DAVA: Siyasi parti ilçe teşkilatının kendiliğinden sona erdiğinin tespitine ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununun 121. maddesi yollaması ile 4721 sayılı TMK 87/5. maddesi gereğince olağan genel kurul toplantısını iki kez üst üste yapmayan siyasi parti ilçe teşkilatının hukuki varlığının sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir....
Parti işlerini düzenleyen parti iç yönetmelikleri merkez karar organı tarafından yapılır." 93'ncü maddesinde; "Siyasi partilerin parti içi çalışmaları, parti yönetimi, denetimi; parti organları için yapılacak seçimler ile parti genel başkanlığınca, genel merkez organlarınca ve parti gruplarınca alınan kararları ve yapılan eylem ve işlemleri parti tüzüğüne, parti üyeleri arasındaki eşitlik ilkesine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz.” 104'ncü maddesinde; “ Bir siyasi partinin bu Kanunun 101 inci maddesi dışında kalan emredici hükümleriyle diğer kanunların siyasi partilerle ilgili emredici hükümlerine aykırılık halinde bulunması sebebiyle o parti aleyhine Başsavcılığınca re'sen yazı ile başvurulur. söz konusu hükümlere aykırılık görürse bu aykırılığın giderilmesi için ilgili siyasi parti hakkında ihtar kararı verir.” 121’nci maddesinde ise; “Türk Kanunu Medenisi ile Dernekler Kanununun ve dernekler hakkında uygulanan diğer kanunların bu kanuna aykırı olmayan hükümleri, siyasi partiler...
Maddesi gereğince derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun; 20/7. maddesinde "İlçe kongresi, il kongresinin yapılmasına engel olmayacak şekilde parti tüzüğünde gösterilen süreler içinde toplanır", 29/1 maddesinde, "22 Kasım 1972 tarihli ve 1630 sayılı Dernekler Kanunu'nun bu kanuna aykırı olmayan hükümleri, siyasi partilerin her kademedeki kongreleri için de uygulanır", 104. maddesinde, "Bir siyasi partinin bu kanunun 101. maddesi dışında kalan emredici hükümleriyle diğer kanunların siyasi partilerle ilgili emredici hükümlerine aykırılık halinde bulunması sebebiyle o parti aleyhine Anayasa Mahkemesine, Cumhuriyet Başsavcılığınca re'sen yazı ile başvurulur. Anayasa Mahkemesi, sözkonusu hükümlere aykırılık görürse bu aykırılığın giderilmesi için ilgili siyasi parti hakkında ihtar kararı verir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2021 NUMARASI : 2021/707- ESAS, 2021/391- KARAR DAVA KONUSU : Siyasi Partiler Kanununun 19/5 ve Parti Tüzüğünün 26/2....
Aynı Kanun'un 125.maddesinin birinci fıkrasının 4. bendinde "Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibarıyla benzer eylemlerde bulunanlara da aynı neviden disiplin cezaları verilir." hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 131. maddesinde, "Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması disiplin kovuşturulmasını geciktiremez. Memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz." hükmü yer almaktadır. 657 sayılı Kanunun anılan hükmü kapsamında ceza mahkemesi kararlarının, disiplin cezalarına etkisinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Disiplin cezasının sebebini oluşturan eylem ve davranışlar, aynı zamanda Ceza Kanununda da suç sayılabilir. Bu durumda, disiplin cezası yaptırımı ile birlikte ceza yaptırımı da uygulanabilir. Bu iki yaptırım türünün hukuki dayanağı, amaç ve sonuçları birbirlerinden farklıdır....
Genel Başkanlığı’nın sorumlu olup olmadığı noktasındadır. 2820 sayılı Kanun’un mali sorumluluk başlıklı 71. maddesinde “Siyasi partilerin yapacakları giderler, sözleşmeler ve girişecekleri yükümlülükler; genel merkezde parti tüzelkişiliği adına, illerde il yönetim kurulu adına ve ilçelerde ilçe yönetim kurulu adına yetkili kılınan kişi veya kurulca yapılır. Siyasi partilerin il ve ilçelerdeki teşkilat kademeleri tarafından parti tüzel kişiliği adına sözleşme yapılmasına ve yükümlülük altına girilmesine ilişkin esaslar, merkez karar ve yönetim kurulunca tespit olunur....
Türk Medeni Kanununun 75/2 madde ve fıkrasında ise "yönetim kurulu toplantıya çağırmazsa; üyelerden birinin başvurusu üzerine, sulh hakimi, üç üyeyi genel kurulu toplantıya çağırmakla görevlendireceği" öngörülmüştür. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununun 6. maddesinde; her Türk vatandaşının, kanunda ve parti tüzüğünde gösterilen şartlara ve usullere göre siyasi partilere üye olma ve dilediği anda üyelikten çekilme hakkına sahip olduğunu, aynı zamanda birden fazla siyasi partinin üyesi olamayacağını, aksi halde üyelik sıfatının bu siyasi partilerin hepsinden birden sona ermiş olacağını, aynı Yasanın 11. maddesinde ise onsekiz yaşını dolduran, medeni ve siyasi haklarını kullanma hakkına sahip olan her Türk vatandaşının bir siyasi partiye üye olabileceğini, 42. maddesinde ise siyasi partilerin ilçe teşkilatının, kendi çevrelerindeki üyelerini muntazaman kayıt ve sıra numarası ve partiye giriş çıkış tarihleri ve üye hakkında diğer bilgileri ihtiva eden bir üye kayıt defterine kaydedileceğini...
İdare Mahkemesince, Anayasa Mahkemesinin 10/02/2022 tarihli 2017/27822 başvuru numaralı kararı ile dava konusu işlemle davacının örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğine, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi üzerine; Mahkeme kararıyla Devlet memurluğuna geri dönen davacının aynı zamanda siyasi parti üyeliğinin de bulunması nedeniyle, davacıya siyasi parti üyeliğinden istifa etmesi için belli bir süre tanınması, siyasi parti üyeliği ile memuriyetten birini tercih etmesi için imkân sağlanması veya memuriyetin askıya alınması gibi daha hafif tedbirlerin alınabileceği anlaşıldığından, davacının yalnızca bir siyasi partiye üye olması nedeniyle doğrudan memuriyetten çıkarılmasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline; davacı açısından 657 sayılı Kanun'un 143. maddesinde sayılan durum gerçekleştiğinden, aynı Kanun'un 141. maddesi uyarınca davacının söz konusu siyasi parti üyeliği nedeniyle açığa alındığı...
Somut olayda; dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; Siyasi partilerin, siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarından biri olması, siyasi partilere ilişkin düzenlemelerde kamu otoritelerine verilen yetkilerin sınırlarının ve kapsamının açıkça belirlenmesi gerekmektedir. T.M.K. 87 maddesinin parti ilçe kongresini süresi içinde yapmayan parti ilçe teşkilatları hakkında uygulanamayacağı, bununla birlikte, 2820 Sayılı Kanun'un 101. ve 104. maddelerinde, Anayasa Mahkemesine sadece siyasi partilerin kendileri yönünden yaptırım uygulama yetkisi tanındığı, parti teşkilatları yönünden ise diğer mahkemelere böyle bir açık yetki verilmediği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi tarafından HMK 114/1- b hükmüne göre,davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....
Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder." 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanununun 15. Maddesinde ise Partiyi temsil yetkisi genel başkana aittir. Kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak kaydı ile parti adına dava açma ve davada husumet yetkisi, genel başkana veya ona izafeten bu yetkileri kullanmak üzere parti tüzüğünün göstereceği parti mercilerine aittir. düzenlemesi bulunmaktadır.Yine aynı yasanın 71. Maddesi Siyasi partilerin il ve ilçelerdeki teşkilat kademeleri tarafından parti tüzelkişiliği adına sözleşme yapılmasına ve yükümlülük altına girilmesine ilişkin esaslar, merkez karar ve yönetim kurulunca tespit olunur....