WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İnfaz hâkimliğine başvurulmuş ise, infaz hâkimliği kararının tebliğinden itibaren itiraz süresi beklenir. İnfaz hâkimliği kararına itiraz edilmemiş ise bu karara göre, itiraz edilmiş ise mahkemenin kararına göre işlem yapılır. (2) Hükümlüye yapılacak tebligatta, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde infaz hâkimliğine şikâyet hakkının kullanılmaması veya infaz hâkimliği kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde ağır ceza mahkemesine itiraz edilmemesi hâlinde, disiplin kurulu kararının kesinleşerek mektubun sakıncalı görülen kısımlarının okunmayacak şekilde çizilerek verileceği veya tamamı sakıncalı görülen mektubun verilmeyeceği bildirilir....

    Ceza Dairesinin 16.10.2007 gün, 5902–6700 sayılı ilamında belirtildiği üzere siyasi parti tüzel kişiliğinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu teşkil etmeyip, sanığın müştekilerin öz geçmiş ve kişisel bilgilerine ait belgeleri siyasi parti bürolarından temin etmesi ve üzerinde sahte sürücü belgesi bulunması şeklindeki eyleminin TCK’nun 157. maddesindeki dolandırıcılık ve 204/1. maddesindeki resmi belgede sahtecilik suçlarını teşkil ettiği, Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesine göre resmi belgede sahtecilik suçunun temyiz incelemesinin Yüksek 11. Ceza Dairesinin görevine dâhil olduğu, …” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir. Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır. TÜRK MİLLETİ ADINA CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI Yargıtay 11 ve 15....

      Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesiyle ; ... tarafından 19/01/2015 tarihinde görevden alındığı; akabinde 28/01/2015 tarihinde uyarınca atama yapıldığı anlaşılmıştır. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 20/9. maddesi “İlçe başkanı ile ilçe yönetim kurulu ilçe kongresince seçilir. İlçe başkanı ile ilçe yönetim kurulunun; seçim şekli ve il yönetim kurulunca veya merkez karar ve yönetim kurulunca hangi hallerde ve nasıl işten el çektirileceği ve geçici yönetim kurulunun nasıl oluşturulacağı parti tüzüğünde gösterilir.” hükmünü içermektedir. CHP tüzüğünün 42/D-2. maddesi “Ancak; düşme tarihinde, herhangi bir seçim ya da referandum tarihine 6 ay veya daha az bir zaman kaldığı takdirde Merkez Yönetim Kurulu doğrudan ya da il yönetim kurulu görevlendirerek gecikmeden yeni bir yönetim kurulu oluşturur. Bu durumda cinsiyet ve gençlik kotası uygulanır.” şeklinde düzenlenmiş olup halen yürürlüktedir. Bu durumda, mahkemece, davalı ... Başkanlığının parti tüzüğünün 42/D-2....

        Ceza Dairesinin 16.10.2007 gün ve 2006/5902 E, 2007/6700 K sayılı ilamında da belirtildiği üzere siyasi parti tüzel kişiliğinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu teşkil etmeyip, sanığın müştekilerin özgeçmiş ve kişisel bilgilerine ait belgeleri siyasi parti bürolarından temin etmesi ve üzerinde sahte sürücü belgesi bulunması şeklindeki eylemlerinin 5237 sayılı TCK'nun 157. maddesindeki dolandırıcılık ve 204/1. maddesindeki resmi belgede sahtecilik suçlarını teşkil ettiği, Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesine göre, resmi belgede sahtecilik suçunun temyiz incelemesinin Yüksek (11.) Ceza Dairesinin görevine dahil olduğu anlaşılmakla; dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay C. Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 07.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacı vekili, TBMM’de temsil edilen bir siyasi partinin genel başkanı olan davalının, 03/08/2015 tarihinde, dava dışı bir siyasi parti genel başkanını hedef alarak yaptığı basın açıklamasında müvekkilinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde ifadelere yer verdiğini beyanla, manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı vekili; siyasi parti genel başkanı olan müvekkilinin, siyasi rakiplerinin tavır ve sözlerindeki çelişkileri ortaya koymak maksadıyla dava konusu ifadeleri kullandığını, sözlerinin siyasi bir eleştiri olarak kabul edilmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep ve savunmuştur. Mahkemece; davalının sarfettiği sözlerin eleştiri sınırlarını aşan, davacının kişilik haklarını hedef alan, tahkir edici, onurunu zedeleyici ve “hırsız” ifadesiyle de açıkça suç isnadı içeren mahiyette olduğundan bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

            Somut uyuşmazlıkta; davacıya işçiye, davalının diğer bir işçisini darp etmesi nedeni ile ilk önce disiplin kurulu kararı ile yazılı uyarı cezası verildiği daha sonra ise iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmaktadır. Davalı işverence, disiplin kurulu kararına davacı işçinin darp ettiği işçi tarafından itiraz edildiği ve bunun üzerine feshe yetkili makam olan yönetim kurulu kararı ile davacının iş sözleşmesinin aynı nedenle haklı nedenle feshedildiği savunulmuştur. Ancak, davacının darp ettiği işçi tarafından disiplin kurulu kararına itiraz edildiği veya feshe yetkili makamın yönetim kurulu olduğuna dair herhangi bir belge sunulmamıştır....

              nin davalı siyasi partinin cumhurbaşkanı adayı olduğunun şüphesiz olduğunu, husumet yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalı siyasi parti ve siyasi parti adayının seçim hazırlık sürecinde, müvekkilinin şarkısını kullanmak suretiyle müvekkilinin kişilik haklarını ihlal ettiğini, hayranları tarafından politize olduğunu düşünmelerine sebebiyet verdiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 11.1.2018 T. 2016/6284 E. 2018/204 K....

                Ceza Dairesinin 21.06.2016 tarihli ve 2431-3185 sayılı kanun yararına bozma talebinin reddi kararına karşı 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna başvurulması amacıyla talepte bulunulması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 28.09.2016 tarihli, 348052 sayılı ve “Kanun yararına bozma” konulu yazıyla; “Hırsızlık suçundan 3 yıl 28 ay 1 gün hapis cezasından hükümlü ...’nin, açık ceza infaz kurumunda bulunduğu sırada çalıştırılmak üzere götürüldüğü mezarlıktan kaçarak firar ettiği gerekçesiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 44/3-ı. maddesine aykırı hareket etmekten '15 gün süre ile hücre hapsi' disiplin cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 27.05.2015 tarihli ve 2015/753 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ve söz konusu cezanın onaylanmasına ilişkin İzmir 1....

                  Mahkemece, davacının 01.01.2005-10.06.2005 tarihleri arasında davalı DYP (Demokrat Parti) ... İl Müdürlüğünde sekreter olarak çalıştığının tesbitine, işçilik alacakları yönünden davanın tefrikine karar verilmiştir. Görülmekte olan bir davada, davanın taraflarından birinin taraf ehliyetine sahip olup olmadığı dava şartı olup mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilir. Siyasi partilerin belde, ilçe ve il teşkilatlarının parti tüzelkişiliğinden ayrı ve bağımsız bir tüzelkişilikleri yoktur. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanun'unun 15/3.maddesine göre partiyi temsil yetkisi genel başkana aittir. Kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak kaydı ile parti adına dava açma ve davada husumet yetkisi, genel başkana veya ona izafeten bu yetkileri kullanmak üzere parti tüzüğünün göstereceği parti mercilerine aittir....

                    Diğer taraftan, siyasi partilerin kurulmaları, teşkilatlanmaları, faaliyetleri, görev, yetki ve sorumlulukları, mal edinimleri ile gelir ve giderleri, denetlenmeleri, kapanma ve kapatılmalarıyla ilgili hükümleri düzenleyen 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 3. maddesinde; "siyasi partilerin ülke çapında faaliyet göstermek üzere teşkilatlanan tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar olduğu," 7. maddesinde; "siyasi partilerin teşkilatının; merkez organları ile il, ilçe ve belde teşkilatlarından; Türkiye Büyük Millet Meclisi Grubu ile il genel meclisi ve belediye meclisi gruplarından ibaret olduğu," 15/3. maddesinde, "partiyi temsil yetkisi genel başkana ait olduğu, Kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak kaydı ile parti adına dava açma ve davada husumet yetkisinin, genel başkana veya ona izafeten bu yetkileri kullanmak üzere parti tüzüğünün göstereceği parti mercilerine ait olduğu," belirtilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu