olduğu kredi hayat sigortası poliçesi kapsamında olduğu halde murisin vefatından sonra poliçe kapsamında kredi ödenmediğini, hayat sigortası poliçesi kapsamında teminat altına alınan kredi ödenmediği gibi hayat sigortası poliçesinin hiçe sayılarak davacıların murisleri aleyhine ve kefil aleyhine Niğde İcra Müdürlüğünce icra takibi başlatıldığını, T5 ile davacıların ortak murisi olan T9 arasında 04.04.2019 başlangıç tarihli hayat sigortası poliçesi düzenlendiğini ve hayat sigortası poliçesinin bitiş tarihi 15.04.2024 olduğunu, davacıların murisi ekte sunulan veraset ilamı içeriğine göre 23.09.2020 (doğal ölüm) tarihinde vefat ettiğini, hayat sigortası poliçesinde teminat altına alınan riziko sigorta süresinde gerçekleştiğini, bu bağlamda T5 Tarafından sigorta tazminatının ödenmemesi nedeniyle dava konusu yapıldığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile toplam 66.000,00 TL uzun süreli tüketici kredisi grup hayat sigortası bedelinin ihtarname tarihinden itibaren yürütülecek bankalarca uygulanan...
Davacının murisi ile davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinin, hayat sigortası ile ilgili olarak düzenlenen 11.1.maddesinde, "Banka bu sözleşme gereğince 2011/7930-15325 müşteri tarafından verilen, üzerinde ipotek, rehin (ticari işletme rehni dahil) tesis ve tescil edilen bütün teminatları, gerekli göreceği her türlü rizikolara karşı dilediği bedel, şart ve müddetle, sigorta prim ve masrafları müşteriye ait olmak üzere sigorta ettirebilir, süresi bitenleri yeniletebilir. müşteri tarafından yapılan ödemeleri öncelikle sigorta prim alacaklarına mahsup edebilir.”, 11.2.maddesinde ise, “Müşteri açılan kredi sebebiyle bankanın uygun göreceği bedel ve şartlarla hayat sigortası yaptıracağını, önceden yapılmış olan bir hayat sigortası bulunması halinde ilgili sigorta poliçesinde Bankanın dain ve mürtehin olarak gösterilmesi yönünde gerekli değişikliğin yapılarak poliçeyi bankaya teslim edeceğini, bankanın bu sigortalarla ilgili prim tutarlarını Banka nezdindeki hesaplarından tahsile...
vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili; davacıların murisi olan ... 10.05.2012 tarihinde (3.000,00 TL tutarında, 18 ay vadeli, 3.456,00 TL geri ödeme tutarlı) ve 19.07.2012 tarihinde (1.750,00 TL tutarında, 36 ay vadeli, 2.278,73 TL geri ödeme tutarlı) davalı bankadan kullandığı krediler nedeniyle davalı sigorta şirketi ile aralarında 7.500,00'er TL teminatlı hayat sigortası poliçeleri düzenlendiğini, davacılar murisinin 05.09.2012 tarihinde poliçe teminat süresi içinde vefat etmesine rağmen davalıların tazminat taleplerini reddettiklerini belirterek murise kullandırılan ihtiyaç kredilerinin düzenlenen hayat sigorta poliçeleri nedeniyle murisin ölüm tarihi olan 05.09.2012 tarihinden sonraki ödenecek bütün tüketici/ihtiyaç kredi ödemelerinin muris adına davalı ...Ş. tarafından ... Bankası A.Ş.'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/06/2018 NUMARASI : 2017/80 ESAS, 2018/312 KARAR DAVA KONUSU : SİGORTA (Hayat Sigortası Kaynaklı) KARAR : 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
den 70.000,00- TL'lik kredi kullandığını, banka tarafından aynı tarihte diğer davalı T6'den muris adına 2132/16925266 sertifika numarası ile hayat sigortası yaptırıldığını, murisin 08.09.2021 tarihinde vefat etmesi üzerine geriye kalan tek mirasçıları olan davacı müvekkiller tarafından davalı sigorta şirketine poliçe gereğinin yapılması amacıyla istenilen evraklar ile başvurulduğunu ancak davalı sigorta şirketi tarafından olumlu bir cevap verilmediğini, 2132/16925266 sertifika numaralı hayat sigortası poliçesi incelendiğinde dain-i mürtein kaydı ile davalı bankanın daimi lehtar olduğunun görüldüğünü, muris tarafından kullanılan bahse konu kredi gereğince ödenmesi gereken taksitlerin halen davacı müvekkilleri tarafından ödenmekte olduğunu, bu kapsamda hayat sigortası teminatı bakımından lehtar davalı bankanın daimi lehtar sıfatından kaynaklı menfaati her taksit ödemesinde azalmakta ve bu miktar bakımından TTK M.1491/2 uyarınca davacı müvekkiller sigorta poliçesi teminatının lehtarı olmakta...
elverişli ve denetime açık olduğu, davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesini düzenleyen şirket olup, sigorta poliçesinin düzenlenmemesi nedeniyle kendisine husumet düşmediği, davacıların dosyada mevcut Osmancık Noterliği'ne ait 20/06/2016 tarihli mirasçılık belgesine göre muris T1 mirasçıları olup, taraf teşkilinin sağlandığı, Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliğinin hükümleri göz önüne alındığında, davacıların murisinin kullandığı konut kredisinin süresi içerisinde yenileme sorumluluğu kredi kullanana yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirilme sorumluluğu ise bankaya ait olması karşısında, davacıların murisinin konut kredisi kullandığı ve bu krediden dolayı hayat sigorta poliçesi düzenlendiği, hayat sigortası poliçesinin süresinin sona ermesine rağmen davalı bankanın poliçenin süresinin bittiği ve yenilenmesi gerektiğini, davacılara bildirmediği, böylece bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği ve böylece hayat sigortası poliçesinin...
Mahkemece, davacının kredi sözleşmesinde inen faiz programından yararlandırılmasına, 5 yıllık hayat sigortası bedeli 335 YTL. dışında fazla miktarın sözleşmeden çıkartılmasına, 1000 YTL. manevi tazminatın dava tarihinden 2009/8156-14483 yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı 67.000 YTL tutarlı kredi bedeline karşılık peşin olarak 335,00 YTL. hayat sigortası ödediğini, oysa yapılan ödeme planında ayrıca her yıl için hayat sigortası bedeli tahakkuk ettirildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, konut kredisi uygulamasında hayat sigortası bedelinin her yıl belirlendiğini savunmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/973 Esas KARAR NO : 2021/443 DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 30/12/2020 KARAR TARİHİ : 07/04/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkillerinin mirasçısı ..... 'in 03/12/2019 tarihinde vefat ettiğini, murisin ...... bank A.Ş.'nden konut finansmanı nedeniyle kredi kullandığını ve kullandığı kredileri sigortalattığını, yine ..... bank A.Ş bünyesindeki .........
Tüketici kredisi sözleşmesinde ve tüm sigorta poliçelerinin üzerinde kredi veren bankanın adına dain ve mürtehin kaydı bulunacağı yazılı olup sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı, davacı banka lehtar olduğu sigorta poliçesindeki hakları talep ettiğinde, sigorta şirketinin ona karşı ileri sürebileceği bir defi ve itiraz hakkı bulunmamaktadır. Davalıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde; tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketidir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir....
Davalı ...vekili, müvekkilinin sigorta sertifikalarını düzenlediğini ve teminatlarını da hak sahibi bankaya ödediğini, başkaca ödenmesi gereken sigorta bedelinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı taraf her ne kadar davalı banka şubesinden tarımsal kredi kullanan ...’in 17/02/2014 tarihinde vefatı ile birlikte bu kredi teminatı için yapılmış olan hayat sigortası gereği kredi borcunun kapatıldığını, 02/01/2014 tarihinde birçok kez hayat sigortası yenileme tahsilatı adı altında ve yüksek miktarlarda prim kesildiğini, tahsil edilen primlere rağmen süresinde ve borç bakiyesi kadar teminat içeren hayat poliçesi düzenlenmediğini, sonradan gerçeğe aykırı ve eksik düzenlenen poliçeyle borç bakiyesinin kapatıldığı ileri sürülmüşse de, davalı sigorta şirketinin müşterisi olan muris ...'...