Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz.” hükmü ile simsarlık sözleşmesi düzenlenmiştir. 3. Değerlendirme Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve sözleşmede %6+KDV cezai şart bedeli kararlaştırılmasına rağmen itirazın iptali talebine konu icra takibinde %3+KDV talep edilmiş olması karşısında ve haksız şart koşullarının oluşmamasına göre usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. VI....

    TBK'nın 520. maddesi uyarınca; simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı bir sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine kural olarak vekalete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Dolayısıyla yazılı olması, sözleşme için geçerlilik şartıdır. Yazılı olmayan ve bu nedenle geçerli olmayan bir sözleşmeye dayanılarak ücret istenebilmesi ise mümkün değildir.------- Simsarlık sözleşmesi simsar ile sözleşme yapan arasında kurulur. Simsarlık sözleşmesi yapılabilmesi için simsar ile gayrimenkul sahibi arasında sözleşme bulunmasına, gayrimenkul malikinin rıza ve simsara yetki vermesine gerek yoktur. Simsarlık ücretini talep hakkı, hemen simsarlık sözleşmesinin kurulmasıyla doğmaz....

      Simsarlık sözlemesinin geçerli olabilmesi için simsar ile satıcı arasında bir simsarlık veya hizmet sözlemesi bulunmasına gerek bulunmamaktadır. Simsar ile satıcı arasında bir sözleşme bulunması halinde bu sözleşmenin sona ermiş olması da simsarlık sözleşmesinin geçerliliğini etkilemez. Simsar, sözleme yapma fırsatı sunarak ve satıma konu yeri göstermekle, sözleşme uyarınca ücrete hak kazanmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmede satılacak taşınmazın bedeli ve komisyona esas değer belirlendiğinden, davalı ile dava dışı satıcı tarafından tapuda gösterilen değerin komisyon miktarının belirlenmesinde esas alınması mümkün değildir. Sözlemede belirlenen bedelin tarafların anlaşmasının aksine fazla yazıldığı da usulüne uygun delillerle kanıtlanmamıştır. Simsar ile satıcı arasında düzenlenen sözlemeden farklı bir satım miktarının gösterilmiş olması simsarlık sözlemesinin geçersizliğini gerektirmez....

      Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.  1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, simsarlık sözleşmesinden doğan komisyon bedeli ve cezai şartın tahsili için başlattığı takibe vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davacı emlakçı ile davalı arasında imzalanan sözleşmeler 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 520. maddesindeki (Eski BK md 404.) şartlara uygun geçerli bir simsarlık sözleşmesidir. Simsarlık sözleşmesi, simsar ile bu sözleşmeyi imzalayan kişi arasında hak ve borç doğuran bir sözleşmedir. Öyle olunca davalı, şartların gerçekleşmesi halinde, davacıya karşı sözleşme ile yükümlendiği ücretten sorumludur....

        c) Simsarlık ilişkisi, simsar ile iş sahibi arasında yapılan bir sözleşme ile kurulur. Simsar ile iş sahibi arasında sürekli bir hukuki bağlantı yoktur. Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 520/3. maddesi (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu m. 404/3) taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için bir geçerlilik şekli kabul etmiştir. Buna göre, "taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz". Simsarlık faaliyeti sonucu kurulacak sözleşme (asıl sözleşme), herhangi bir nitelikte sözleşme olabilir. Simsarlık sözleşmesi vekalet sözleşmesinin, konusu belirli (akit yapma hususunda aracılık faaliyetinde bulunma) ve simsarın her zaman ücrete hak kazandığı özel bir çeşididir. Bu sebeple TBK.m.520/2.maddesine (BK m.404/2) göre "simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekalete ilişkin hükümler uygulanır" denilmiştir....

        Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK. m. 520/1'e göre simsarlık (tellallık) ; "Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir" tanımlanmıştır. Bu hüküm, mehaza uygun olarak, "Simsarlık, simsarın bir ücret karşılığında, ya diğer tarafa bir sözleşmenin kurulması fırsatını göstermeyi ya da ona bir sözleşme görüşmesi için aracılık etmeyi borçlandığı bir sözleşmedir" şeklinde anlaşılmalıdır. Simsar ile iş sahibi arasında sürekli bir hukuki bağlantı yoktur. Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki TBK. 520/3. madde taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için geçerlilik şekli düzenlemiştir....

        Uyuşmazlık, davacının takip konusu bonodan dolayı simsarlık sözleşmesi kapsamında sorumlu olup olmadığı, simsarlık sözleşmesinin geçerli olup olmadığı ve kararın usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir. TBK'nın 520/3 maddesinde simsarlık sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması gerektiği belirtilmiş olup yazılı şeklin unsurlarının mevcut olup olmadığının genel hükümlere göre belirlenmesi gerekir. TBK'nın 14. maddesi uyarınca, sözleşmede tarafların imzalarının bulunması şarttır. Diğer yandan, bu belgenin simsarlık sözleşmesi sayılabilmesi için simsarlık sözleşmesinin asli unsurlarını da içermesi gerekir. Bu hukuki açıklamalara göre somut olaya gelindiğinde; davalının simsarlık sözleşmesi olarak dayandığı sözleşmenin simsarlık sözleşmesinin unsurlarını taşıdığı anlaşılmaktadır. Sözleşmede mülk sahibinin imzasının bulunmamasının simsarlık sözleşmesinin geçerliliğine etkisi yoktur....

        KARAR Davacı emlakçı, davalı ile aralarında gayrimenkul komisyonculuk sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre davalının %3 komisyon bedeli ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, satış gerçekleşmiş olmasına rağmen komisyon ücretini ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı davasında, emlakçı olduğunu, verdiği simsarlık hizmetince davalı ve dava dışı taşınmaz malikini bir araya getirerek simsarlık görevini yerine getirdiğini, davalının taşınmazı satın almasına rağmen komisyon bedelini ödemediğini ileri sürerek talepte bulunmuş, davalı ise taşınmazı kendisinin satın almadığını savunmuştur....

          Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 520/3. maddesi (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu m. 404/3) taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için bir geçerlilik şekli kabul etmiştir. Buna göre, "taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz". Simsarlık faaliyeti sonucu kurulacak sözleşme herhangi bir nitelikte sözleşme olabilir. Nitekim ----------- kararında da aynı ilkelere işaret edilmiştir.Hemen belirtmek gerekir ki simsarlık sözleşmesini imzalayan kişinin malik olmak zorunluluğu yoktur. Sözleşmenin geçerlilik şartı yazılı olarak yapılmış olmasıdır. Davacılar vekilinin alacağa dayanak olarak gösterdiği 05/10/2021 tarihli sözleşmenin incelemesinde; sözleşmenin------ olduğu, sözleşmenin davalılardan------- arasında imzalandığı, taşınmaz satış bedeli olarak 27.000.000,00 TL bedel belirlendiği, hizmet bedelinin satış bedelinin %3 + ------olarak belirlendiği, anlaşılmıştır....

            Taraflar arasında ilk dört partiyi oluşturan sevkiyatın tamamlandığı ve davalı şirketin bu sevkiyatlara ilişkin simsarlık ücretini aldığı konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı 1-30 Haziran 2021 ile 1-31 Temmuz 2021 tarihleri de yapılacak olan son iki sevkiyata ilişkin simsarlık ücretinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı da son iki sevkiyata ilişkin satışın gerçekleşmediği, dava dışı şirketten herhangi bir ücret alınmadığını, bu sebeple davacı şirketin de herhangi bir alacağı doğmadığını savunmuştur. Taraflar arasında yazılı şekilde düzenlenmiş bulunan bir simsarlık sözleşmesi bulunmamaktadır. Taşınır malların simsarlığına ilişkin sözleşmelerin geçerliliği yazılı şarta bağlanmamış olduğundan sözlü olarak da simsarlık sözleşmesi kurulabilir. TBK.nun 521.maddesi uyarınca simsarlık ücreti alacağının doğabilmesi için kural olarak asıl sözleşmenin kurulması şarttır....

              UYAP Entegrasyonu