Dava dosyasının, Dairemizin E:2006/5605 sayılı dosyasıyla birlikte incelenmesinden; … Partisi (…) nin 10.11.2002 tarihinde yapılan genel seçimlerde % 5,13 oranında oy alması nedeniyle genel barajı aşamadığı ve bu nedenle Türkiye Büyük Millet Meclisinde temsil edilemediği, daha sonra, 17.3.2005 tarihinde 3 milletvekili, 1.4.2005 tarihinde ise, 10 milletvekili ile temsil edilir duruma geldiği, davacı parti tarafından 1.4.2005 tarihli dilekçeyle Maliye Bakanlığına başvurularak, 2820 sayılı Yasanın Geçici 16 ncı maddesi uyarınca Devlet yardımından yararlandırılmanın istenildiği, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından 6.4.2005 tarihli yazı ile partinin Geçici 16 ncı madde şartlarını taşıyıp taşımadığının Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Yüksek Seçim Kurulu'ndan araştırıldığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Genel Sekreterliğinin 12.4.2005 tarihli yazısıyla, partinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde temsil edilmeye başlandığı milletvekili sayılarının...
Bununla birlikte, şayet konişmentoda yolculuk çarter sözleşmesine atıf bulunuyorsa, çarter parti sözleşmesi hükümlerinin yeni hamile ileri sürülebilmesi için, tek başına söz konusu atıf yeterli olmayıp, aynı zamanda konişmento devredilirken çarter parti suretinin de yeni hamile ibraz edilmiş olması gerekir. Ancak bu takdirde çarter parti sözleşmesinde yer alan hükümlerin, nitelikleri elverdiği ölçüde konişmento hamiline karşı ileri sürülebilmesi mümkündür....
Davalı idare ilk parti malı makul süre içinde muayene ederek kabul etmeyeceğini bildirseydi davacı ikinci parti 200.000 adet mali üretmeyecekti. Dolayısıyla idare ilk parti malı kabul etmek suretiyle, sonraki 200.000 adet malı da kabul edeceğinide bu uygulaması ile göstermiştir. Taraflar arasında eser sözleşmesi mevcuttur. TBK’nun 477. maddesine göre, idare ilk parti malı kabul etmek suretiyle, sonraki parti 200.000 adet malıda kabul edeceğini örtülü olarak benimsemiştir. Böyle bir benimsemeden sonra ayıp ileri sürelerek sözleşmenin sonlandırılmasını istemek MK’nın 2. maddesi ve TBK.477. maddesine aykırı olacaktır....
Davalı tarafından teslim alınmayan ürünlerin bedelini ödemek durumunda olduğu değerlendirilmiştir.Ayrıca, davalı tarafından kabul edilen teklifin (sözleşmenin) 4 nolu maddesinde sipariş onayını müteakip iptali ve iadesinin mümkün olmadığı, sipariş iptali halinde ve/veya malın sevke hazır olduğu bildirildiği halde 15 gün içerisinde bakiye ödemesi yapılarak teslim alınmadığı durumda "sözleşme iptali zararı" olarak sözleşme bedelinin ödeneceği belirtilmektedir. Davaya konu ... 11. İcra Müdürlüğünün ...Esas sayılı dosyasında 193.818TL asıl alacak toplamı ve de 32.420,32 TL vade farkı toplamı talep edilmektedir. Bilirkişi raporunda davacının davalıdan 193.824.-TL anapara+KDV alacağının olduğu ve ilk parti mala ilişkin ödenmesi gereken tutar haricinde davacıya 7.055,08TL fazla ödeme (avans ödemesi) yapıldığı ve bu kapsamda takip tarihi itibari ile talep edilen davaya konu mal bedeline istinaden davacıya davalı tarafından bu miktar ödeme yapılmış sayıldığı değerlendirilmiştir....
Mahkeme kararında belirtilen Anayasa Mahkemesi kararlarının tetkikinde; bu kararların siyasi partilerin il veya ilçe teşkilatlarına ilişkin olmayıp, parti tüzel kişiliği ve genel merkeze ilişkin olduğu görülmekle dava konusu olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısında belirtildiği üzere 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununun 19 ve 20. maddeleri ve parti tüzükleri uyarınca olağan genel kurulunu iki defa üst üste yapmaması nedeniyle 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununun 121. maddesi gözetilerek 5253 sayılı Dernekler Kanununun 36. maddesi aracılığıyla 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 87/5. maddesi uygulanacağından, yasal düzenlemeye göre kendiliğinden dağılma halinin ve buna bağlı olarak hukuki varlığının sona erdiğinin tespiti istenen parti teşkilatının bulunduğu yer Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununun 121. maddesi yollaması ile 4721 sayılı TMK 87/5. maddesi gereğince olağan genel kurul toplantısını iki kez üst üste yapmayan siyasi parti ilçe teşkilatının hukuki varlığının sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir....
Siyasi partilerin, il ve ilçe teşkilat kongrelerini süresinde yapmayan veya üst üste yapmayan partinin o yerdeki teşkilatları kendiliğinden fesih edilmiş sayılmayacağı ancak o il ve ilçe parti organlarında görev alanların görevleri sona ereceği gözden kaçırılmaması gerekmektedir. 2820 sayılı kanunun 19 ve 20. maddeleri ve parti tüzükleri uyarınca olağan genel kurullarını iki defa üst üste yapmayan parti il ve ilçe teşkilatlarının 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 121. maddesi gözetilerek 5253 Sayılı Dernekler Kanunu'nun 36. maddesi aracılığı ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 87. maddesinin 5. bendi uyarınca kendiliğinden dağılma halinin ve buna bağlı olarak hukuki varlığının sona erdiğinin tespiti Sulh Hukuk Mahkemesinden istenilebilecektir....
Siyasi partilerin, il ve ilçe teşkilat kongrelerini süresinde yapmayan veya üst üste yapmayan partinin o yerdeki teşkilatları kendiliğinden fesih edilmiş sayılmayacağı ancak o il ve ilçe parti organlarında görev alanların görevleri sona ereceği gözden kaçırılmaması gerekmektedir. 2820 sayılı kanunun 19 ve 20. maddeleri ve parti tüzükleri uyarınca olağan genel kurullarını iki defa üst üste yapmayan parti il ve ilçe teşkilatlarının 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 121. maddesi gözetilerek 5253 Sayılı Dernekler Kanunu'nun 36. maddesi aracılığı ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 87. maddesinin 5. bendi uyarınca kendiliğinden dağılma halinin ve buna bağlı olarak hukuki varlığının sona erdiğinin tespiti Sulh Hukuk Mahkemesinden istenilebilecektir....
Siyasi partilerin, il ve ilçe teşkilat kongrelerini süresinde yapmayan veya üst üste yapmayan partinin o yerdeki teşkilatları kendiliğinden fesih edilmiş sayılmayacağı ancak o il ve ilçe parti organlarında görev alanların görevleri sona ereceği gözden kaçırılmaması gerekmektedir. 2820 sayılı kanunun 19 ve 20. maddeleri ve parti tüzükleri uyarınca olağan genel kurullarını iki defa üst üste yapmayan parti il ve ilçe teşkilatlarının 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 121. maddesi gözetilerek 5253 Sayılı Dernekler Kanunu'nun 36. maddesi aracılığı ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 87. maddesinin 5. bendi uyarınca kendiliğinden dağılma halinin ve buna bağlı olarak hukuki varlığının sona erdiğinin tespiti Sulh Hukuk Mahkemesinden istenilebilecektir....
İdare Mahkemesince, Anayasa Mahkemesinin 10/02/2022 tarihli 2017/27822 başvuru numaralı kararı ile dava konusu işlemle davacının örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğine, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi üzerine; Mahkeme kararıyla Devlet memurluğuna geri dönen davacının aynı zamanda siyasi parti üyeliğinin de bulunması nedeniyle, davacıya siyasi parti üyeliğinden istifa etmesi için belli bir süre tanınması, siyasi parti üyeliği ile memuriyetten birini tercih etmesi için imkân sağlanması veya memuriyetin askıya alınması gibi daha hafif tedbirlerin alınabileceği anlaşıldığından, davacının yalnızca bir siyasi partiye üye olması nedeniyle doğrudan memuriyetten çıkarılmasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline; davacı açısından 657 sayılı Kanun'un 143. maddesinde sayılan durum gerçekleştiğinden, aynı Kanun'un 141. maddesi uyarınca davacının söz konusu siyasi parti üyeliği nedeniyle açığa alındığı...