Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a ait dava konusu gayrimenkulün satışı için aracılık sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanan 20.11.2014 tarihli hizmet bedeli sözleşmesi uyarınca cayma bedeli olarak 150.000,00.-TL ve aracılık hizmet bedeli olarak 80.000.-TL ödemenin yapılacağının kararlaştırıldığını ancak davalı satıcı ...'ın sözleşmeden dönüp cezai şartı da ödemediğini, müvekkili tarafından kapora ödenmesine rağmen taşınmazın satıcı tarafından 3. şahsa satılarak devredildiğini belirterek 150.000,00.-TL tutarındaki cezai şatın davalılardan tahsilini talep etmiştir. Buna göre, dava konusu taşınmazın işyeri vasfında olduğu, taraflar arasında tüketici işleminden kaynaklanmayan uyuşmazlığın Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ...Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09.05.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki simsarlık sözleşmesinin konusu arsa satımına ilişkin olup, davalının tacir olduğu ve ticari veya mesleki amaçla bu arsa vasfındaki taşınmazı satmak istediği ispatlanmamıştır. Davanın açıldığı 21.04.2017 tarihinde 6502 sayılı TKHK yürürlüktedir. O halde, ilk derece mahkemesince davalının tüketici, dava konusu simsarlık sözleşmesinin de 6502 sayılı Kanunu'n 3- l maddesi gereği tüketici işlemi olarak kabulü ile tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. ( Yargıtay 20....

    c) Simsarlık ilişkisi, simsar ile iş sahibi arasında yapılan bir sözleşme ile kurulur. Simsar ile iş sahibi arasında sürekli bir hukuki bağlantı yoktur. Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki TBK. m. 520/3(BK m. 404/3) taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için bir geçerlilik şekli kabul etmiştir. Buna göre, "taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz". Simsarlık faaliyeti sonucu kurulacak sözleşme (asıl sözleşme), herhangi bir nitelikte sözleşme olabilir. Simsarlık sözleşmesi, vekalet sözleşmesinin konusu belirli (akit yapma hususunda aracılık faaliyetinde bulunma) ve simsarın her zaman ücrete hak kazandığı özel bir çeşididir. Bu sebeple TBK. m. 520/2'ye(BK m.404/2) göre "simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekalete ilişkin hükümler uygulanır" denilmiştir. Simsarlığın önem ve yararı şu şekilde açıklanmaktadır: bir akdin yapılması için tarafların birbirleriyle buluşmaları lazımdır....

      Somut olayımızda davacı taraf; sözleşmeye rağmen bir gerekçe bildirmeden taşınmazı satın almaktan vazgeçtiğinden sözleşme gereği taşınmaz bedeli olan 550.000 TL üzerinden %6 +KDV yi(38.940,00 TL) davalıya ödemekle yükümlüdür. Davalıda davacının kendisine vermiş olduğu 50.000 TL kapora üzerinden 38.900,00 TL sözleşme gereği hakettiği bedeli mahsup ederek geri kalan miktarı davacıya göndermiştir....

      İNCELEME VE GEREKÇE Dava, simsarlık sözleşmesinden doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK'nın 67 maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derce mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davalının icra dairesinin yetkisine yönelttiği itirazın yerinde olup takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğu gerekçesiyle, davanın özel dava şartı yokluğu nedeniyle usuldan reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içine istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, davalı ile arasındaki gayrımenkul simsarlık sözleşmesine dayalı olarak, simsarlık alacağının tahsili için takip başlatmış, takibe yöneltilen itiraz üzerine eldeki itirazın iptali davası açılmıştır....

      Aynı Kanunun 520 ve 525. maddelerinde düzenlenen simsarlık sözleşmesi ise “Simsarın (tellalın), taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanını hazırlamasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır”. TTK 4/1-c. maddesine göre, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın komisyon sözleşmesinden (532 ve 545. maddeler) doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Tellallık (simsarlık) sözleşmesinden doğan hukuk davaları ise TTK 4 anlamında ticari dava sayılmamıştır. Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, emlak satışına yapılan aracılık karşılığında sözleşme ile kararlaştırılan ücretten kaynaklandığı anlaşılmaktadır....

        Tellallık (simsarlık) sözleşmesi mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 404-409 maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 520-525 maddeleri arasında düzenlenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 520/1. maddesinde simsarlık sözleşmesinin tanımı "...simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. Bu hüküm, mehaza uygun olarak, "Simsarlık, simsarın bir ücret karşılığında, ya diğer tarafa bir sözleşmenin kurulması fırsatını göstermeyi ya da ona bir sözleşme görüşmesi için aracılık etmeyi borçlandığı bir sözleşmedir" şeklinde anlaşılmalıdır. Simsarlık sözleşmesinin unsurları şu şekildedir: a) Simsarlık ilişkisinin tarafları simsar ile iş sahibidir ve simsar, iş sahibi için, konusu özel olarak belirlenmiş bir vekalet edimi üstlenmiştir....

          Taraflar arasında simsarlık ilişkisi bulunduğu, simsarlık ilişkisinin 6098 sayılı TBK düzenlendiği, Yargıtay kararları da dikkate alınarak davanın görülmesi gerektiği yerin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, görevsizlik kararı vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Ve devamı maddelerinde düzenlendiğini, dava dilekçesinde alacağın kaynağının müvekkil davalılar ile dava dışı Turgay Şahin arasında tanzim edildiğini, ancak davanın sadece müvekkil davalılara açıldığını ve dava dışı Turgay Şahin'in dava dışı bırakılarak kendisinden ücret talep edilmediğini, simsarlık sözleşmesi kapsamında Turgay Şahin'den herhangi bir ücret tahsil edilmiş ise bunun mahkemeye sunulması gerektiğini, Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik m.20(8) gereği, hizmet bedeli, iş sahibi ile alıcı veya satıcı arasında aksi yazılı olarak kararlaştırılmadıkça eşit olarak paylaştırıldığını, davacının müvekkiller ile dava dışı Turgay Şahin arasında yapılan simsarlık sözleşmesinin varlığını, sonrasında bu sözleşme kapsamında hangi ücretin belirlendiğini, belirlenen bu ücretin ne kadarlık kısmının müvekkiller tarafından ödenmesi gerektiğinin açık bir şekilde belirtilmesi gerektiğini, T1 emlak komisyonculuğu yaptığına yönelik gerekli resmi belgeleri sunması gerektiğini, Davacı tarafından iddia...

            İNCELEME VE GEREKÇE Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik menfi tespit istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı tarafından simsarlık sözleşmesinden kaynaklı 50.000 TL alacağın 40.000 TL'sinin tahsili amacıyla davacılar hakkında takip başlatılmış, takibin kesinleşmesi üzerine, davacılar tarafından menfi tespit talepli dava açılmıştır. TBK'nın 520/son maddesi uyarınca, taşınmazlar hakkındaki simsarlık sözleşmelerinin yazılı yapılması geçerlilik koşuludur. Tarafların sözleşmeye ne ad verdiklerinin önemi yoktur. TBK'nın 521/1.maddesi uyarınca simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır....

              UYAP Entegrasyonu