Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1999 yılındaki deprem sonrası evi yıkılan davalıya çekişme konusu 202 ada 1 parselde kayıtlı 11 nolu bağımsız bölümün tahsis edildiğini, davalının eşi ile müşterek sağlam ikinci konutunun bulunduğunun tespit edilmesi neticesinde 20.09.2010 tarihinde davalının hak sahipliğinin iptal edildiğini, tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı tarafından, hak sahipliğinin iptaline ilişkin idari işleme karşı açılan davanın redle sonuçlandığı, davalı adına tescile esas idari işlemin iptaline ilişkin karar nedeniyle tescilin dayanaksız kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nin raporu okundu, düşüncesi alındı....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ...’un mülga 2510 Sayılı Kanun uyarınca Mahalli İskan Komisyonunun 30.05.1995 tarih 45 sayılı kararı ile hak sahibi yapıldığını, dava konusu 149 parsel sayılı taşınmazın 05.08.2005 tarihinde tahsisen davalılar adına tescil edildiğini, Mahalli İskan Komisyonunun 31.01.2012 tarih 26 sayılı kararı ile aile temsilcisinin Bağkur kaydının bulunması nedeniyle hak sahipliğinin iptaline karar verildiğini, kararın tebliğine rağmen idare mahkemesinde herhangi bir dava açılmadığını ileri sürerek dava konusu 149 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir. Davalılar, 6495 Sayılı Kanun ile 5543 sayılı İskan Kanununa eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası gereği hak sahipliklerinin kayıtsız şartsız devam edeceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

      Yaşamını yitiren sigortalının eş, çocuk, anne, babasına ölüm sigortasından aylık tahsisi yapılabilmesi için öncelikle hak sahipliği sıfatının kazanılması gerekmekte, bunun için hak sahiplerine ilişkin aylık bağlama koşullarının sağlanıp sağlanmadığına bakılmakta, başka anlatımla bu koşulları tümüyle yerine getiren kişi hak sahipliği sıfatını kazanmakta, anılan sıfata sahip kişilere, sigortalıya ait tahsis şartları da gerçekleşmişse aylık bağlanabilmektedir. Şu durumda yukarıda sıralanan maddeler ve sosyal güvenlik hukuku ilkeleri dikkate alındığında yasal mevzuat ve aylık bağlama koşulları kendi içerisinde ayrıştırılmalı, sigortalıya ait şartlar sigortalının ölüm günü itibarıyla yürürlükte olan yasal mevzuat kapsamında değerlendirilmeli, hak sahiplerine ilişkin koşullar ise hak sahipliği sıfatının kazanıldığı tarihte yürürlükte olan yasal düzenlemeler çerçevesinde irdelemeye tabi tutulmalıdır....

        K A R A R Dava, davacının ölen babası nedeniyle aylık almaya hak kazandığının tespiti ile Kurum tarafından boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesi ile bağlanmayan aylığa hak kazandığının tespiti ve aksi Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile davalı kurumun 19.8.2010 tarih 2010/138 sayılı rapora esas işlemin iptali ile davacıya yeniden yetim aylığının bağlanmasına,karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı vekili, 4106 ada 16 parsel sayılı taşınmazın 24/08/1995 tarihinde ...... mahalli İskan komisyonunca hak sahibi olarak belirlenen ...... Ailelerinden olan davalılar adına mülga 2510 sayılı İskan Kanunun 6. maddesi uyarınca tahsisen tescil edildiğini, daha sonra davalılar hakkında yapılan araştırmada tahsisten önce ......Kurumu kaydının bulunduğunun belirlenmesi üzerine aynı mahalli iskan komisyonunun 13.12.2011 tarihli kararı ile hak sahipliğinin ve daha önce alınmış komisyon kararının iptaline karar verildiğini, 5543 sayılı İskan Komisyonu Uygulama Yönetmeliği'nin 18. maddesinin, 5. fıkrası uyarınca taşınmazı geri alma hakları bulunduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, ... ......... komisyonu kararının iptali için ... 1....

            hak sahiplerine kısmi aylık bağlananların talepleri halinde haklarında tahakkuk ettirilen borçlarını tamamen ödemeleri şartıyla, kısmi aylıklarının, borçlarını ödedikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren tam aylığa çevrileceği hükmünün yer aldığı, bu hükümler ile sosyal güvenlik sözleşmelerine göre kısmi aylık bağlananlara istekleri halinde diğer şartları da taşımaları kaydıyla yurt dışında geçen sürelerinin borçlandırılması suretiyle bağlanan aylıkların tam aylığa çevrilmesi imkanının verildiği, davacının 2 yıl 2 ay Sandık iştirakçisi olarak, … Anonim Şirketi Mensupları … Sandığı Vakfına tabi olarak 1 yıl 4 ay 12 gün çalıştığı, daha sonra gittiği Almanya'da çalışırken sakatlanması üzerine Alman Sigorta Mercii tarafından 1.11.1999 tarihi itibariyle maluliyet aylığı bağlandığı, bu maluliyetinin Sandık Sağlık Kurulunca kabul edilmesi sonucunda, 5434 sayılı Yasanın malül aylığı bağlanmasına ilişkin hükümleri uyarınca Almanya'da geçen toplam 27 yıl 6 aylık hizmet süresi de dikkate alındığında...

              Yaşamını yitiren sigortalının eş, çocuk, anne, babasına ölüm sigortasından aylık tahsisi yapılabilmesi için öncelikle hak sahipliği sıfatının kazanılması gerekmekte, bunun için hak sahiplerine ilişkin aylık bağlama koşullarının sağlanıp sağlanmadığına bakılmakta, başka anlatımla bu koşulları tümüyle yerine getiren kişi hak sahipliği sıfatını kazanmakta, anılan sıfata sahip kişilere, sigortalıya ait tahsis şartları da gerçekleşmişse aylık bağlanabilmektedir. Şu durumda yukarıda sıralanan maddeler ve sosyal güvenlik hukuku ilkeleri dikkate alındığında yasal mevzuat ve aylık bağlama koşulları kendi içerisinde ayrıştırılmalı, sigortalıya ait şartlar sigortalının ölüm günü itibarıyla yürürlükte olan yasal mevzuat kapsamında değerlendirilmeli, hak sahiplerine ilişkin koşullar ise hak sahipliği sıfatının kazanıldığı tarihte yürürlükte olan yasal düzenlemeler çerçevesinde irdelemeye tabi tutulmalıdır....

                Bu oran 25 yıldan fazla prim ödenmiş olması halinde fazla olan her tam yıl için %1, kadın ise 50, erkek ise 55 yaşlarından sonra sigortalılığa devamda, fazla olan her tam yaş için de ayrıca %1 artırılır. 35'nci maddenin (c) fıkrasına göre bağlanacak aylıklarda ise primi ödenmemiş 25 yıldan az her tam yıl için %1 indirim yapılır.” hükmü gözetilmeli, 01.01.2000 sonrası aylık bağlama oranının belirlenmesi için ise, 4447 sayılı Kanun'la değişik anılan maddenin “Aylık bağlama oranı, sigortalının toplam sigortalılık süresinin ilk on tam yılının her bir yılı için %3,5 takip eden onbeş tam yılın her bir yılı için %2 ve yirmibeş yıldan fazla her bir tam yıl için %1,5 oranlarının toplamıdır.” hükmü nazara alınmalı ve sair aylık hesap doneleri de dikkate alınarak B aylığı saptanmalıdır....

                  başlığını taşıyan 97. maddesinde ise, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malûllüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren 5 yıl içinde istenmeyen kısmının zamanaşımına uğrayacağı açıklanmış olup, her iki yasal düzenleme karşılaştırıldığında, sigortalının hak sahipleri yönünden daha lehe olan 5510 sayılı Kanundaki hükmün uygulanması gerekmektedir....

                    Diğer taraftan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığını taşıyan 34. maddesinde, sigortalının evli olmayan, boşanan, dul kalan kızlarına ölüm aylığı bağlanabilmesi, bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olma koşullarına bağlanmış, “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlıklı 54. maddede ise bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda, hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığının bağlanacağı hüküm altına alınmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu