Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Partili üyeleri tarafından ihtisas komisyonlarında üye olarak yer alma istemiyle verilen önergenin dava konusu ... tarihli Bağcılar Belediye Meclisi kararı ile reddi üzerine, bu kararın iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, ihtisas komisyonlarına üye seçiminin nisbi çoğunlukla gerçekleştirileceği, bununla birlikte komisyondaki üyelerin parti dağılımının, her siyasî parti grubunun ve bağımsız üyelerin meclisteki üye sayısının meclis üye tam sayısına oranlanması suretiyle belirleneceği, dolayısıyla anılan hususta basit oran yönteminin benimsendiği sonucuna varılmaktadır. Öte yandan, basit oran yöntemiyle komisyondaki partiler arası üye dağılımının belirlenmesi, temsilde adalet ilkesine, çoğulcu demokrasi anlayışına ve ihtisas komisyonlarının kurulmasından beklenen faydaya daha uygun düşmektedir....

    verilmesi gerektiği, 2011 yılında işe girdiği, ancak 2008 yılından itibaren siyasi parti üyeliğinin bulunduğu, memurluğa girişte istenen belgeler arasında siyasi parti üyeliğinin sorgulanmasına yönelik herhangi bir belge istenilmediği, İdarenin bu hususu işe girerken araştırması gerekirken yaklaşık 8 yıl ifa edilen memuriyet görevinin ardından işine son verilmesinin kusursuz sorumluluk ilkesi ile bağdaşmadığı, davacının durumu savunma istem yazısı ile öğrenmesinin akabinde ilgili siyasi parti üyeliğini derhal sona erdirdiği belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesince verilen ret kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, kamu malına ve siyasal parti malına zarar verme, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: İddianamedeki nitelendirmeye, sevke, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 17.07.2014 tarih ve 2 sayılı Kararı'na göre, işin incelenmesi Yüksek 15. Ceza Dairesinin görevine girdiğinden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın adı geçen Daireye TEVDİİNE, 09.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Ancak; 1-Eylemin, dükkan önünde etrafı brandayla çevrili bir yanı açık sergide gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında suça konu çantanın bulunduğu yerin bina veya eklenti vasfının bulunup bulunmadığı olay yerinde keşif yapılarak tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 gün, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan iptal kararı uyarınca, TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde düzenlenen "Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyası hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına" hükmünün iptali kararı doğrultusunda hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 3-6183 sayılı Kanun'un 106/1 maddesinde belirlenen 20,00 TL'den az gerçekleşen yargılama masrafının, 6352 sayılı Kanun'un 100. maddesi ile eklenen CMK'nın 324/4. maddesi gereğince Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Demokrat Parti Tüzüğü'nün ilgilisinden temini ile evraka eklenmesi ondan sonra temyiz incelemesi için gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 28.03.2018 gün ve 2016/156 - 2018/217 sayılı kararı bozan Daire'nin 16.09.2019 gün ve 2018/3961 - 2019/5399 sayılı kararı aleyhinde davalılar vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, davacının 06.10.2012 ve 09.10.2012 tarihinde iki parti tıbbi malzemenin İstanbul Havaalanı'ndan THY vasıtasıyla, Erbil Havaalanı'na teslim edilmesi için davalı UPS ile anlaştığını, ilk parti ürün için 07.10.2012 tarihli uçağa rezervasyon yapılarak acil koduyla ürünlerin teslim edilmesi için anlaşılmasına rağmen ilk parti ürünün havaalanında kaybolması nedeniyle 4 gün gecikmeli olarak alıcıya teslim edildiğini, alıcı ile belli bir sürede teslim hususunda anlaştıkları için alıcının...

              CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki ticari ilişkide 1 inci parti malın sorunsuz şekilde teslim edilmesi üzerine müvekkilinin 2 parti daha sipariş verdiğini, verilen siparişlerin standart ebatlarda olup özel olarak üretilen emtia olmadığını, bu kapsamda 2 nci parti emtia ulaşmadan 3 üncü parti malların siparişinin verildiğini, ancak 2 nci parti malın teslim edildiği müşterilerden ciddi şikayetler gelmesi nedeniyle 3 üncü parti siparişin iptal edildiğini, 2 nci partideki emtiadaki hasarın yazılı ve sözlü olarak bildirildiğini, bir kısım müşterilerin emtiayı iade ederek reklamasyon faturası düzenlendiklerini, hasarın davalıya sözlü olarak bildirilip çözüm yolu aranmasına rağmen sorununun giderilmediğini, müvekkilinin 2 nci parti emtianın hasarlı çıkması nedeniyle zararın daha da artmaması için 3 üncü parti siparişi iptal ettiğini, emtianın henüz gümrüğe gelmeden davacının makul garanti vermemesi nedeniyle 3 üncü partinin iptal edildiğini, taraflar arasındaki yazışmalardan...

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1026 KARAR NO : 2020/1172 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İSKİLİP SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/205 ESAS, 2019/214 KARAR DAVA KONUSU : Dernek (Parti-Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti) KARAR : İskilip Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/205 Esas, 2019/214 Karar sayılı dava dosyasında verilen Dernek (Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti) talebinin görevsizliğine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Doğru Yol T3 2820 sayılı Kanunun 19. ve 20. maddeleri ve parti tüzükleri uyarınca olağan genel kurullarını iki defa üst üste yapmadığını, 2820 sayılı Kanunun 121. Maddesi gözetilerek, 5253 sayılı Dernekler Kanunun 36....

                Dava, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.Davacı vekili, taraflar arasındaki anlaşma gereğince davalının müvekkilinden kağıt sipariş ettiğini, müvekkilinin de davalının sipariş ettiği ürünü temin ederek ithal ettiğini, anlaşma gereğince 1. ve 2. parti malın davalıya teslim edildiğini, 3. parti malın tesliminden önce davalının haksız olarak 2. parti malın ayıplı olduğunu ileri sürerek 3. parti siparişi iptal ettiğini ve 3. parti malı almadığını, buna ilişkin davalı adına düzenlenen faturayı haksız iade ettiğini belirterek, 3. parti mala ilişkin fatura bedeli olan 47.234,06 USD ile malın süresinde gümrükten alınmaması nedeniyle oluşacak zararın şimdilik 1.000 TL'sinin tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı ise taraflar arasında 3 parti halinde kağıt ürünü ithal edilerek teslimi konusunda anlaşma yapıldığını, 1. parti malın davacı tarafça ithal edilerek sorunsuz teslim edildiğini, davacı tarafça teslim edilen 2. parti malın ayıplı çıkması...

                  Mahkemece toplanan delillere göre, davacının birinci parti maldaki ayıba ilişkin olarak davalıya ihbarda bulunduğu ve malı iade ettiği, ancak ikinci parti malı muayene ve kontrol etmeyerek haddeleme işlemine tabi tutmak suretiyle kusurlu davrandığı, davalının da kendisine ayıp ihbarında bulunulmasına ve birinci parti malı teslim almasına rağmen, yeniden aynı ayıplara havi ürünü göndermek suretiyle kusurlu davrandığı, dolayısıyla tarafların olayda müterafik kusurunun bulunduğu, alacağın likit olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın 6.900,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam 8.802,64 TL üzerinden iptaline, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu