WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.04.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Tapu Sicil Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur....

    Ancak; Dava "doğum tarihinin düzeltilmesi" olmasına karşın gerekçeli kararın başlığına "Dava: İsim Tashihi" yazılması doğru değilse de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, karar başlığındaki "Dava: İsim Tashihi" sözcükleri metinden çıkartılarak onun yerine "Dava: Doğum Tarihinin DÜzeltilmesi" sözcükleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 05.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Akit devlet makamları bu amaçla aralarında doğrudan doğruya yazışabilirler." şeklinde düzenlendiği, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8. maddesi ile özel ve aile hayatına saygı hakkının düzenlendiği, başvuruya konu olan soyadı tashihi talebini içerir nüfus davasıyla başvurucunun uzun süredir yaşadığı ülkede resmi olarak kullandığı soyadının Türk nüfus kaydına işlenmesinin ve iki ülke nüfus kayıtları arasındaki farklılığın neden olduğu karışıklığın giderilmesinin hedeflendiğinin anlaşıldığı ve talebin kabul edilebilir olduğu, Türkiye'nin de taraf olduğu 14 nolu sözleşmenin 6. maddesinde 2 veya daha fazla kayıtta bir kişi hakkında değişik ad ve soyadlarının belirtildiği durumda yetkili ulusal makamların söz konusu farklılığın giderilmesi için gerekli hallerde tedbirler alacağı ve bu doğrultuda taraf devletlerin aralarında doğrudan doğruya yazışabileceklerinin vurgulandığı, bu bağlamda gerekli bir halin varlığının tespiti halinde isim farklılıklarının giderilmesine yönelik olarak taraf devletlerin...

      Dava konusu taşınmazların 1978 yılında yapılan tapulama tespitinde senetsizden 1/2 şer paylı olarak ... ve ... ... adlarına tespit edildiği ve tutanakta ... ...’ın doğum tarihinin “1933” olarak yazıldığı görülmektedir. Davacıya ait nüfus kayıt örneğinden ise, doğum tarihinin “1953“ olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, kayıt maliki olduğunu ileri süren davacı tespit malikinden 20 yaş daha küçüktür. Mahkemece bu yön üzerinde durulmamış ve çelişki giderilmemiştir. Mülkiyet nakline yol açmamak için yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde araştırma ve soruşturma yapılarak özellikle davacının tüm kardeşlerini gösterir nüfus kayıt örneği de getirtilmek suretiyle tespit tutanağında belirtildiği gibi davacı ile diğer müşterek malik ...’ın kardeş olup olmadıkları ve yaş farkı ile soyadı farklılığının neden kaynaklandığı diğer müşterek malik de dinlenmek suretiyle belirlenmelidir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan eksik araştırma ve soruşturmaya dayalı hüküm bozulmalıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Dairenin 04.06.2012 tarih ve 2011/6329 Esas, 2012/5198 Karar sayılı geri çevirme yazısıyla davalı...’a yapılan hükmün tebliğine ilişkin tebligatın usulsüz olduğunu bu nedenle 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca yöntemine uygun bir biçimde hükmün tebliğine karar verilmiştir. Ne var ki, mahkemece, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesi gereğince yapılan tebligatın yine usulsüz olduğu 07 ibaresinin ne anlama geldiğinin anlaşılamadığı, kapalı olması nedeniyle muhatap isim ve imzadan imtina ettiğinin açıklandığı verilen meşruatta komşusunun isim, soy isim ve imzasının bulunmadığı, evrakın mahalle muhtarına bırakıldığı ancak muhtarın isim, soy isim ve imzanın da olmadığı ve yapılan tebliğin usulsüz olduğu belirlenmiştir. Dava dilekçesi ve diğer tebligat parçalarının da usulüne uygun yapılmadığı anlaşılmıştır....

          GSM operatörünü arayarak isim ve soy isim benzerliğinden dolayı katılana ait.... numaralı telefon hattını tespit ettiği, ... bayisine başvurarak, isim ve soy isim benzerliğinin sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle, bireysel ... kampanyası taahhütnamesinde katılanın telefon numarasını ve kendisinin ikamet etmediği hayali bir adresi yazıp imzalayarak katılana ait telefon hattı üzerinden hediye telefon teslim aldığı, bu numaraya ilişkin indirimli fiyat tarifesinden hesaplanan taksitlerin, sanık tarafından verilen katılana ait telefon numarasına ilişkin faturaya yansıtılıp katılanın adresine gönderilmek suretiyle tahsile çalışılması sonucunda olayın ortaya çıktığı anlaşılmakla; eylemin 5237 sayılı TCK'nın 157. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık ve aynı kanunun 207/1. maddesinde yer alan özel belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğuna yönelik kabul ve uygulamada bir isabetsizlik görülmemiştir....

            Davacılar, 2792 ada 93 ve 94 numaralı taşınmazlar maliki olan murislerinin tapuda “isai oğlu ...” isminin “... oğlu ... ” olarak düzeltilmesi isteğinde bulunmuşlardır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Az yukarıda da açıklandığı üzere, kayıt düzeltme davalarının kaynağını kadastro tespiti yada tapuya tescili arasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim ve baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda yanlış yada hatalı yazılımı olmuştur. Bu istemin kabulü halinde; taşınmazın malik hanesinde adı geçen kişinin kimlik bilgilerinin isminin kayda yazılması isteminin kişinin nüfus bilgilerinin uygun olarak düzeltilerek kayıtlar arasındaki uygunluğun sağlanması gerekir. Eldeki davada yapılan araştırma ve inceleme sonucu kayıt malikinin davacıların murisi olduğu anlaşılmış ve davanın kabulüne karar verilmiş ise de hüküm kurulurken HUMK.nun 388 vd. maddelerine riayet edilmemiştir....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, yerel mahkeme kararında davacının doğum tutanağının incelendiğinde doğumun 01/07/1980 tarihli gerçekleştiği şeklinde bir ibarenin bulunduğunu, söz konusu doğum tutanağının davacıya değil ablası Tenzile'ye ait olduğunu, davacının doğum tutanağının bulunmadığını, davacıya ait lise diplomasının olduğunu, davacı tanıklarının Türkçeyi iyi derecede bilmediklerini, ayrıca annesinin yaşı göz önünde bulundurulduğunda beyanlarının sağlıklı olamayacağını, daha önce açılan davada kardeşlerin isimleriyle ilgili yaşadıkları karışıklık sebebiyle isim ve yaş düzeltmesini talep ettiklerini, dava ile düzeltilen doğum tarihinin davacıya değil vefat eden ablasına ait doğum tarihi olduğunu, bu tarihin kendisine sorun teşkil edeceğini düşünmediği için değiştirme ihtiyacı duymadığını, dolayısıyla daha önce açılan davanın yaş tashihi davası olmadığını, kayıt düzeltme davası olduğunu, ablası tarafından açılabilecek bir davayla da bu kayıtların...

              İstinaf Sebepleri Davalı Kurum vekili, istinaf dilekçesinde özetle; davanın yasal dayanağını oluşturan ve 01.10.2008 tarihinden itibaren yürürlükte olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 57/3 üncü maddesine göre; davacının yaş tahsisi sonucu ortaya çıkan neticenin, davanın kabulüne neden olamayacağını, yaş tashihi davasının huzurdaki davaya sirayet etmesinin kabul edilemez olduğunu, Kurum işleminin hukuka uygun bulunduğunu ve davanın açılmasına sebebiyet vermeyen Kurumun yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğini istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri olarak ileri sürmüştür. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 inci maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapuda isim tashihi istemine ilişkin davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Talep, tapuda isim tashihi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine ... 1.HD.nin 08/05/2013 gün 2013/4442-2013/7207 Esas-Karar sayılı kararı ile eldeki uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle bozulduğu ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu karar, niteliği itibariyle kesin olup, mahkemeleri bağlayıcılığı özelliği vardır. Bu nedenle, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin davaya görevli mahkeme sıfatıyla bakması gerekirken dosyanın yeniden ...'a gönderilmesi yerinde değildir....

                  UYAP Entegrasyonu