(Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Babalığın Tesbiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.01.2007 (Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Malatya 1.Aile Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 28.5.2007 gün, 4375-4829 sayılı, 2.Hukuk Dairesinin 24.6.2008 gün 10707-9267 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, babalığın tesbiti istemine ilişkin olup, aile mahkemesince karara bağlanmıştır. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 2. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 2. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 17.07.2008 gününde oyçokluğuyla karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, babalığın tesbiti, maddi tazminat ve nafaka istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkeme kararının kayyıma tebliğine dair belgeler dosya içerisinde bulunmamaktadır. Tebliğ edilmiş ise tebliğ belgesinin dosya içerisine konulması ya da kayıtlara göre saptanan tebliği gününün bildirilmesi, tebliğ edilmemiş ise usule uygun şekilde tebliği ile yasal süreler de beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece yapılacak iş; davacı tarafa süre verilerek ya kendileri tarafından ya da nüfusta gözüken baba Şerif tarafından hak düşürücü süre içerisinde soy bağının reddi davası açması için (ATK raporundan haberdar oldukları tarih öğrenme tarihi olmak üzere) süre verilmesi, işbu davanın soy bağının reddi davasının neticesini bekledikten sonra, Şerif'in soy bağı eğer reddedilirse ilk resmi kayıt geçerli olmak üzere, ilk ve ikinci kayıttaki kişilerin aynı kişi olduklarının tespitine ve ikinci kaydın mükerrerlik nedeniyle iptaline, ayrıca ikinci kayıtta yapılan işlemlerin geçerli olan ilk kayda aidiyetine yönelik karar vermekten ibaret olacaktır. Hal böyle olunca; soy bağının reddi davasının sonucu beklenildikten sonra esas hakkında karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle davalı kurumun istinaf başvurusunun, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- a.6 bendi uyarınca, kabul edilerek kararın kaldırılması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dava bu niteliğiyle 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olmayıp, nüfus kaydında babası olarak görünen erkekle kurulmuş bulunan soy bağının iptalini amaçlayan soy bağının reddine yöneliktir. Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunan davanın genel hükümlere göre Ankara 11. Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Ankara 11. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Öncelikle çözümlenmesi gereken husus; davanın soybağının reddi-babalığın tespiti veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır. Bilindiği üzere, soybağı birbirinin soyundan gelen kişiler arasındaki ilişkiyi ifade ettiğinden bu kavram içerisinde kan bağının yanında hukuki münasebetin de bulunması, diğer bir ifadeyle kan bağının hukuk düzeninin aradığı koşullar içerisinde oluşması zorunludur. Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi uyarınca, çocuk ile ana arasında soybağı doğumla, baba ile arasında soybağı ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulur, ayrıca, kısaca af kanunları olarak nitelendirilen bir evlenme aktine dayanmayan birleşmelerden doğan çocukların neseplerinin düzeltilmesine ilişkin kanunlara göre de soybağı düzeltilebilir (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı). Öte yandan Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre; kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir....
eski eşi davalı T3 "Kayan" olan soy ismini kullanmaktan men edilmesine, Kayan olan soy isminin önceki soy adı ile değiştirilmesine, davalı Zeynep'in Burak'ın nüfus kütüğünden silinmesine ve baba kütüğüne tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
bağının değiştirilmesi nedeniyle hem TCK'nin 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soy bağının değiştirilmesi, hem de 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 67/1. maddesinde hüküm altına alınan nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçlarının oluştuğundan söz etmek mümkün ise de; TCK'nin 206. maddesinde genel olarak her türlü yalan beyanın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu‘nun 67/1. maddesinde bundan daha özel biçimde nüfus işlemlerinde yalan beyanın, TCK'nin 231/1. maddesinde ise sadece çocuğun soy bağı konusundaki yalan beyanın yaptırım altına alındığı nazara alındığında, TCK'nin 231/1. maddesinin her iki düzenlemeye göre de "özel norm" niteliğinde olup "özel normun önceliği" ilkesi uyarınca eylemin yalnızca TCK'nin 231. maddesindeki "çocuğun soy bağını değiştirmek" suçunu oluşturduğu gözetilmeden eylem ikiye bölünerek resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan da mahkumiyet hükmü kurulması...
Aile Mahkemesinin 2020/781 Esas sayılı dosyası ile soy bağının reddi davası ve İstanbul Anadolu 21. Aile Mahkemesi'nin2020/1551 Esas sayılı dosyası ile babalığın hükmen tespiti ve İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/510 Esas sayılı dosyası ile mirasçılık belgesinin iptaline yönelik dava açıldığını, dava dışı T9 tarafından İstanbul Anadolu 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/59 Tereke sayılı dosyası ile TMK 592. Maddesi uyarınca resmen yönetilmesi ve korunması için dava açıldığını, açılan davada tensip zaptıyla terekenin yönetim ve idaresinin korunması için Av....
Bilindiği üzere, soybağı birbirinin soyundan gelen kişiler arasındaki ilişkiyi ifade ettiğinden bu kavram içerisinde kan bağının yanında hukuki münasebetin de bulunması, diğer bir ifadeyle kan bağının hukuk düzeninin aradığı koşullar içerisinde oluşması zorunludur. Türk Medeni Kanunu'nun 282 nci maddesi uyarınca, çocuk ile ana arasında soybağı doğumla, baba ile arasında soybağı ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulur, ayrıca, kısaca af kanunları olarak nitelendirilen bir evlenme aktine dayanmayan birleşmelerden doğan çocukların neseplerinin düzeltilmesine ilişkin kanunlara göre de soybağı düzeltilebilir (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı)....