Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sosyal Güvenlik Hukukunun Niteliği: 6.Herkes kişiliğine bağlı, dokunulmaz devredilmez, vazgeçilmez, temel hak ve hürriyetlere sahiptir.”. Sosyal güvenlik hakkı, bireylerin geleceğe güvenle bakmalarını sağlayan bir insan hakkıdır. Aynı zamanda “sosyal güvenlik, sosyal hukuk devleti içerisinde yer alan ve bu ilkeyi oluşturan temel kavramlardan birisidir”. Bu esası göz önüne alan anayasa koyucu “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” başlığı altında sosyal güvenlik hakkını da düzenlemiş ve 60’ncı madde ile “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hükmünü getirmiştir. Bu iki hüküm sosyal güvenlik hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı dokunulmaz ve vazgeçilemez bir hak olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Şahsa sıkı sıkıya bağlı sosyal güvenlik hakkı üzerinde kişi tasarruf yetkisine sahip değildir....

    "K A R Ş I O Y" Sosyal güvenlik hakkı temel insan haklarından olup, uluslararası hukuk normları ile 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyet Anayasası'nda güvence altına alınmıştır. Bireyleri toplum içinde iktisadi bakımdan desteklemeyi, muhtaçlığa düşmesini önlemeyi, sosyo–ekonomik ve fizyolojik risklerin sonuçlarına karşı korumayı hedef alan bir haktır (Arıcı, Kadir; Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, ... 2015, s. 95). Ölüm ise gerçekleşmesi mutlak, ancak ne zaman gerçekleşeceği bilinmeyen tipik bir sosyal güvenlik riskidir (Arıcı, s. 386). Bu risk hak sahibi konumunda olan dul eş ve yetim çocuk yönünden etkili olacaktır. Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır....

      İş Mahkemesinin 07.12.2021 tarih, 2019/55 Esas, 2021/316 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan feri müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ: Feri müdahil kurum vekili davanın reddi gerektiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir. V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur....

        Çoğunluk görüşüne aşağıda açıklanan gerekçeler ve özellikle sosyal güvenlik hakkının vazgeçilmez hak ve kamu düzeninden olması, resen araştırma ilkesinin geçerli olması, bordronun 4857 sayılı İş Kanunu, 6098 sayılı TBK ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri ile 6100 sayılı HMK hükümlerine göre senet niteliğinin bulunmaması karşısında katılınmamıştır. 3. Sosyal Güvenlik Hakkının niteliği: Anayasa’nın 60. Maddesi uyarınca “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar”. Belirtmek gerekir ki; Sosyal devlet olmanın bir gereği ve sonucu, sosyal güvenlik hakkının tüm bireylere sağlanması ve güvence altına alınmasıdır. Sosyal güvenlik hakkı vazgeçilmez bir anayasal haktır ve kamu düzenindendir. Hizmet tespiti, prime esas kazancın tespiti ve buna bağlı olarak yaşlılık aylığı, bir sosyal güvenlik hakkıdır....

          Yapılacak iş, ihale sözleşmesi, teknik şartname ve var ise özel şartname ile diğer ihale belgelerinin, tahakkuk, hakediş ve ödeme belgelerinin tamamını getirtmek, dava dosyasını kamu ihale mevzuatı ve sosyal güvenlik hukuku konularında uzman üç kişilik bilirkişi heyetine tevdii ederek; davacı şirket ile ihale makamı arasında yapılan sözleşme şartları ile diğer belgeleri inceleyerek hakediş içerisinde davacı şirketin Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmesi gereken işçi ve işveren sigorta priminin tamamının (% 5 dahil) olup olmadığı, hakediş ödeme tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre hakedişten % 5 kesinti yapılmaması halinde davacının davaya konu isteminin kabulü ile ödenen miktarın Kurumdan tahsili halinin teşvikten mükerrer yararlanma sonucunu doğrup doğurmayacağı, ödenen prim ve % 5 indirim miktarı hakkında ayrıntılı ve açıklayıcı bilirkişi raporu alarak davanın esası hakkında bir karar vermekten ibarettir....

            Sosyal güvenlik hukukunun ilgi alanı kamusal olup otoritesi kamu düzenini ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal güvenlik hukuku ile ilgili yasalar yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurur. Bu açıklamalar karşısında mahkemenin 21.10.2010 günlü kararından sonra ancak hüküm kesinleşmeden 1.3.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa’nın 12. maddesinin tamamlanmamış hukuki durumlara uygulanacağının kabulü gerekir. Yapılacak iş; davacıya 6111 sayılı Yasa’nın 12. maddesinden yararlanmak isteyip-istemediğini açıklattırmak, yararlanmak istemediğini belirtmesi halinde davayı reddetmek, istediği taktirde ise süresinde yapılmış bir başvuru kabul edilerek çıkacak sonuca göre bir karar vermektir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm tarihinden sonra ortaya çıkan ve hükmün kesinleşmesini engelleyen bu yeni yasa gözetilerek hüküm bozulmalıdır....

              İlk derece mahkemesinin hizmetin tespiti ile prime esas kazancın tespiti isteminin kabulüne dair kararının istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince “sigorta primine esas kazanç yönünden yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı niteliğinde delil bulunmadığı” gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kaldırılarak prime esas kazanç tespiti yönünden davanın reddine karar verilmiştir. 3. Kararın temyizi üzerine ise çoğunluk görüşü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. 4. Çoğunluk görüşüne aşağıda açıklanan gerekçeler ve özellikle sosyal güvenlik hakkının vazgeçilmez hak ve kamu düzeninden olması, resen araştırma ilkesinin geçerli olması, bordronun 4857 sayılı İş Kanunu, 6098 sayılı TBK ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri ile 6100 sayılı HMK hükümlerine göre senet niteliğinin bulunmaması karşısında katılınmamıştır. 5. Sosyal Güvenlik Hakkının niteliği: Anayasa’nın 60....

                Uygulamada uzun vadeli sigortalı kolları için açılsa da davanın açılacağı sigorta dalları bakımından herhangi bir ayrım yapılmamaktadır(SÖZER, Ali Nazım: Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, 3. Bası, ... 2017 s: 478-479). 6. Yurt dışı işyerinde çalışan işçinin sosyal güvenlik hakkı: 6.1.Sosyal Güvenlik Hakkının niteliği: Anayasa’nın 60. Maddesi uyarınca “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar”. Belirtmek gerekir ki; Sosyal devlet olmanın bir gereği ve sonucu, sosyal güvenlik hakkının tüm bireylere sağlanması ve güvence altına alınmasıdır. Sosyal güvenlik hakkı vazgeçilmez bir anayasal haktır ve kamu düzenindendir. 6.2.Sosyal devlet; bireylere belirli bir sosyal güvenlik hakkı ve asgari gelir düzeyi öngören, sağlık ve refah hizmetlerinden serbestçe yararlanma ve belirli bir yaşa kadar eğitim olanağı sunan, bir takım sosyal riskleri önleyici tedbirler alan devlet anlayışıdır....

                  İş Mahkemesinin 30.06.2015 tarihli ve 2015/318 E., 2015/283 K. sayılı kararı ile; maluliyet sebebi ile maaş bağlanması konusunda ilgili kurumun Sosyal Güvenlik Kurumu olduğu, emekliliğe ilişkin taleplerde doğal olarak Sosyal Güvenlik Kurumunun hukuki yararı olduğu ve taraf sıfatını taşıdığı, Sosyal Güvenlik Kurumu ile vatandaş arasında kurulan sigortalılık ilişkisinde kamusal gücün ağır basması durumu olmadığı, davanın idare hukuku esaslarına göre değil birey ile kurumun eşitliği çerçevesinde idarenin üstün kamusal gücü kullanmadan işlemlerin yürütülmesi prensibince özel hukuk hükümlerine göre görülerek karara bağlanması gerektiği,. 5510 sayılı Kanun'un 47. maddesi gereği de görevli mahkemenin iş mahkemeleri olduğu belirtilerek direnme kararı verilmiştir. Direnme Kararının Temyizi: 10. Direnme kararı süresi içinde davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir. II. UYUŞMAZLIK: 11....

                    ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2020 NUMARASI : 2020/90 ESAS, 2020/462 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Muş 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nin 26/11/2020 tarih, 2020/90 Esas, 2020/462 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, 6100 sayılı HMK nun 352.maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda ; TALEP : Davacı, dava dilekçesinde özetle; 15.05.1991- 14.06.1991 tarihleri arasında davalı Belediye nezdinde temizlik işçisi olarak asgari ücretle çalıştığını, bu çalışmasının dönem bordrosunda kayıtlı olduğu halde Sosyal Güvenlik Kurumu'nun bu hizmetin kendisine ait olduğunu kabul etmediğini beyanla hizmetinin tespitine karar verilmesini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu