Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine dayalı başlatılan itirazın iptali ilişkindir. Davacı sigorta şirketi, eldeki davayı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun .... tarihli .... Esas ve .... Karar sayılı ilamında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır. Öte yandan, TTK'nun "Halefiyet" başlığı altındaki 1472.(eski TTK 1301.) maddesinde; "sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer....

    Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kabulü ile 60.000,00 TL. nın ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-) Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, trafik (ZMSS) ve İMSS sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlık sigorta poliçesinden kaynaklanmakta olup, taraflar tacir ve aralarındaki ilişki de ticari iş niteliğinde olduğundan, hükmedilen alacağa talep gibi avans faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yasal faiz işletilmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....

      Dava, trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 95/II. maddesi uyarınca, sigorta sözleşmesinden veya sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerinden doğan nedenlerle sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin haller sigortacı tarafından 3. kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden, sigortacı zarar görene ödeme yaptıktan sonra tazminatın kaldırılması yada indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebile- cektir....

        Asliye Ticaret Mahkemesi KARAR TARİHİ: 19/12/2019 NUMARASI : 2015/1239 Esas - 2019/1297 Karar DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar) KARAR TARİHİ: 08/04/2021 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz heyetince yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dava ve uyuşmazlık, İnşaat All Risk Sigorta Poliçesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine dayanmaktadır. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanacak 564 ve 586 sayılı kararları ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk ve Ceza Daireleri arasında yapılan iş bölümü kararına göre, uyuşmazlık konusu olan "Riziko mahalli konut ve işyeri olan mal ve sorumluluk sigortası sözleşmesi ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu (rücu dâhil) verilen hüküm ve kararların" istinaf incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17., ve 45....

          vekili cevap dilekçesinde; itirazın 2010 yılında yapıldığını davanın 1 yıl içinde açılması gerektiğini, 1 yıllık sürenin geçtiğini esasa ilişkin ise kazanın sadece alkol etkisi ile mi gerçekleştiğinin araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre, davanın kabulü ile her iki davalının da ... 22.İcra Dairesi'nin 2009/20831 sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı sürücü ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartlarının B.4/2.maddesinde “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” hükmü mevcuttur....

            Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi,gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, konut Sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce; uyuşmazlığın sigorta hukukundan kaynaklandığı ve davanın mutlak ticari dava niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise; davanın sigorta şirketi tarafından sigortalısına yapılan ödemenin yasal halefiyet hakkı uyarınca kusur sorumlusundan rücuen tahsili talebine ilişkin olup ticari dava olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

              Asliye Ticaret Mahkemesi ile ... 3.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, uyuşmazlığın ticari yönünün bulunmadığı,davalının sigorta poliçesinde taraf olmadığu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise,dava konusu işin ticari nitelikte olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK.nin 1472 (6762 sayılı TTK.nin 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile (hırsızlığa kusuru ile) sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili isteminden kaynaklanmaktadır....

                Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK.nin 1472 (6762 sayılı TTK.nin 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile (hırsızlığa kusuru ile) sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili isteminden kaynaklanmaktadır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 22.3.1944 tarih 37 Esas 9 Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı sigorta şirketi olup, davalı kusuru ile hırsızlık olayının gerçekleşmesine sebebiyet verdiğini iddia ettiği güvenlik şirketidir....

                  Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 6102 sayılı TTK'nun 1472. maddesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, uyuşmazlığın sigorta hukukundan kaynaklandığı, bu nedenle ticari dava niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus" Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir....

                    Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, sigorta ettirenin onayı ile aracı kullanan kimsenin kastı dışında hata ve kusuruyla sigortalı mala zarar vermesi halinde, sigortalıya bedelini ödeyen sigortacının, zarar neden olan kişiye karşı rücu hakkının bulunmadığı anlaşılmakla, asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. TTK.’nun 1278. maddesi uyarınca, sözleşmede aksine hüküm olmadıkça sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin yahut fiillerinden hukuken mesul bulundukları kimselerin kusurlarından doğan hasarları tazmin ile mükellef olup, sigorta ettirenin veya faydalananın kastından doğan zararlar ile sorumlu değildir....

                      UYAP Entegrasyonu