Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

OLAY VE OLGULAR Katılanın Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde hemşire olarak görev yaptığı, olay tarihinden 10 ay önce internet ortamında sanıkla tanıştığı, akabinde yüzyüze görüştükleri, aralarında duygusal ilişkinin başladığı, evlenme planları yaptıkları, bu süreçte sanığın nasıl olsa evleneceğiz diyerek katılan ile rızaen ilişkiye girdiği, bilahare aralarında sorun oluştuğu, bu süreçte birkaç kez ayrılık yaşadıkları, 27.10.2013 tarihinde buluştuklarında sanığın katılanı evine götürdüğü, birlikte olma isteğini dile getirdiği, katılanın buna rıza göstermediği, bunun üzerine sanığın katılana zor kullanarak onunla cinsel ilişkiye girdiği iddiasıyla açılan kamu davasının yapılan yargılamasında; sanığın aksi kanıtlanamayan savunmaları, katılan ve sanığın duygusal arkadaşlıklarının niteliği, süresi ve bu süreçteki rızaya dayalı cinselliğe ilişkin beyanları dikkate alındığında, katılanın sonradan zorla cinsel birlikteliğe ilişkin iddiasını taraflar arasında evlenmenin gerçekleşmemesi nedeniyle gündeme...

    Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, evlenmenin iptali istemine ilişkindir. ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, evlilik hukuku, evlenme başvurusu, töreni, evliliğin butlanı ve boşanma konularının Türk Medeni Kanununun 2. Kitabında düzenlendiği ve yargılama görevinin Aile Mahkemesinin görevine girdiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. ... 4. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın nüfus kaydındaki yanlış yazımın düzeltilmesine ilişkin olduğunu, evliliğin butlanı ya da boşanma ile ilgisi bulunmadığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Evlenme, tarafların evlendirme memuruna evlenme iradelerini açıkladıkları anda oluşur....

      Davacıların hak ettikleri evlilik yardımının davalı Kurumdan tahsilini talep ettikleri davada, Mahkemece, davanın kabulüne, toplam 8.976,48 TL evlilik yardımının 500 TL'sine dava tarihi olan 24.01.2013 tarihinden itibaren bakiye meblağa ıslah tarihi olan 16.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsili ile davacı ...'e ödenmesine, toplam 2.635,20 TL evlenme yardımının (taleple bağlı kalınarak) 500 TL'sine dava tarihi olan 24.01.2013 tarihinden itibaren bakiye meblağa ıslah tarihi olan 24.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsili ile davacı ... (...) ...'e ödenmesine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"Resmi evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yapma suçundan sanık ...'ın yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair Mutki Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 29.09.2009 gün ve 2009/31 Esas, 2009/47 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Sanık hakkında hükmolunan cezanın miktarı ve türüne göre, 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesi ile değişik 1412 sayılı CMUK.nın 305/1. maddesi gereğince kesin olup temyizi mümkün olmadığından, sanığın hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 13.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucu 12.05.2014 tarihinde 2012/891 Esas ve 2014/339 Karar sayı ile verilen mahkumiyet hükmü sanık müdafii tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizce 29.04.2019 tarihinde 2017/6963 Esas ve 2019/4163 Karar sayı ile sanık hakkındaki hükmün onanmasına oy birliğiyle karar verilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca Dairemizin kararına itiraz edilmiştir. B) İTİRAZ NEDENLERİ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz yazısında özetle; “tanık ...'ın soruşturma aşamasında alınan bu beyanı ile sanığın savunması çeliştiği halde; tanık ...'ın kovuşturma aşamasında beyanının alınmamış olduğu, sanık ... tarafından 13/02/2013 tarihli duruşmada dosyaya ibraz edilmiş olan ... Noterliği'nin 06/07/2011 tarih 15367 yevmiye nolu "İHTARNAME"sinin tanık ...'a okunup gösterilerek bu ihtarnameye karşı tanık ...'...

            Bu nedenle, TMK'nın "Hısımlık" başlıklı 282 ilâ 363. maddeleri arasında yer alan soybağına ilişkin davalar, aile mahkemeleri tarafından çözümlenmelidir. Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakmak görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır. Davanın kabulü halinde, her iki dava türünde de nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmasının gerekmesi nedeniyle, benzer sonuçlara sahip bu davalar arasında görevli mahkemenin belirlenebilmesi için davanın vasfının doğru olarak tayin edilmesi önem kazanmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile; baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “Anne ile evlenme”, "Tanıma" ve "Hâkimin hükmü" ile kurulmaktadır. Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir....

              Bu nedenle, TMK'nın “Hısımlık” başlıklı 282 ilâ 363. maddeleri arasında yer alan soybağına ilişkin davalar, aile mahkemeleri tarafından çözümlenmelidir. Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakmak görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır. Davanın kabulü halinde, her iki dava türünde de nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmasının gerekmesi nedeniyle, benzer sonuçlara sahip bu davalar arasında görevli mahkemenin belirlenebilmesi için davanın vasfının doğru olarak tayin edilmesi önem kazanmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile; baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “Anne ile evlenme”, “Tanıma” ve “Hâkimin hükmü” ile kurulmaktadır. Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir....

                Bu nedenle, TMK'nın “hısımlık” başlıklı 282 ilâ 363. maddeleri arasında yer alan soybağına ilişkin davalar, aile mahkemeleri tarafından çözümlenmelidir. Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakmak görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır. Davanın kabulü halinde, her iki dava türünde de nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmasının gerekmesi nedeniyle, benzer sonuçlara sahip bu davalar arasında görevli mahkemenin belirlenebilmesi için davanın vasfının doğru olarak tayin edilmesi önem kazanmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile; baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “anne ile evlenme”, “tanıma” ve “hakimin hükmü” ile kurulmaktadır. Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir....

                  Davanın kabulü halinde, her iki dava türünde de nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmasının gerekmesi nedeniyle, benzer sonuçlara sahip bu davalar arasında görevli mahkemenin belirlenebilmesi için davanın vasfının doğru olarak tayin edilmesi önem kazanmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “anne ile evlenme”, “Tanıma” ve “Hâkimin hükmü” ile kurulmaktadır. Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir. TMK'nın 285. maddesinde yer alan “babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir....

                    Bu nedenle, TMK'nın “Hısımlık” başlıklı 282 ilâ 363. maddeleri arasında yer alan soybağına ilişkin davalar, aile mahkemeleri tarafından çözümlenmelidir. Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakmak görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır. Davanın kabulü halinde, her iki dava türünde de nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmasının gerekmesi nedeniyle, benzer sonuçlara sahip bu davalar arasında görevli mahkemenin belirlenebilmesi için davanın vasfının doğru olarak tayin edilmesi önem kazanmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile; baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “Anne ile evlenme”, “Tanıma” ve “Hâkimin hükmü” ile kurulmaktadır. Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir....

                      UYAP Entegrasyonu