İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından, Anayasa kurallarının güvencesi altında kurulup örgütlenen davalı siyasi partinin il ve ilçe örgütlerinin kuruluşlarından itibaren belirli bir süre geçtiği halde genel kurul toplantısını yapmamış olması olgusunun 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 104. maddesindeki düzenlemeye uygunluğunun değerlendirilmesini yapacak olan yargı yerinin adli yargı değil Anayasanın 69 ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 98 ve 104. maddeleri gereğince Anayasa Mahkemesi olduğu, diğer yandan; 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 118. maddesinde yer alan ve bu yasayla 22 kasım 1972 tarihli 1630 sayılı Dernekler Kanunu'na yapılan atıflar hakkında söz konusu yasada yer alan ve bu yasa hükümlerine aykırı bulunmayan ceza müeyyidelerinin siyasi partiler ve sorumluları hakkında da uygulanacağı biçiminde düzenleme içeren hüküm, madde metninde de belirtildiği gibi, ceza yaptırımı ile ilgili olduğu ve bir siyasi partinin herhangi bir örgütünün...
Kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak kaydı ile parti adına dava açma ve davada husumet yetkisi, genel başkana veya ona izafeten bu yetkileri kullanmak üzere parti tüzüğünün göstereceği parti mercilerine aittir." hükmü yer almaktadır. … Partisi'nin 19. Olağanüstü Kurultay'da kabul edilerek 10/03/2018 tarihinde yürürlüğe giren Tüzüğünün 19. maddesinde, "...(2) Partiyi, Genel Başkan temsil eder, parti örgütünü yönetir. ... (10) Genel Başkan, yokluğunda kendisine vekillik etmek üzere Genel Başkan Yardımcılarından birini görevlendirir. Genel Başkan Vekili, vekillik ettiği sürede Genel Başkanın yetkilerini kullanır."; 22. maddesinde ise, "... (11) Genel Sekreter, her durum ve sıfatla bütün yargı kurumlarında özel ya da resmi daire, kurum ve kuruluşlarda, gerçek kişiler, özel ya da resmi tüzelkişilerle olan ilişkilerde Genel Başkan adına bizzat ya da vekille partiyi temsil eder." düzenlemelerine yer verilmiştir....
Kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak kaydı ile parti adına dava açma ve davada husumet yetkisi, genel başkana veya ona izafeten bu yetkileri kullanmak üzere parti tüzüğünün göstereceği parti mercilerine aittir." hükmü yer almaktadır. … Partisi'nin 19. Olağanüstü Kurultay'da kabul edilerek 10/03/2018 tarihinde yürürlüğe giren Tüzüğünün 19. maddesinde, "...(2) Partiyi, Genel Başkan temsil eder, parti örgütünü yönetir. ... (10) Genel Başkan, yokluğunda kendisine vekillik etmek üzere Genel Başkan Yardımcılarından birini görevlendirir. Genel Başkan Vekili, vekillik ettiği sürede Genel Başkanın yetkilerini kullanır."; 22. maddesinde ise, "... (11) Genel Sekreter, her durum ve sıfatla bütün yargı kurumlarında özel ya da resmi daire, kurum ve kuruluşlarda, gerçek kişiler, özel ya da resmi tüzelkişilerle olan ilişkilerde Genel Başkan adına bizzat ya da vekille partiyi temsil eder." düzenlemelerine yer verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava konusu yapılan iddia ve taleplerine yönelik müvekkili siyasi partinin hiç bir onay, icazet ve muvafakati olmadığını, 2820 sayılı siyasi partiler kanununun 71. Maddesinde belirtildiğini, Genel Merkez ve ilçe il teşkilatlarının ayrı olarak değerlendirildiği, herhangi bir davacı ile sözleşme ilişkisinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davalı siyasi partinin Afyonkarahisar İl Başkanılığının oturduğu yerin davalı siyasi parti adına kayıtlı olduğu, aidat alacaklarının ödenmediği bu hususun bilirkişi raporu ile doğrulandığı, ödemeye ilişkin herhangi bir davalı iddiasının olmadığı, davacının kat malikleri kurulu kararlarıyla iddiasını ispatladığı, her ne kadar davalı genel merkezin aidatlardan sorumlu olmadığını iddia etmiş ise de Siyası Partiler Kanunun 71....
İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı’nın 08/05/2015 tarihli yazısına göre Aydınlık Türkiye Partisi parti tüzüğünün 49. maddesinde "tutulması gereken defter ve kayıtları tutmak görevinin Belde, İlçe ve İl Yönetim Kurullarının görevleri arasında sayıldığının" belirtilmesi ve sanığın savunmasında, bir partiye kaydolduğunu ancak hiç bir idari görev almadığını, iddianamede belirtilen defter ve belgelerden haberinin olmadığını, bu defter ve belgeleri görmediğini, nerede olduklarını da bilmediğini beyan etmesi karşısında; sanığın Aydınlık Türkiye Partisinin belde, ilçe veya il yönetim kurullarında görev alıp almadığı hususunun araştırılarak, görev aldığının anlaşılması durumda ise, 2820 sayılı Kanun'da yazılı usule uygun biçimde tutulması zorunlu defter ve evrakların sanığın görev yaptığı teşkilat tarafından İlçe Seçim Kuruluna tasdik ettirip ettirmediğinin sorulması ile defter ve kayıtları tutmadığına ilişkin yazının da dosyaya getirtilmesi ve tüm kanıtların birlikte değerlendirilerek sonucuna göre...
Siyasi Partiler Kanunu’nun 57. maddesinde; hakkında partiden veya gruptan geçici veya kesin çıkarma cezası verilen parti üyesinin, bu cezaya karşı disiplin kuruluna sevk eden organ veya merci veya disiplin kurulunun görev ve yetkisizliği veya alınan kararların kanuna, parti tüzüğüne ve iç yönetmeliğe şekil ve usul bakımından aykırı bulunduğu iddiasıyla, parti itiraz yollarını kullandıktan sonra nihai karar niteliğindeki son karara karşı otuz gün içinde nihai kararı veren merciin bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine itiraz edebileceği, mahkemenin bu itirazları, diğer işlerden önce ve en geç otuz gün içinde basit muhakeme usulüne göre inceleyerek karara bağlayacağı ve bu kararın kesin olduğu belirtilmiştir. Mahkeme kararında temyiz yolunun açık olarak gösterilmesi bu sonucu değiştirmez. Yukarıdaki yasal düzenleme karşısında, asliye hukuk mahkemesince verilen kararlar kesin olup temyizi kabil olmadığına göre, davacının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Suçtan zarar gören de siyasi partilerdir. Siyasi Partiler 2860 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca bildirim ve belgelerini İçişleri Bakanlığına vermeleriyle tüzel kişilik kazanırlar. Siyasi partilerin tüzel kişilik kazanmaları yeterli olup, seçime katılma yeterliğine sahip olmaları gerekli değildir. Suçun manevi unsuru, birinci fıkra açısından, bir kimseyi siyasi partiye üye olmaya veya olmamaya, siyasi parti faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, siyasi partiden veya siyasi parti yönetimindeki görevinden ayrılmaya, seçim yoluyla gelinen bir kamu görevine aday olmamaya veya seçildiği görevden ayrılmaya zorlamak amacıyla bilerek ve isteyerek cebir-tehdit icrasıdır. İkinci fıkra açısından ise failin belli bir saikle hareket etmesi gerekmez; fiilin bilerek ve isteyerek icrası yeterlidir....
Hukuk Dairesi 2021/160 Esas 2021/229 Karar sayılı 01/02/2021 tarihli kararı ile " 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 21/1 maddesinde "Siyasi Partilerin Genel Merkez il ve ilçe organları seçimleri ile il kongresi ve büyük kongre delegelerinin seçimleri, yargı gözetimi altında gizli oy ve açık tasnif esasına göre aşağıdaki şekilde yapılır." hükmü yer almıştır. 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 21/5 maddesinde "Kongrelerde yapılacak seçimler ilgili seçim kurulunun gözetimi ve denetiminde yapılır....
Siyasi Partiler Kanunu’nun 57. maddesinde; hakkında partiden veya gruptan geçici veya kesin çıkarma cezası verilen parti üyesinin, bu cezaya karşı disiplin kuruluna sevk eden organ veya merci veya disiplin kurulunun görev ve yetkisizliği veya alınan kararların kanuna, parti tüzüğüne ve iç yönetmeliğe şekil ve usul bakımından aykırı bulunduğu iddiasıyla, parti itiraz yollarını kullandıktan sonra nihai karar niteliğindeki son karara karşı otuz gün içinde nihai kararı veren merciin bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine itiraz edebileceği, mahkemenin bu itirazları, diğer işlerden önce ve en geç otuz gün içinde basit muhakeme usulüne göre inceleyerek karara bağlayacağı ve bu kararın kesin olduğu belirtilmiştir. Aleyhine yargılamanın iadesi yoluna başvurulan karar (kanundan dolayı) kesin ise, yargılamanın iadesi üzerine verilen karar da asıl karar gibi kesindir. Yani, istinaf edilemez. (Prof. Dr....
Hukuk Dairesi' nin 14/05/2018 tarih 2018/2319 Esas 2018/3782 Karar sayılı ilamı ile; Siyasi Partiler Kanunu' nun 31. maddesine göre "siyasi partilerin merkez teşkilatı Ankara il merkezinde; il ve ilçe teşkilatları, ilgili il ve ilçe merkezlerinde; belde teşkilatları il ve ilçe merkezleri hariç olmak üzere belediye teşkilatı olan yerlerde; yan kuruluşları ve yurtdışı temsilcilikleri ise tüzüklerinde belirtilen yerlerde bulunur. " hükmü karşısında derneklere atıf yapan 2820 sayılı kanunun 121. maddesi ve TMK'nın 87/5 maddesi uyarınca derneğe ilişkin hükümler siyasi partiler hakkında da uygulanacak olup uyuşmazlığın Ankara Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasına ve Ankara Sulh hukuk mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. 20. Hukuk Dairesi' nin yukarıda belirtilen karar içeriği dikkate alındığında davaya bakmakla görevli mahkemenin Ankara Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu ve yetkinin kesin olduğu anlaşılmaktadır....