Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda uyuşmazlık, davalı ... şirketi açısından sigorta poliçesindeki miktar ile sınırlı olarak ödeme yapılmasına ilişkin olup, zorunlu sigortanın 6102 sayılı TKK'da düzenlenmesine ve aynı Kanunun 4. maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen işlerden kaynaklanan hukuk davalarının ticari bir dava niteliğinde olduğunun kabul edilmesine göre ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK'nın 1472 (6762 sayılı TTK'nın 1301) maddesi uyarınca, kasko sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren araçların zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketi, sürücü ve malikinden rücuan tahsili isteminden ibarettir....

    Dava, trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartlarının B.4/2.maddesinde “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” hükmü mevcuttur. Şu halde, davacı sigortacı söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan akdine karşı açabilecektir. Husumet kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir. Somut olayda, davacı zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında 3. kişilere ödediği tazminatı sigorta ettiren davalı ... ile sigortalıya ait aracın sürücüsü ...'den tazminini talep etmiş olup, davalı sürücü ... sigorta sözleşmesinin tarafı değildir....

      nin 34 XX 793 plakalı otomobil için düzenlediği 50.000,00 TL limitli 100271485 poliçe nolu ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan her türlü rücu, talep, dava ve haklarını tüm ferileri ile birlikte kızı olan davacıya devir ve temlik ettiğini, temliknameye dayalı olarak davacının 16.04.2021 tarihinde kasko sigortacısı Zurich Sigorta A.Ş.'...

      Kanunu’nun 95/2. maddesinde ise;"Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, ...ın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir." hükmü ve Karayolları... ... ... Genel Şartlarının B.4/2 maddesinde; “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, ...ın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” düzenlemesi mevcuttur. ... Genel Şartları’nın B.4.c maddesi uyarınca, ...ı gerektiren olay, aracın Karayolları ... Kanunu hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevkedilmesi sonucunda meydana geldiği takdirde sigortacının sigorta ettirene rücu imkanı bulunmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, sigorta hukukundan kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. Davacılar, murislerinin davalı bankadan kredi kullandığını, diğer davalı şirket tarafından da sigorta yapıldığını, murisin ölümü üzerine kredinin sigorta poliçesinden ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, eldeki davayı açmışlardır. Tüketici Kredisi Sözleşmesine ilişkin bir uyuşmazlık yoktur....

          Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus" Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı ... olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nin 21. ve 22. maddeleri gereğince Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus" Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı ... olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dava, trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Dosyada mevcut trafik sigorta poliçesinde, sigorta ettiren olarak davalı ... Seyehat A.Ş. gösterilmiştir. Kaza tarihinde aracın maliki de ...Turizm ve Seyehat A.Ş.'dir. Bu durumda, davacının, 2918 sayılı KTK'nın 95. ve Trafik Sigortası Genel Şartları’nın B.4.d. maddesi uyarınca, davalı sigortalıdan rücu hakkının ve buna bağlı olarak pasif husumet ehliyetinin bulunduğu gözetilerek, işin esası incelenip bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ... şirketine geri verilmesine 28.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 22.3.1944 tarih 37 Esas 9 Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı ... şirketi olup, sigortalının tacir olmasına ve davalı şirketin de tacir sıfatının bulunmasına göre uyuşmazlık tacirler arasında doğan haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda ticari dava niteliğinde bulunan uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince... 9....

                  Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, işyeri yangın sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın kira sözleşmesinden kaynaklandığı belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi, davanın malvarlığına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi, davacının sigortalısının davalının kiracısı olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK.nin 1472 (6762 sayılı TTK.nin 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili isteminden ibarettir....

                    UYAP Entegrasyonu