WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kadın evli olsun veya olmasın o çocuğu dünyaya getirmişse çocuğun anasıdır ve çocukla ana arasındaki soy bağı doğumla kurulur. Mülga 17.02.1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi açısından bu soy bağı kanundaki karşılığıyla nesep, ananın evli olması halinde anaya karşı sahih, evli olmaması halinde gayri sahih kabul edilmiş ise de 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu açısından bu ayırım terk edilmiş; ananın soy bağının doğumla kurulduğu vurgulanılmakla kalınmıştır. 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un "soy bağı" başlıklı 12. maddesinin 1. fıkrası gereğince "Türk Medeni Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce, sahih olmayan nesepli çocuklar, yürürlük tarihinden başlayarak bu kanunun soy bağına ilişkin hükümlerine tabi olurlar." denilmek suretiyle "sahih ve gayrisahih nesep" ayırımı hem ana hem de baba ile kurulan soy bağı açısından geriye dönük olarak da kaldırılmıştır....

    I- MADDİ HATA DÜZELTME İSTEMİ NEDENLERİ Dairemizin 16/01/2019 günlü ve 2018/8420 Esas, 2019/205 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 14/02/2019 günlü ...... sayılı ve "Maddi Hatanın Düzeltilmesi" konulu yazısıyla; "Yüksek Dairenizin 16/01/2019 tarih, 2018/8420 esas, 2019/205 karar sayılı ilamının (II) numaralı paragrafının giriş kısmındaki sanık ... olarak yazılan isim ve soy ismin maddi yazım hatası olarak yanlış yazıldığı esasen ... olması gerektiği görülmüş olmakla, 5320 sayılı Yasanın 8.maddesinin 1.fıkrasının 2.cümlesi uyarınca, ilamın ( II) numaralı kısmındaki ... ibaresinin, ... olarak tashihi saygıyla arz ve talep olunur." şeklinde maddi hatanın düzeltilmesi (tashih) isteminde bulunulmuştur. II- MADDİ HATA DÜZELTME İSTEMİNİN KAPSAMI İstem, Dairemiz ilamının (II) numaralı paragrafının giriş kısmındaki sanık ismi ve soy isminin ... olarak yazılması gerekirken, ... şeklinde hatalı yazımına ilişkindir....

      Buna göre, davalının bağıştan rücu için ayrı bir dava açmasına gerek olmadığı, bunu süresinde verdiği cevap dilekçesi ile defi olarak da ileri sürebileceği, hal böyle olunca davalı tarafından süresinde verilen cevap dilekçesi ile defi olarak ileri sürülen bağıştan rücu iddiasının değerlendirilmesinde isabetsizlik olmadığı gibi soy bağının reddi davasının davalı tarafça 27/10/2020 tarihinde açıldığı, soy bağının reddi davasındaki iddianın sabit olup olmamasının, bağışlamanın geri alınması koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında belirleyici olacağı, bu nedenle 1 yıllık hak düşürücü sürenin soy bağının reddi davasının kesinleştiği tarihten itibaren başlayacağı, hal böyle olunca davalının bağışlamadan rücu definin hak düşürücü süre içerisinde ileri sürüldüğü, soy bağının reddi davasında verilen karar ile davacının henüz evlilik birliği sonlanmadan başka bir erkek ile birlikte yaşamak sureti ile sadakatsizlik yaptığının sabit olması sebebi ile bağışlamadan rücu koşullarının oluştuğu, bu gerekçe...

      Çocuk soyadı; evlilik içinde doğmuş ise; ailenin, başka bir ifade ile babanın: evlilik dışında doğmuş, babayla bir soy bağı kurulmamış ise anasının: soybağı ana ve babanın sonradan evlenmesiyle veya tanıma (TMK m.295) yahut da mahkeme kararıyla (TMK m. 301) kurulmuş ise babasının soyadını almaktadır. Bu düzenlemelerden anlaşıldığı üzere çocuğun soyadı, ana ve babasıyla soy bağı ilişkisini göstermektedir. O halde, ergin olmayan çocuğun, doğumla veya kan bağına dayanan soy bağının yahut da yapay soy bağının (evlat edinme) kurulmasıyla kazandığı soyadının; velayet hakkına sahip olan ebeveyn yahut çocuk vesayet altında ise vasisinin talebiyle değiştirilip değiştirilemeyeceği sorunu, Türk Medeni Kanununun 321'nci maddesi hükmü ve soy bağının hükümleri esas alınarak çözülecektir. Bu durumda davanın dayanağının TMK'nın Aile Hukuku kitabından kaynaklandığı gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun soy bağını değiştirmek HÜKÜM : Mahkumiyet Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümde bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA, 25/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık hakkında 27/5/2005 tarihinde verilen erteli mahkumiyet kararının 12/9/2005 tarihinde kesinleşmesi karşısında, sonradan kurulan hükmün infaza ilişkin olup 5275 sayılı Kanunun 98 ve 101. maddeleri uyarınca itiraza tabi olduğu anlaşılmakla dosyanın itiraz mercii tarafından incelenmek üzere mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, sonradan evlenme yoluyla kurulan soybağına itiraz ve babalık davasına ilişkin olup, hükmün davacıyı temsilen kayyım tarafından temyiz edildiği anlaşılmakla, yargı yeri belirlenmesi koşulları oluşmamıştır. Hüküm Asliye Hukuk Mahkemesince verilmekle, temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun kararı uyarınca Yüksek 2. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            müdafiinin sanıklar hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde; Sanıklar müdafiinin süre tutum dilekçesini sadece sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün bozulmasına yönelik verdiği, sonradan sanıklar hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin de süresinde olmadığı anlaşılmakla, sanıklar müdafiinin temyiz talebinin CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2) Sanık ... hakkında ...'e eylemi nedeniyle kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde; CMK'nin 231/12. maddesi gereğince “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir” hükmü gereğince kararın temyiz kabiliyeti olmadığından ve ancak itiraz yolu açık bulunduğundan, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 3) Sanıklar ...hakkında ... ve ...'...

              Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soy bağının düzeltilmesine ilişkin olduğu ve aile mahkemesinin görevine girdiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davanın nüfus kaydının tashihine ilişkin olduğunu belirtip, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacılar; davalı ... Erbaş'ın ...'ın kızı olmadığı, baba ... ... Erbaş'ın ... ile evlenmeden önce nikahsız olarak birlikte yaşadığı başka birinin kızı olduğu, ... ... Erbaş'ın sonradan ... ile evlenmesiyle ... Erbaş'ın İkbal'in kızıymış gibi nüfusa kaydedildiğini belirterek nüfus kaydının düzeltilmesine talep etmiştir....

                Elektrikçiler ve Bobinajcılar Odasına 31.12.1984 tarihinde üye olarak kaydedildiği, giriş bildirgesinin dosyada bulunmadığı ancak 22.3.1985 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edildiği, 01.05.2003 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı aldığı, davalı Kurum kontrol memurları tarafından oda üye kayıt defteri ve karar defteri üzerinde yapılan incelemede; üye kayıt defterinde üyelerin kayıt tarihlerinin müteselsil olmadığı, davacının adının bulunduğu 8.sayfa 30.sırada isim, soy isim, doğum tarihi ve sicil numarasının daha önce yazılmış bilgilerin kazınmak sureti ile sonradan yazıldığı, fotoğrafın sonradan söküldüğünün tespit edildiği, karar defterinde de davacının üyeliği hakkında alınan yönetim kurulu kararında, davacının adının başka bir isim kazınmak sureti ile silinerek sonradan karara eklendiğinin tespit edildiği, bunun üzerine davacının oda kaydına dayanan Bağ-Kur sigortalılığı ve yaşlılık aylığının iptal edildiği anlaşılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu