Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hemen belirtmek gerekir ki simsarlık sözleşmesini düzenleyen TBK 520. maddesinde, taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmayacağı açıkca hükme bağlanmıştır. Yasa maddesi hükmü buyurucu niteliktedir. Simsarlık sözleşmesi için öngörülen yazılı biçim ispat değil geçerlik koşuludur. O nedenle taraflar ileri sürmeseler dahi mahkemece doğrudan gözetilir. Yazılı olarak yapılması yasaca öngörülen ve özellikle simsarlık sözleşmesinde olduğu gibi tarafları karşılıklı yüküm altına sokan bir sözleşmenin hukuken geçerlik kazanabilmesi ancak borç yüklenenlerin imzalarının bulunmasıyla mümkündür.(T.B.K md 14.) Sadece bir tarafça imzalanmış bulunan bir belge hukuken tek taraflı bir irade açıklanması niteliğini taşır ve hakkın esasına yönelik bulunan biçim eksikliği nedeniyle tarafları bağlayıcılığı kabul edilemez. Bu nitelikte bir belgeye dayanan tarafın iyi niyetli olması dahi az yukarıda açıklanan yazılı biçime ilişkin hukuki esasları etkilemez....

    Hükmü ve gerekse uygun yoruma göre davacının simsarlık hizmeti yaptığının görülmekte olduğunu, simsarlık ilişkisinin taraflarının davacı simsar ile davalı iş sahibi olduğunu, davacı simsarın davalı iş sahibi için konusu özel olarak belirlenmiş bir vekalet edimini üstlendiğini, simsarlığın vekalet sözleşmesinin bir alt türü olduğu için hakkında düzenleme bulunmayan hallerde vekalete ilişkin hükümlerin uygulanmasının mümkün olduğunu, davacı simsarın aracılık ettiği asıl sözleşmenin davalı iş sahibi ile lisans veren yabancı şirket Guy Laroche arasında geçeli olarak kurulduğunu, ücret alacağının doğumu için sözleşmesinin ifa edilmesinin gerekli olmadığını, somut olayda müşavirlik sözleşmesinin genel işlem koşullarında davalı şirket tarafından hazırlanmış bir sözleşme olduğunu, müvekkiline dayatılan bir sözleşme olduğunu, davacının iradesi göz önüne alınmadan bilgisizlik ve tecrübesizliğinden faydalanılarak simsarlık sözleşme ve alacağına da içeren bir sözleşme olarak imzalandığını, lisans...

    No:4 deki Belen inşaata ait sıfır 6 adet dairenin satış yetkisinin Murat Bakışkan'a verildiği taşınmaz başına satıcı firmanın 1000 TL hizmet bedeli ödemeyi taahhüt ettiği görülmüştür. Aşamalarda davalının 6 adet taşınmazı sattığı ve davacıya söz konusu bedeli ödemediği anlaşılmıştır. Tapudan gelen tapu kayıtlarında satışın taraflar arasında yapılan sözleşmenin süresi içerisinde olduğu, davalının 1000 TL hizmet bedeli ödemeyi kabul ve taahhüt etmeyi kabul ettiği, itirazın haksız olduğu değerlendirilerek ...." gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ:Davalı istinaf dilekçesinde özetle; davalı vekili cevap dilekçesinde savunduğu beyanlarını tekrar ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Tellallık (simsarlık) sözleşmesinden kaynaklı alacak nedeniyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

    İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, simsarlık(tellaklık) sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince "6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, acente, şirketler (anonim, limited, kollektif ve komandit), kıymetli evrak (poliçe, bono, çek ve diğerleri), yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi, donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar ile 6098 sayılı TBK'nın 520 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellallık) sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,"a ilişkindir....

    K A R A R Davacı, davalının halihazırda ikametgah olarak kullandığı dairenin kiralanmasına aracılık ettiği halde, hizmet bedeli olarak aralarında kararlaştırdıkları bir kira tutarı karşılığı 800,00 TL'nin davalı tarafından kendisine ödenmediğini, bu kapsamda başlattığı takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; miktar itibariyle kesin olan hüküm Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması talebiyle temyiz edilmiştir. Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen ücretin tahsiline yönelik başlatılan takibe vaki itirazın iptali isteğine ilişkin olup, mahkemece, ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir....

      Dava dilekçesinde ekinde sunulan fatura örneklerinin incelenmesinde, 04.09.2012 tarih ve ... sıra numaralı 63720 TL bedelli faturanın ülke müdürü ...ın pozisyonunun işe yerleştirme hizmet bedeli ,... sıra numaralı 5.404,87 TL bedelle faturanın satış müdürü pozisyonu için cancellation tee pozisyon iptal bedeli, ... sıra numaralı ve 14.06. 2012 tarihli 600 TL bedeli faturanın ise satış müdürü adayı ...'un Belçika- İstanbul görüş ve transfer bedeline ilişkin olduğu, davalı tarafça Beyoğlu ......

        Grup İnşaata (... ...) arsa sahiplerinin 3/4'ünün çoğunluğunu sözleşmesini yapmak üzere kat karşılığı hizmet bedeli 55.000 Elli beş bin TL notere gitmeden verilecektir. Müteahhit firma emlakçı firmaya nakit ödeyecektir," içerikli sözleşmeyi tanıklar huzurunda imzaladıkları, davacı tellallık sözleşmesi gereği ücretini alamadığından bahisle eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. TBK’nun 520/1. maddesinde simsarlık sözleşmesi "...simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. Simsarlık sözleşmesine kural olarak vekalete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmaz konusundaki simsarlık sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Protokolü imzalayan ... ...'ın TC kimlik numarasının davalı ...'...

          dolayısıyla taraflar arasında yazılı bir simsarlık sözleşmesi bulunmadığından dolayı simsarlık ilişkisinden dolayı karşı tarafın herhangi bir hak iddia etmesi mümkün olmayacağını, davacı tarafından tanzim edilen faturaya ve yine davacı tarafından müvekkiline keşide edilen .......

            Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki TBK. m. 520/3 (BK m. 404/3) taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için bir geçerlilik şekli kabul etmiştir. Buna göre, "taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz". Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında 30/09/2020 tarihli Alım-Satım ve Komisyon Sözleşmesi akdedildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmede simsarlık ücreti taşınmazın satış bedelinin %6'sı (%3 alıcı, %3 satıcı) olarak belirlenmiştir. YARGITAY Hukuk Genel Kurulunun 07.03.2018 tarih, 2017/13- 555 E. - 2018/442 K. ve 30.03.2016 tarih, 2014/13- 859 E. - 2016/428 K. Sayılı içtihatları uyarınca; TBK. m. 521 vd. maddelerine göre simsarın ücret alacağının doğumu için şu şartların birlikte gerçekleşmesi gerekir: a) Simsarın aracılık ettiği asıl sözleşmenin iş sahibi (vekalet veren) ile üçüncü kişi arasında kurulması gerekir....

            satışı istenilen taşınmaz için işlem yapılmasına yönelik hazırlanmış geçerli bir sözleşme olduğu simsarlık sözleşmesinin geçerliliği için yazılı şekilde yapılmasının tek şart olduğu, taraflarca tüm sayfaların imzalanması zorunluluğu bulunmadığını, Yerel Mahkeme, gerekçeli kararında "6098 Sayılı TBK'nun 520. maddesi uyarınca taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz....

              UYAP Entegrasyonu