Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yerel mahkemece istem reddedilmiş; karar, davacılar tarafından temyiz olunmuştur. 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın “Disiplin cezalarına itiraz” başlıklı 57. maddesinde; hakkında partiden veya gruptan geçici veya kesin çıkarma cezası verilen parti üyesinin, bu cezaya karşı parti içi itiraz yollarını kullandıktan sonra son karar niteliğindeki bu karar karşı otuz gün içinde kararı veren merciin bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesine itiraz edebileceği, mahkemenin vereceği kararın kesin olduğu belirtilmiştir. Yukarıda açıklanan yasal düzenleme gereğince yerel mahkeme kararı kesin olup temyiz edilebilirliği bulunmadığından davacıların temyiz dilekçelerin reddedilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz dilekçesinin yukarıda gösterilen nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/02/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda; Siyasi Partiler Kanununun 31. maddesine göre "Siyasi partilerin merkez teşkilatı Ankara il merkezinde; il ve ilçe teşkilatları, ilgili il ve ilçe merkezlerinde; belde teşkilatları, il ve ilçe merkezleri hariç olmak üzere, belediye teşkilatı olan yerlerde; yan kuruluşları ve yurtdışı temsilcilikleri ise tüzüklerinde belirtilen yerlerde bulunur." hükmü karşısında derneklere atıf yapan 2820 sayılı Kanunun 121. maddesi ve TMK'nın 87/5. maddesi uyarınca derneğe ilişkin hükümler siyasi partiler hakkında uygulanacak olup Millet Partisi Çeltikçi İlçe Teşkilatının kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesi talep edilmektedir. Bu halde uyuşmazlığın Ankara Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Y. 20. HD. 17/09/2019 T. ve 2019/3046 – 4845 E.K. sayılı ilamı ve İzmir BAM 1. HD. 2020/1471- 827 E.K.; Adana BAM 1. HD. 2019/1793 E. 2020/480 K.; Bursa BAM 1....

    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ: Davacı vekili, CHP Tüzelkişiliğinin Bingöl İl Başkanlığında fiili olarak gerçekleşen çalışmaların tespitine yönelik yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığını, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 71. maddesine göre siyasi parti il veya ilçe teşkilatları tarafından yapılan sözleşmeler, merkez karar ve yönetim kurulu tarafından izin veya onay verilmediği sürece siyasi parti tüzel kişiliğini bağlamadığı hükmünü yer verildiği, aynı Yasa'ya 2016 yılında yapılan değişiklikle "hizmet sözleşmeleri de dahil" ibaresi eklenmiş olmakla, iş sözleşmeleri bakımından da izin ve onay şartı kesin olarak öngörüldüğünü, tutanak kayıtları ve tanık beyanlarında davacının çalışmasının ispat edildiğini beyanla eksik araştırmaya dayalı kararın bozulmasını talep etmiştir. V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: Eldeki davada, davacı vekili, müvekkilinin davalı ...'...

      UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Öncelikle, siyasi parti üyeliğinden çıkarma işleminin iptali istemi ile açılan davada verilen kararın istinafı kabil olup olmadığı, kesin olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, siyasi parti üyeliğinden kesin çıkarmaya ilişkin yüksek disiplin kurulu kararının iptali istemine ilişkindir....

      Toplum Partisi'nin Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla kapatıldığını, kapanan siyasi partilerin mallarının 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 110. maddesi uyarınca Hazine'ye intikal ettiğini, inceleme sonucunda partinin Güngören İlçe teşkilatında 41.715,00 TL'nin gelir gider farkı olarak parti kasasında bulunmadığını ileri sürerek 41.715,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsili isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından; Anayasa Mahkemesinin 11/12/2009 tarih 2007/1 esas-2009/4 karar sayılı kararı ile kapatılmasına karar verilen ... Toplum Partisinin (...) başvurusu üzerine ... İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) 12/01/2016 tarihli "... Toplum Partisi ve Diğerleri Türkiye'ye Karşı" kararının sonuç kısmının 2. ve 3. fıkralarında hak ihlalinin bulunduğuna karar verildiği anlaşılmıştır....

        Suçtan zarar gören de siyasi partilerdir. Siyasi Partiler 2860 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca bildirim ve belgelerini İçişleri Bakanlığına vermeleriyle tüzel kişilik kazanırlar. Siyasi partilerin tüzel kişilik kazanmaları yeterli olup, seçime katılma yeterliğine sahip olmaları gerekli değildir. Suçun manevi unsuru, birinci fıkra açısından, bir kimseyi siyasi partiye üye olmaya veya olmamaya, siyasi parti faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, siyasi partiden veya siyasi parti yönetimindeki görevinden ayrılmaya, seçim yoluyla gelinen bir kamu görevine aday olmamaya veya seçildiği görevden ayrılmaya zorlamak amacıyla bilerek ve isteyerek cebir-tehdit icrasıdır. İkinci fıkra açısından ise failin belli bir saikle hareket etmesi gerekmez; fiilin bilerek ve isteyerek icrası yeterlidir....

          Genel Başkanlığı’nın sorumlu olup olmadığı noktasındadır. 2820 sayılı Kanun’un mali sorumluluk başlıklı 71. maddesinde “Siyasi partilerin yapacakları giderler, sözleşmeler ve girişecekleri yükümlülükler; genel merkezde parti tüzelkişiliği adına, illerde il yönetim kurulu adına ve ilçelerde ilçe yönetim kurulu adına yetkili kılınan kişi veya kurulca yapılır. Siyasi partilerin il ve ilçelerdeki teşkilat kademeleri tarafından parti tüzel kişiliği adına sözleşme yapılmasına ve yükümlülük altına girilmesine ilişkin esaslar, merkez karar ve yönetim kurulunca tespit olunur....

            İl Başkanlığı tarafından yapılan anlaşmayı onayladığına dair dosyaya herhangi bir belge ibraz edilemediği, bu durumda, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun aynen “...Siyasi partilerin yapacakları giderler, sözleşmeler ve girişecekleri yükümlülükler; genel merkezde parti tüzelkişiliği adına, illerde il yönetim kurulu adına ve ilçelerde ilçe yönetim kurulu adına yetkili kılınan kişi veya kurulca yapılır. Siyasi partilerin il ve ilçelerdeki teşkilat kademeleri tarafından parti tüzelkişiliği adına sözleşme yapılmasına ve yükümlülük altına girilmesine ilişkin esaslar, merkez karar ve yönetim kurulunca tespit olunur....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davanın zaman aşımına uğradığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının T3 İstanbul İl Başkanlığı gala yemeği olan sözleşmeye dayanarak takip yaptığını, bu sözleşmeyi davalıyı borçlandırıcı işlem yapmaya yetkili kişilerin imzalamadığını, il teşkilatının yaptığı harcamalardan il ve ilçe yönetimlerinin sorumlu olduğunu, Siyasi Partiler Kanunu 71.maddesi ve T3 tüzüğünün 78.maddesinin açık olduğunu, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

              İNCELEME VE GEREKÇE : İLGİLİ MEVZUAT : Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir Hukuk Devleti olduğu, 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolunun açık olduğu, 80. maddesinde de, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil bütün Milleti temsil edecekleri Anayasal kaideye bağlanmıştır. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun ''Genel Başkan'' başlığını taşıyan 15. maddesinde; partiyi temsil yetkisinin genel başkana ait olduğu; kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak kaydı ile parti adına dava açma ve davada husumet yetkisinin, genel başkana veya ona izafeten bu yetkileri kullanmak üzere parti tüzüğünün göstereceği parti mercilerine ait olduğu hükümlerine yer verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu