WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Mahkeme tarafından yapılan yargılama ve toplanan deliller hüküm vermeye yeterli değildir. Mahkemece, kaydında düzeltme yapılması istenen 3739 ada 6 parsel sayılı taşınmazın satış suretiyle "... oğulları ... ... ve ... ..." adına tescil yapıldığı belirtilmesine rağmen hakkında hüküm kurulması istenen kişiye ait baba ve kardeşleri gösterir nüfus kayıt tablosu getirtilmemiş ve tapu kayıt maliki ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı yukarıda belirtilen şekle uygun olarak nüfus müdürlüğünden araştırılmamıştır....

    Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu davalar, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan HUMK’nun 13.maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda miras bırakanla ilgili olarak düzeltme isteyebilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 31.8.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.9.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü K A R A R Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgisinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir ifadeyle mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir....

        ve işlemlerinde ve resmi kurumlarda mavi kartında bulunan isim hatası sebebiyle problemler yaşadığı belirtilerek davacının mavi kartındaki "Sibel Dilara Kurşun" olarak yazılı bulunan adı ve soyadının "Sibel Kurşun İlkay" olarak mavi kartına işlenmesini talep etmiştir....

        ayrıldığını, yeni ve kullanmakta olduğu T1 simi ve soy ismini kullanmaya başladığını, yapılan bu isim değişikliğinin, 08/11/2020 tarihinde babasının vefatının ardından Türkiye'de mevcut malvarlığı iş ve işlemlerinin takibi ve devamı noktasında bir takım aksaklıklara sebep olduğunu, yabancı ülke kararının verilen ülkede kesinleştiğini belirterek isim değişikliği kararının ülkemiz kurum ve kuruluşlarından tanıma ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; duruşma sırasında dinlenen tanık beyanları ile davacının soyadının ailesinde ve sosyal çevresinde Derviş olarak bilindiği ve söylendiği, Geleş soyadını kullanmak istemediği, kişinin fiilen kullanmadığı bir soy ismin nüfus kaydında yer almasında toplumun veya kişinin bir menfaati bulunmadığı, kişinin soyadı üzerinde sürekli korunması gereken bir hakkı bulunduğu ve kullanmak istemediği bir soyadı kullanmaya zorlanamayacağı, davacının soyadının nüfus kaydında Geleş olarak kayıtlı olduğu; ancak sosyal çevresinde ve arkadaşları arasında Derviş soy ismiyle tanınması, soy isminin alay konusu olması sebebiyle, somut olayda MK'nın 27. maddesinde öngörülen "haklı neden" unsurunun varlığının kabulünün gerektiği ve bu doğrultuda açılan davanın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne yönelik karar verilmiştir....

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "davacının doğum tarihinin düzeltilmesini talep etmesi ve mahkemenin de davayı kabul ederek davacının 22.02.1972 olarak görünen doğum tarihinin 22.02.1968 olarak düzeltilmesine karar vermesi, yukarıda da değinildiği gibi diploma gibi resmi kayıtlar esas alınarak doğum tarihinin düzeltilmesi halinde bu davanın klasik yaş tashihi değil kayıt tashihi ile ilgili bulunduğunun kabulünün gerekmesi; davacının nüfusta görünen 22.02.1972 doğum tarihine göre 09.09.1974 tarihinde ilkokula başlamış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olması; dinlenilen tanıkların beyanlarının davacının iddiasını doğrulaması, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, İlk Derece Mahkemesi gerekçesi hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının yaşının düzeltilmesine ilişkin mahkeme kararının klasik yaş tashihi olmayıp kayıt tashihi ile ilgili bulunduğu" gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir...

          Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı, edinme tarihi, edinme sebebi ve yevmiye tarihinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. İsim düzeltme davaları, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan HUMK.nun 13.maddesi uyarınca, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılmalıdır. Her ne kadar mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne karar verilmiş ise de, dosyaya getirtilen kayıtlar içeriğine göre taşınmazlar ... İli ... Köyünde bulunmakta olup yetki kamu düzenine ilişkin olduğundan HUMK.nun 13.maddesi hükmü gereğince davaya bakmaya taşınmazların bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPUDA İSİM TASHİHİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, tapuda isim tashihi istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

              Asliye Hukuk ve Sakarya 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tapuda isim tashihi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davanın 4.6.2008 tarihinde 1.500.00.YTL değer gösterilerek Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, 6 ayrı taşınmaz için tapuda isim tashihi istenildiği, yapılan keşif sonucu taşınmazların değerinin 15.868.93.YTL olduğu bilirkişi raporundan anlaşılmıştır. Bu durumda,HUMK.nun 1 ve 8. maddeleri gözönünde dava tarihi ve değeri esas alınarak taşınmaza yönelik uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.nun 25 ve 26 maddeleri gereğince Sakarya 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu