WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın, ölenin hak sahiplerine bağlanan aylığa ilişkin bulunmasına ve davanın İş Mahkemesi sıfatıyla verilmiş olmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 10.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 19.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava dilekçesi ile davalıya 2022 sayılı kanun uyarınca 1.6.2005 tarihinden itibaren aylık bağlandığını, ancak davalının 1.1.2009 tarihinden itibaren 3311244640 tahsis numarası ile SSK'dan aylık aldığının tespit edildiğini, durumun idarece fark edilerek söz konusu aylığın 1.3.2009 tarihinden itibaren kesildiğini, davalıya 1.3.2009- Son.5.2010 tarihleri arasında aylığa hak kazanmadığı halde 4255,18 TL. yersiz ödemede bulunulduğunu, 2022 sayılı kanunun 5. maddesinde bu kanuna göre aylığı hak kazanmak üzere düzenlenen belgelerin gerçeğe uymadığı tespit edildiği takdirde ödenen aylıkların %50 fazlası ile geri alınacağının belirtildiği, bu nedenle davalıya yersiz ödenen 4255,18 TL....

      Eldeki davada ise, mahkemece bozma sonrası davalı kurumdan gelen belgelere ve Kurum kabulüne göre davacıya durdurulduğu tarihten itibaren yeniden aylık bağlanması nedeniyle aylıklar bakımından uyuşmazlığın ortadan kalktığına dair kabul isabetli ise de, davacının davadaki ödenmeyen aylıkların faizi ile iadesi talebi yönünden herhangi bir irdeleme yapılmamış olması karşısında davanın konusunun ortadan kalktığından bahsedilmesi mümkün olmayıp, bu kapsamda davacının bozma sonrasında ölüm aylığı nedeniyle davalı Kurumdan toptan ödeme alıp almadığının belirlenmesi ile aylıklar yanında faizlerinin de ödenip ödenmediği hususu davalı Kurumdan sorulduktan sonra, ödenmemesi halinde, toptan ödeme tarihine kadar her bir aylığa ödenmesi gereken tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizlerin de usulünce belirlenmesi ile varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir....

        Birinci fıkra kapsamında olan ve 2008 Ekim ayı başından önce ölen sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarından artan hisse bulunması hâlinde ana ve babaya 506 sayılı Kanunun mülga maddelerindeki, bu tarihten sonra ölen sigortalının ana ve babasına ise Kanunun 34 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartları aranmaksızın gelir ve aylık bağlanır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _ K A R A R _ Dava, fikir ve sanat eseri sahipliğinin tespiti isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen geçici 14. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          nun 01.06.1998-31.12.1999 tarihleri arasında ... sigortalısı olduğunun ve askerlik borçlanması yapabileceğinin tespiti ile borcu ödendiğinde aylığa hakkazandığına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı,20.05.1998-28.02.2002 tarihleri arasında murisi ... ...’nun ... sigortalısı olduğunun tesbitine, askerlik borçlanması yapabileceğinin tesbitine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesi vererek talebini 01.06.1998-31.12.1999 tarihleri arası ile sınırlandırmış, askerlik borçlanması yapabileceğinin tesbitine ve borcu ödediğinde aylığa hak kazandığının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir....

            Yaşamını yitiren sigortalının eş, çocuk, anne, babasına ölüm sigortasından aylık tahsisi yapılabilmesi için öncelikle hak sahipliği sıfatının kazanılması gerekmekte, bunun için hak sahiplerine ilişkin aylık bağlama koşullarının sağlanıp sağlanmadığına bakılmakta, başka anlatımla bu koşulları tümüyle yerine getiren kişi hak sahipliği sıfatını kazanmakta, anılan sıfata sahip kişilere, sigortalıya ait tahsis şartları da gerçekleşmişse aylık bağlanabilmektedir. Şu durumda yukarıda sıralanan maddeler ve T3 ilkeleri dikkate alındığında yasal mevzuat ve aylık bağlama koşulları kendi içerisinde ayrıştırılmalı, sigortalıya ait şartlar sigortalının ölüm günü itibarıyla yürürlükte olan yasal mevzuat kapsamında değerlendirilmeli, hak sahiplerine ilişkin koşullar ise hak sahipliği sıfatının kazanıldığı tarihte yürürlükte olan yasal düzenlemeler çerçevesinde incelenmesi gerekmektedir....

            TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü: Dava, yurt içi ve yurt dışı hizmet süreleri birleştirilerek yurt içinde geçen hizmet süresi ile orantılı olarak kısmî aylık bağlanan ve daha sonra talebi üzerine, 61 yaşında bulunması nedeniyle 15 hizmet yılını tamamlayacak şekilde borçlandırılarak kısmî aylığı tam aylığa dönüştürülen davacının, 25 hizmet yılını tamamlayacak şekilde borçlanması gerektiğinden bahisle tam aylığın tekrar kısmî aylığa dönüştürülmesine ilişkin işlem ile yersiz ödendiği ileri sürülen emekli aylığı farklarının adına borç çıkartılarak, emekli aylıklarından 1/4 oranında kesileceğine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır....

              ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 17/05/2018 NUMARASI : 2017/5 ESAS - 2018/376 KARAR DAVA KONUSU : İş (Sigortalı Murislerinin Hak Sahipliğinin Belirlenmesi İstemli) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ;Müvekkilinin babası Veli Cırrık’ın Kurtuluş Savaşı gazisi olup Emekli Sandığından 1005 sayılı kanuna göre vatani hizmet aylığı almakta iken 1975 yılında vefat ettiğini, 1005 Sayılı kanunda değişiklik yapan 5595 ve 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıkların Bağlanması Hakkındaki Kanunun 3. Maddesinde (Değişik:24.11.1994- 4049/2md.) Bu kanun gereğince "aylık alanların ölümü halinde ölüm tarihini izleyen aybaşından başlamak üzere ölenlerin dul ve yetimlerine ;5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun 67....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1999 yılındaki deprem sonrası evi yıkılan davalıya çekişme konusu taşınmazın tahsis edildiğini, ancak süresinde teslim almadığı için 7269 sayılı Yasanın, 3177 sayılı Yasa ile değişik 40. maddesi ve 29. maddesi uyarınca 03.03.2008 tarihinde, 3197 sayılı kararla hak sahipliğinin iptal edildiğini, tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile .... adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, 7269 sayılı yasadan yararlanabilmek amacıyla yaptığı başvuru sırasında 56 m² hasarsız evinin bulunduğunu, bu yapının kalıcı konut alımına engel olduğu gerekçesiyle konut hakkının iptal edildiğini, İdare Mahkemesine açacağı davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu