Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK (SOSYAL GÜVENLİK HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN) Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı kararı, 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6723 sayılı Kanun 23.07.2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, sosyal güvenlik mevzuatı kapsamında kurum aleyhine açılan alacak ve tespit davaları sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir....

    Dava, işkazası sonucu davacı kazalının uğradığı sürekli işgöremezlik oranının tespiti istemi olup, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanması nedeniyle, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun 23/11/2012 tarih ve 61434595/1153/60759 sayılı yazısı gereğince sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davalara bakmakla yetkili Mahkemelerin............ Mahkemeleri olarak belirlendiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. HUMK’nun 427. maddesi hükmü uyarınca nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Somut olayda, kararın iş bölümü nedeniyle gönderme kararı mahiyetinde olduğu, nihai hüküm niteliğinde bir karar olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılardan........ ve ......... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, 17.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Maddesi gereğince dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi ve kurumdan sonuç alamayınca dava açılması gerektiği, bu zorunluluğun dava şartı olduğu gerekçesiyle, HMK 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 10/9/2014 tarih ve 6552 sayılı kanunun 64. Maddesi ile değişik 7. Maddesinin 3. Fıkrasında “31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur…” hükmü yer almaktadır. Somut olayda davacı, Kahramanmaraş 1....

        İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararla; ilgili mevzuat hükümleri uyarınca idari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun Geçici 4. maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda iş mahkemelerinin görevli olduğunun açık olduğu, bakılan davada ise, davacının 5510 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında iş kanunu hükümlerine göre çalıştırıldığı ve dava konusu uyuşmazlığın davalı idarenin iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklandığı anlaşıldığından, davacının görevine son verilmesine ilişkin işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde iş mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir....

          Mensupları Tekaüt Sandığı Vakfı 506 Sayılı Kanun'un Geçici 20.maddesine göre kurulmuş bir sosyal güvenlik Kuruluşudur. Nitekim Akbank T.A.Ş. Mensupları Tekaüt Sandığı Vakfı kapsamındaki sigortalılık sürelerinin 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin birleştirilmesi Hakkında Kanuna göre diğer sosyal güvenlik Kanunlarına göre geçen hizmetleri ile birleştirilebilmesine olanak sağlamaktadır.Nitekim 5510 sayılı Kanunun geçici 20. Maddesinde de sandık iştirakçilerinin devir tarihinden itibaren 4/a sigortaı sayılacakların düzenlemiş bulunmaktadır. Anayasal hak gereği, sosyal güvenlik hakkından feragat ve vazgeçilmesi mümkün olmadığından, sosyal güvenlik sisteminde primlerin iadesi mümkün bulunmamakta olup prim iadesinin, sadece yersiz ve yanlış alınmış primler ile şartlarının mevcut olması halinde toptan ödeme şeklinde iadesi mümkün bulunmaktadır....

          İşletmeciliği Nak.Tic.Ltd Şti vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine, asıl davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59.maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre "trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı", Yasanın geçici 1. maddesi ile de "Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun'un...

            Mahkemece, sosyal güvenlik uzmanı, doktor ve muhasebeci bilirkişiden alınan ek rapor içeriği gözetilerek davalının, Sosyal Güvenlik Kurumu kesintisinden kaynaklı 32.241,59 TL sorumluluğu bulunduğuna karar verilmiştir. Eldeki dosyanın yargılaması devam ederken, davacı, Konya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/54 esas sayılı dosyası ile Sosyal Güvenlik Kurumu’na karşı, Nisan-Aralık/2014 tarihlerinde, davalının tanzim ettiği epikriz raporları, cerrahi not ve sair evraklarda, cerrahi müdahelelerde yaptığı hatalar nedeni ile şirket hakkedişlerinden yapılan 42061,97TL kesintinin iptali ve bu kesintilerin iadesi amacı ile dava açmıştır. Uyap ortamından yapılan incelemede, anılan dosyanın yargılamasının devam ettiği, istinaf incelemesine konu eldeki dosyanın bekletici mesele yapıldığı görülmüştür....

            Sosyal güvenlik il müdürlükleri ve sosyal güvenlik merkezleri, ikinci fıkrada belirtilen kriterlere uygun olarak teşkilâtlanma usûl ve esasları yönetmelikle belirlenmek üzere idarî iş ve işlemler açısından dört kategoriye ayrılabilir. 01.10.2010 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren T3 Taşra Teşkilatı Kuruluş ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ile Kurumun taşra teşkilatının kuruluş, çalışma usul ve esasları ile personelin görev, yetki ve sorumluluklarını düzenlenmiştir. Sosyal güvenlik merkezleri idari işlemler açısından, sosyal güvenlik merkezi, sağlık sosyal güvenlik merkezi ile mali hizmetler sosyal güvenlik merkezi olarak üç kategoriye ayrılır....

            Somut olayda; iş kazası olduğu iddia olunan 13.10.2005 tarihli olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca davacılara iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. Ayrıca belirtmek gerekirse böylesi bir tespitin Mahkemelerin görevine ilişkin neticeleri de vardır. Diğer yandan iş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup işbu tazminat davasında ise Kurum taraf değildir....

              Sigorta poliçesinde belirtilen motorlu aracın, işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır, sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk "Sosyal Güvenlik Kurumu'na" geçtiğinden eldeki davada yasal hasım "Sosyal Güvenlik Kurumu" olması gerekir....

                UYAP Entegrasyonu