WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Genel rejimler ile mesleki rejimlerden oluşan sosyal güvenlik sistemi, 12. madde bağlamında belirli beklenmedik olaylar (hastalık, iş maluliyeti, analık, aile yükümlülükleri işsizlik, yaşlılık, ölüm, dul kalma, mesleki kazalar ve hastalıklar) ile ilişkili primli, primsiz ve bunların birleşiminden oluşan (karma) yardımları kapsamaktadır. Ancak beklenmedik olaydan kaynaklanabilecek ihtiyaç durumunu iyileştirmek amacını taşıyan yardımları kapsamaz. 13. madde bağlamındaki sosyal yardım ise ne belirli bir riski kapsayan bir sosyal güvenlik rejimine ilişkin herhangi bir üyelik şartı ne de mesleki faaliyet veya prim ödeme koşulu aranmaksızın tamamıyla bireysel ihtiyaç bazında verilen yardımları ilgilendirmektedir. Yardım ilgili kişinin yeterli kaynaklara sahip olmasını sağlayan herhangi bir sosyal güvenlik yardımının bulunmadığı durumlarda verilmektedir.( Çiçekli, Avrupa Sosyal Şartı-Temel Rehber, s.165–166., Erdoğan, G. Avrupa Sosyal Şartı Ve Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı....

    Uygulamada uzun vadeli sigortalı kolları için açılsa da davanın açılacağı sigorta dalları bakımından herhangi bir ayrım yapılmamaktadır(SÖZER, Ali Nazım: Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, 3. Bası, ... 2017 s: 478-479). 6. Yurt dışı işyerinde çalışan işçinin sosyal güvenlik hakkı: 6.1.Sosyal Güvenlik Hakkının niteliği: Anayasa’nın 60. Maddesi uyarınca “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar”. Belirtmek gerekir ki; Sosyal devlet olmanın bir gereği ve sonucu, sosyal güvenlik hakkının tüm bireylere sağlanması ve güvence altına alınmasıdır. Sosyal güvenlik hakkı vazgeçilmez bir anayasal haktır ve kamu düzenindendir. 6.2.Sosyal devlet; bireylere belirli bir sosyal güvenlik hakkı ve asgari gelir düzeyi öngören, sağlık ve refah hizmetlerinden serbestçe yararlanma ve belirli bir yaşa kadar eğitim olanağı sunan, bir takım sosyal riskleri önleyici tedbirler alan devlet anlayışıdır....

      Sosyal güvenlik hukukunun ilgi alanı kamusal olup otoritesi kamu düzenini ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal güvenlik hukuku ile ilgili yasalar yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurur. Bu açıklamalar karşısında mahkemenin 21.10.2010 günlü kararından sonra ancak hüküm kesinleşmeden 1.3.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa’nın 12. maddesinin tamamlanmamış hukuki durumlara uygulanacağının kabulü gerekir. Yapılacak iş; davacıya 6111 sayılı Yasa’nın 12. maddesinden yararlanmak isteyip-istemediğini açıklattırmak, yararlanmak istemediğini belirtmesi halinde davayı reddetmek, istediği taktirde ise süresinde yapılmış bir başvuru kabul edilerek çıkacak sonuca göre bir karar vermektir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm tarihinden sonra ortaya çıkan ve hükmün kesinleşmesini engelleyen bu yeni yasa gözetilerek hüküm bozulmalıdır....

        İş Mahkemesinin 30.06.2015 tarihli ve 2015/318 E., 2015/283 K. sayılı kararı ile; maluliyet sebebi ile maaş bağlanması konusunda ilgili kurumun Sosyal Güvenlik Kurumu olduğu, emekliliğe ilişkin taleplerde doğal olarak Sosyal Güvenlik Kurumunun hukuki yararı olduğu ve taraf sıfatını taşıdığı, Sosyal Güvenlik Kurumu ile vatandaş arasında kurulan sigortalılık ilişkisinde kamusal gücün ağır basması durumu olmadığı, davanın idare hukuku esaslarına göre değil birey ile kurumun eşitliği çerçevesinde idarenin üstün kamusal gücü kullanmadan işlemlerin yürütülmesi prensibince özel hukuk hükümlerine göre görülerek karara bağlanması gerektiği,. 5510 sayılı Kanun'un 47. maddesi gereği de görevli mahkemenin iş mahkemeleri olduğu belirtilerek direnme kararı verilmiştir. Direnme Kararının Temyizi: 10. Direnme kararı süresi içinde davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir. II. UYUŞMAZLIK: 11....

          Yapılacak iş, ihale sözleşmesi, teknik şartname ve var ise özel şartname ile diğer ihale belgelerinin, tahakkuk, hakediş ve ödeme belgelerinin tamamını getirtmek, dava dosyasını kamu ihale mevzuatı ve sosyal güvenlik hukuku konularında uzman üç kişilik bilirkişi heyetine tevdii ederek; davacı şirket ile ihale makamı arasında yapılan sözleşme şartları ile diğer belgeleri inceleyerek hakediş içerisinde davacı şirketin Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmesi gereken işçi ve işveren sigorta priminin tamamının (% 5 dahil) olup olmadığı, hakediş ödeme tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre hakedişten % 5 kesinti yapılmaması halinde davacının davaya konu isteminin kabulü ile ödenen miktarın Kurumdan tahsili halinin teşvikten mükerrer yararlanma sonucunu doğrup doğurmayacağı, ödenen prim ve % 5 indirim miktarı hakkında ayrıntılı ve açıklayıcı bilirkişi raporu alarak davanın esası hakkında bir karar vermekten ibarettir....

            Kamu hukuku alanına giren sosyal güvenlik hukukunun hizmet akdiyle çalışanlar yönünden başlıca kaynağı oluşturan 506 sayılı Yasa Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren bir sosyal güvenlik sözleşmesi veya topluluk sigortası bulunmadığı takdirde kural olarak Türk Milli sınırları içerisinde ve Türkiye’de tescilli işyerleri ve işverenler ile yasa kapsamındaki işçiler için uygulanabilir....

              ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2020 NUMARASI : 2020/90 ESAS, 2020/462 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Muş 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nin 26/11/2020 tarih, 2020/90 Esas, 2020/462 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, 6100 sayılı HMK nun 352.maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda ; TALEP : Davacı, dava dilekçesinde özetle; 15.05.1991- 14.06.1991 tarihleri arasında davalı Belediye nezdinde temizlik işçisi olarak asgari ücretle çalıştığını, bu çalışmasının dönem bordrosunda kayıtlı olduğu halde Sosyal Güvenlik Kurumu'nun bu hizmetin kendisine ait olduğunu kabul etmediğini beyanla hizmetinin tespitine karar verilmesini istemiştir....

              T3 personeline zorunlu sosyal güvenlik hizmeti vermekte olup kanunla kurulu zorunlu sosyal güvenlik kuruluşu statüsünde olduğunu, bu kapsamda Vakıf tarafından vakıf statüsü gereği zorunlu sosyal güvenlik kuruluşu olması sebebiyle üyelerinden prim kesintisi yapıldığını, bu primlerin dayanağının, üyelerin yani dava konusu olayda davacının sigorta hukuku hükümleri ile tanınan sosyal güvenlik hakları ve güvencesinden davacının faydalanması olduğunu, sandıkların, asgari SGK hadlerinde yardım yapmak zorunda olduklarını ve hükümetlerin hesapsız şekilde çıkardığı sosyal güvenlik yasaları, örneğin ek zamlar, iyileştirme ödemeleri gibi ek yükümlülüklerin kendilerini de bağlamakta olduğunu, davacının, T....

              Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle sosyal güvenlik hukukunun, kamu hukuku mu, yoksa özel hukuk alanına mı girdiği ve primin hukuki niteliğinin ne olduğu hususlarının tespit edilmesi gerekmektedir. Sosyal güvenlik hukuku çerçevesinde oluşturulan sigortalılık ilişkisi bir kamu hukuku ilişkisidir. Bu ilişki yasa gereği kendiliğinden meydana gelir. Sigortalı olma yükümü sigortalının iradesinden bağımsızdır. Yasanın emredici kuralı doğrultusunda ortaya çıkar. Sigortalı olma hak ve yükümlülüğünden kaçınılmaz. İşverenin sigortalıları bildirmek, primleri ödemek gibi kaçınamayacağı yükümlülükleri vardır. Bu nedenle sigortalı-işveren-Kurum arasında kamu hukukundan kaynaklanan bir ilişki söz konusudur. Kamu hukuku içinde yer alan sosyal güvenlik hukuku, bir kamu hizmetinin yürütümünü düzenlediği için aynı zamanda “ idare hukukunun da” bir parçasıdır. Özel hukukla bağını sınırlı olarak korumuştur....

                Nurgül Emine Barın, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku’nda Sigortalı Lehine Yorum İlkesi. Internatıonal Conference On Eurasıan Economıes 2016 s: 236 vd). 6.Belirtmek gerekir ki yararlanıcının herhangi bir maddi katkısı bulunmayan sosyal yardımlar ile hizmetler ve yararlanıcının maddi katkısı bulunan sosyal sigortalar olarak ikiye ayrılan sosyal güvenlik, özünde hukuki koşulları gerçekleştiğinde bu araçlardan gelecek parasal karşılığı/ödenceyi talep hakkı olarak tanımlanabilir. Sosyal güvenlik ödenceleri parasal bir karşılığa tekabül ettiği için, anayasal mülkiyet hakkının temel ölçütü olan ekonomik bir değer teşkil etmektedir. Bu yönüyle, sosyal güvenlik hakkı değil ama içinde bulunulan sosyal güvenlik pozisyonundan kaynaklanan maddi talepler mülkiyet hakkı kapsamında korunmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu