Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun su matarasına kendi idrarını koyarak mağdurun içmesine neden olduğu, olay nedeniyle şüpheliler haklarında mağdurun anne ve babasının şikayetçi olduğu, Cumhuriyet Başsavcılığınca çocuklarının suç işlemesi nedeniyle aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerini ihlal etmiş sayılmayacakları, ihlal etttiklerine dair delil bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, itiraz üzerine de itiraz merciince takdir ve değerlendirmenin mahkemesince yapılması gerektiğinden bahisle itirazın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. TCK'nın 233. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen suçun faili aile hukukundan kaynaklanan bakım, eğitim ve destek olma yükümlülüğü bulunan kişidir. Mağduru ise Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre, kendisine bakım, eğitim ve destek alma hakkı tanınan ve bu hakkı fail tarafından yerine getirilmeyen kişidir. Bu suç, mağduru ve faili bakımından özgü suç niteliğindedir. Somut olayda, mağdur aileden olmayan üçüncü bir kişidir....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2020 NUMARASI : 2018/469 ESAS, 2020/199 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Kurumun 2.9524.1065426.20.01.00 sıra no.lu dosyasında işlem gören davalıya ait işyerinin işçisi olan kurum sigortalısı 41 sigorta sicil numaralı Sezai BAĞ'ın, 25/02/2014 tarihinde gerçekleşen iş kazası sonucunda yaralandığını ve %21 oranında maluliyetinin tespit edildiğini, kaza sebebiyle, 3.048,29- TL geçici iş göremezlik ödeneği, 3.250,71- TL tedavi gideri ve 28.068,09- TL ilk peşin sermaye değerli gelirden oluşan sosyal sigorta yardımlarının yapıldığını, kazaya ilişkin olarak sosyal güvenlik denetmeni tarafından düzenlenen 13/03/2016 tarihli ve 93197/25/İR/25 sayılı raporda, olayın iş kazası olduğunun ve olayın...

    Davalı, taraflar arasında düzenlenen Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesinin 2. maddesinde geçen “yüklenici yönetime ait işyerinde çalışmakta olan personelinin fiilen çalıştığı ayı takip eden ay sonuna kadar vergi ve sigorta beyannamelerinin eksiksiz verildiğine, ödemelerinin yapıldığına, çalışılan aya ilişkin olarak iş hukukundan kaynaklanan işçilik haklarına ilişkin ödemelerin yapıldığına ilişkin beyanname suretlerini, ödeme belgelerini, makbuz ve ibranameleri yönetime ibraz etmeden bir sonraki aya ilişkin fatura bedelini talep edemez” hükmü uyarınca ve davacı firmanın eski personeli ile ilgili davalarda yargılama süreci tamamlanmadan veya davacı firmanın eski personeli ile aralarında anlaşma sağlanarak ibraname düzenlenerek site yönetimine bildirilmeden, site yönetimi uhdesinde bulunan fatura bedelinin davacıya ödenmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

      (b) bendine tabi sigortalılara ilgili yılın Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından alınabilecek sosyal güvenlik destek priminden fazla olamayacağı, sosyal güvenlik destek primine tabi olanların primlerinin, aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil edileceği hüküm altına alındıktan sonra Geçici 14. maddesinde, bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanların, vazife malûllük, malûllük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar ve bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından bu Kanun'la yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği, ancak, bu Kanun'un 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından alınacak belgelerle doğrulamak kaydıyla faaliyette bulunulmadığına ilişkin süreler hariç olmak üzere çalışılan süreleri için, sosyal güvenlik destek...

        İşbu davada ise ihbar olunan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun aleyhine bir hüküm kurulmadığından temyiz hakkı bulunmamakta olup temyiz itirazının reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle ihbar olunan Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, 11/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İstinaf başvuru sebep ve gerekçeleri ile kamu düzeni kapsamında Daire önüne gelen uyuşmazlık dikkate alınmak sureti ile yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu; Dairemizin 28/10/201 tarih-2022/2077 Esas-2021/1888 Karar sayılı ilamında ; Somut olayda , Kayseri Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünden T2nin 2011 yılı Ağustos-Ekim-Kasım-Aralık aylarına ait hastalarla ilgili iddia ve savunmalara doğrultusunda tıbbi gerekçelere göre yapılan kesintilere ilişkin yapılan icra takibine itirazın iptali dava konusu edilmiştir. Bu hali ile somut olayda prim ve diğer alacaklarının belirlenmesi, sigortalı olma hakkının kazanılması ya da kaybedilmesi, gelir/aylık bağlanması veya işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasından kaynaklanan türden bir uyuşmazlığın çözülmesi olgusu söz konusu olmayıp, 506, 1479 ve 5510 sayılı Kanunların uygulama yeri ve diğer bir anlatım ile sosyal güvenlik mevzuatının uygulanması ile çözümlenmesi mümkün bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

          İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2021 NUMARASI : 2020/497 E., 2021/53 K., DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacının ilk olarak 27.12.2012 tarihli dilekçe ile yurtdışı borçlanma talebinde bulunduğunu, kurumun borçlanma yazısına istinaden borçlandırılan sürelerin 34 gününe karşılık gelen tutarı kuruma yatırıldığı, Ankara 5. İş Mahkemesinde ilk işe giriş tarihinin tespiti amacıyla açılan davanın kabulüne dair verilen kararın Yargıtayca onandığını, müvekkili adına 31/07/2019 tarihinde yeniden yurtdışı borçlanma talebinde bulunulduğunu, borçlandırılan 5270 gün karşılığının da davalı kuruma ödendiğini, 28/07/2020 tarihli dilekçe ile kuruma yaşlılık aylığı talebinde bulunulduğunu, kurumun 05/08/2020 tarihli cevabı yazısında müvekkilinin ilk işe giriş tarihinin 5....

          Fıkrası ''5510 Sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikte çalışması nedeniyle ilgili mevzuatına göre sosyal güvenlik destek primi ödemesi gereken sigortalıların bu Kanunun yayım tarihi itibari ile ödenmemiş bulunan sosyal güvenlik destek primi borçları ve bu borca bağlı gecikme cezası, gecikme zammı gibi fer'i alacaklar terkin edilir'' hükmünü düzenlemiştir Eldeki davada, 4/1-b sigortalıları yönünden sosyal güvenlik destek primi ödemesi kaldırılmış ve mevcut borçlar terkin edilmiş ise de yasal düzenlemeler, 6663 ve 7143 sayılı Kanunlarla yapılan değişikliklerden önce ödenmiş sosyal güvenlik destek primlerini kapsamadığından, davacının bu tarihlerden önce 2008-2012 arası ödemiş olduğu sosyal güvenlik destek primi borçlarından sorumluluğu devam etmektedir....

            Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk "Sosyal Güvenlik Kurumu'na" geçtiğinden eldeki davada yasal hasmın "Sosyal Güvenlik Kurumu" olması gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali HÜKÜM : Beraat KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: A-Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 6284 sayılı Kanun kapsamına giren bir suçtan dolayı yapılan yargılamada anılan Kanunun 20/2. maddesine göre, gerekli görmesi halinde kamu davasına katılma hakkı bulunduğu ancak yargılamayı yürüten Mahkemenin anılan Kurumu davadan haberdar etme zorunluluğunun olmaması ve CMK'nın 237/2. maddesine göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığından, tebliğnameye aykırı olarak, aynı Kanunun 298/1 maddesi uyarınca TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE, B-Katılan ...’nın temyiz başvurusunun incelenmesinde ise; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin...

                UYAP Entegrasyonu