Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hak kazanıldığının tespitine ilişkin hüküm kurulmalı, kuşkusuz, yargılama aşamasında gelir/aylık bağlama koşulları gerçekleşen sigortalı yönünden tahsis talep günü itibarıyla şartlar oluşmamakla Kurumun dava açılmasına sebep olan herhangi bir haksız işleminin de söz konusu bulunmadığı gözetilerek yargılama giderleri buna göre değerlendirilmelidir....

    tarihinden başlamak kaydıyla, her bir aylığa hak kazanılan tarihten itibaren ayrı ayrı işletilecek yasal faizleriyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir....

      Anılan maddeye göre ... kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalının sürekli ... göremezlik gelirine hak kazanacağı, ... kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli ... göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği bildirilmiştir....

        SSK lı olarak ödenen prim gün sayısının 945 gün olduğunu, müvekkilinin 1988 yılında Bağkur sigortalısı olarak çalışmaya başladığını, 2005 yılında askerlik borçlanmasını da yaparak bu borcunu ödendiğini, en son 2009 yılına kadar primlerinin kesintisiz ödeyerek, emeklilik hakkını kazanmış olması sebebi ile 30.04.2009 tarihinde davalı kuruma müracaat ettiğini, aradan geçen uzun süreye rağmen müvekkilinin emeklilik işlerinin tamamlanmadığını belirterek, müvekkili davacının davalı kuruma ödediği primlerin ve sigortalılığının ve 30.04.2009 itibariyle aylığa hak kazandığının tespitini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını yetkili mahkemenin Ankara İş Mahkemeleri olduğunu, müvekkili kurum tarafından yapılan işlemlerin yasaya uygun olduğunu, kurumun davanın açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddini istemiştir....

        İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2020 NUMARASI : 2019/186 ESAS - 2020/472 KARAR DAVA KONUSU : İş (Sigortalının Aylığa Hak Sahipliğinin Belirlenmesi İstemli) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gelmiş olmakla dosya incelendi, yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının yurtdışı borçlanması yaparak yaşlılık aylığına hak kazandığını, ancak davalı Kurum tarafından davacıya 5510 sayılı Yasa'nın 4/1- b maddesi kapsamında borçlandırma yaptırılarak yine aynı Yasa maddesi kapsamında yaşlılık aylığı bağlandığını, ancak davacının Türkiye'de 506 sayılı Yasa ( 5510 sayılı Yasa'nın 4/1- a maddesi ) kapsamında çalışmalarının bulunduğunu beyanla davacının 3201 sayılı Yasa kapsamında yaptığı borçlanmanın 5510 sayılı Yasa'nın 4/1- a maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin tespitine ve yurtdışı...

        Tapu tahsis belgesinin kişisel hak sağlaması özelliğinden dolayı, hakkın alacağın temliki yoluyla bir başka kişi adına temliki olanaklıdır. Tapu tahsis belgesini temlik alan kişi de kısaca İmar Affı Kanunu olarak bilinen 2981 sayılı Kanunun 13/a maddesindeki koşulları taşıması halinde ve diğer koşulların varlığı durumunda buna dayanarak mülkiyetin verilmesini dava edebilir. Somut olaya gelince; Yukarıda sözü edildiği üzere dava; mülkiyet aktarımı istemiyle değil, hak sahipliğinin tespiti istemiyle açılmıştır. Kısaca dava, bir tespit davasıdır. Ne var ki, tespit davasının dinlenebilmesi için davacının dava konusu hukuki ilişkinin var olup olmadığının mahkemece hemen tespitinde hukuki bir yararı bulunması gerekir. Esasen, eda davası açmak suretiyle elde edilecek hukuki menfaat talebinin içinde tespit hükmü de bulunduğundan davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı yoktur....

          arasındaki uyuşmazlık maddi zararın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır....

            Ancak aylık bağlama oranı %90’ı geçemez. 30.04.2008 tarihi ve öncesi sigortalılığı bulunup Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce 3600 prim gün sayısını doldurmamış olan sigortalıların yaşlılık aylığı bağlama oranının hesabında, sigortalının Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen ve Yasanın yürürlük tarihinden önceki prim gün sayısını 3600 güne tamamlayan hizmet sürelerinin her 360 günü için %3 oranı esas alınır. 20.Açıklanan yöntemle hesaplanan yaşlılık aylığı; sigortalının fiili çalışma süreleri için prime esas günlük kazanç alt sınırları dikkate alınarak, talep yılına ait Ocak ayı itibariyle belirlenen ortalama aylık kazancının %35’inden, sigortalının talep tarihinde bakmakla yükümlü olduğu eşi veya çocuğu varsa %40’ından az olamaz. 21.Bulunan tutarın 01.10.2008 sonrası prim gün sayısına orantılı bölümü alınarak kısmi aylık (B) hesap edilecektir. Sigortalının aylığı (A) ve (B) kısmi aylıklarının toplamından oluşur....

              hak kazanması, işverence beyan verildiği dönemde yerel denetim yapılarak adreste bulunamaması nedeniyle 2007 yılında kapsamdan çıkartılması, E-Bildirge şifresi iptal edildikten sonra işverenin Kuruma herhangi bir başvurusunun bulunmaması, 2000 yılının Mayıs ayında işyeri devri gerçekleşmesine karşın aktif ve pasif yerine yalnızca işyeri dosyasını devralındığının belirlenmesi, sonuçta 2000 yılının Mayıs ayından itibaren işyerinin faaliyetinin bulunmaması olgularına yer verilerek bilgi ve görgülerine başvurulan sigortalıların ifadelerinin esas alındığı anlaşılmaktadır....

                Mahkemece, davacının 1.6.2001-30.9.2003 tarihleri arasında 506 sayılı Yasaya tabi 2 yıl 3 ay isteğe bağlı sigortalılık,7 ay 3 gün zorunlu sigortalık, 14 yıl 6 ay 2926 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılık ve 1 yıl 8 ay askerlik borçlanma süresi ile birlikte toplam 18 yıl 4 ay 3 gün primi ödenmiş sigortalılık süresi bulunmakla, doğum tarihinin 5.2.1952 olup tahsis talep tarihinde 53 yaşında olduğundan yaşı tutmadığı için 1479 sayılı Yasa'nın Geçici 10/2-c maddesine göre 1.9.1999 itibariyle 55 yaşın dolmasına (47 yıl 6 ay 26 günlük ) 6 tam yıldan fazla 8 tam yıl veya daha az kaldığından , 57 yaşa tabi olup, 57 yaşını doldurduğu tarihi takip eden ay başı olan 1.3.2009 tarihinden itibaren kısmi aylığa hak kazanmasına rağmen, aylık başlangıç tarihinin yazılı olduğu şekilde 5.2.2007 tarihini takip eden ay başı olarak belirlenmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                  UYAP Entegrasyonu