Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sigorta poliçesinde belirtilen motorlu aracın, işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır, sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk "Sosyal Güvenlik Kurumu'na" geçtiğinden eldeki davada yasal hasım "Sosyal Güvenlik Kurumu" olması gerekir....

    Güvenlik Kurumu tarafından Sağlık Bakanlığına yapılacak ödemeye ilişkin usul ve esasların Sosyal Güvenlik Kurumu ve Sağlık Bakanlığı tarafından ayrıca belirleneceği." hükmüne yer verilmiş, 6111 sayılı yasanın geçici 1. maddesinde de, " Bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerininde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı...." hükmü getirilmiştir....

      yükümlülükleri sona ereceği, Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunun söz konusu tutarı % 50’sine kadar artırmaya veya azaltmaya yetkili bulunduğu; Bu madde çerçevesinde sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı tarafından ödenecek meblağın süresinde ödenmemesi halinde 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrasının uygulanacağı; Sigorta şirketleri ve Güvence Hesabından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılacak meblağın belirlenmesi ve ödenmesi ile sağlık hizmetleri için teminat sağlanan sigortaların tespiti ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirleneceği, Trafik kazası sebebiyle Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurumlarınca gerçekleştirilen tedavi giderleri bakımından, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Sağlık Bakanlığına yapılacak ödemeye ilişkin usul ve esasların Sosyal Güvenlik Kurumu ve Sağlık Bakanlığı tarafından...

        Güvenlik Kurumu tarafından Sağlık Bakanlığına yapılacak ödemeye ilişkin usul ve esasların Sosyal Güvenlik Kurumu ve Sağlık Bakanlığı tarafından ayrıca belirleneceği." hükmüne yer verilmiş, 6111 sayılı yasanın geçici 1. maddesinde de, " Bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerininde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı...." hükmü getirilmiştir....

          Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Kanun’un 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk "Sosyal Güvenlik Kurumu'na" geçtiğinden, yasal hasmın "Sosyal Güvenlik Kurumu" olması gerekir. Şu halde mahkemece, yargılamanın devamı sırasında yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanun’un 59. ve geçici 1. maddesi gereğince Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğuna geçen belgeli tedavi giderlerinin de dava konusu olduğu gözetilerek, yasal hasım durumuna gelen Sosyal Güvenlik Kurumu'nun usulüne uygun şekilde davaya dahil edilmesinin sağlanarak yargılamaya devam edilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            Mahkemece, 6111 Sayılı Yasa uyarınca tedavi giderinden Sosyal Güvenlik Kurumu sorumlu olduğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir....

              İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte, esas olarak iş ve sosyal güvenlik hukuku uygulamasından kaynaklanan bireysel ve toplu hak uyuşmazlıklarını çözen özel mahkemeler olup, bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumu'nun prim ve diğer alacaklarının hesaplanması, sigortalı olma hakkının kazanılması ya da kaybedilmesi, gelir/aylık bağlanması, işçilik alacaklarının belirlenmesi gibi kendi içinde bütünlük ve uzmanlık gerektiren konular görev alanına girmektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70. maddesinde ve 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanunun 101. maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir....

                Davacılar vekilince dava açılırken Sosyal Güvenlik Kurumu davalı olarak gösterilmemiş, mahkemece 05.05.2014 tarihli celsede davacıya davasını Sosyal Güvenlik Kurumu'na yöneltmesi için süre verilmiş, davacı vekilinin 20.05.2014 tarihli dilekçesi üzerine davaya dahil edilerek dava dilekçesi kendisine tebliğ edilmiştir. Trafik kazalarından kaynaklanan tedavi giderleri konusunda Sosyal Güvenlik Kurumu'na yeni yükümlükler getiren ve sigorta şirketleri ile arasındaki ilişkileri düzenleyen 6111 Sayılı Yasa 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş, eldeki dava ise Yasa'nın yürürlüğünden sonra 15.04.2013 tarihinde açılmıştır. Davanın Yasa'nın yürürlüğe girmesinden sonra açılması karşısında, ...'nın yasal hasım olarak kendiliğinden davaya dahil olacağını kabul etmek mümkün değildir....

                  Kaldı ki davaya konu sosyal güvenlik hakkı, bireylerin geleceğe güvenle bakmalarını sağlayan bir insan hakkıdır. Aynı zamanda sosyal güvenlik, sosyal hukuk devleti içerisinde yer alan ve bu ilkeyi oluşturan temel kavramlardan birisidir. Bu esası göz önüne alan 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (Anayasa) “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” başlığı altında “sosyal güvenlik hakkını” düzenlemiş ve 60. madde ile “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hükmünü getirmiştir. Görüldüğü gibi vatandaşlara bu konuda anayasal bir hak tanınırken, Devlete de onların bu haktan yararlanmasını sağlayacak şartları hazırlama görevi yüklenmiştir. Bu anayasal görevin yerine getirilmesi için getirilen yasal düzenlemeler ve kurulan kurumların görevleri de bu bilinçle değerlendirilmelidir....

                    Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” hükmü 3. fıkra olarak eklenerek 5510 sayılı Kanun ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan davalarda (hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç) dava açılmadan önce Kuruma başvuru zorunlu hâle getirilmiştir. 25.10.2017 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 5521 sayılı Kanun'u yürürlükten kaldırarak onun yerini almıştır. 7036 sayılı Kanun'un 4. maddesinde de "...31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurulması zorunludur....

                      UYAP Entegrasyonu