WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K A R A R- Davacı vekili, davalı kooperatifin olağanüstü genel kurulunun 12.10.2008 tarihinde yapıldığını, kendisinin kooperatifin eski başkanı olduğunu, toplantı çağrı davetiyelerinin usulüne uygun olmadığını, toplantıya 50 kişinin katıldığı belirtilmesine rağmen divan başkanı seçiminde 55 üyenin oy kullandığını, özellikle arsa sahibi ile yapılacak anlaşma ve ödeme planının iptali gerektiğini, bu kararın üyeleri ve kooperatifi zor durumda bırakacağını, bu kişi ile kooperatif arasında davalar olduğunu, tapu iptali ve tesciline ilişkin davada raporun kooperatif lehine gelidiğini, arsa sahibi ile anlaşılmasının ve belirtilen bedelin ödenmesinin kooperatifin aleyhine olduğunu, ibra edilmiş olmalarına karşın aleyhine dava açılması konusunda yetki verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, genel kurul kararının iptalini talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, ne ilgili kanunlarda ne de anasözleşmede ortakların taahhüt sözleşmesi gereklerini yerine getirmemesi halinde para cezası ödeyeceklerine ilişkin veya bu hususta genel kurula yetki veren bir hükmün yer almadığı, anasözleşmenin 52. maddesinin e bendinin genel kurula çoğunluğu sağlayarak ortaklar hakkında her türlü karar alabilme yetkisi vermediği, genel kurulun ancak anasözleşmeden ve kanundan kaynaklanan yetkileri kullanabileceği, davalının imzaladığı ortaklık sözleşmesinde davalının taahhüt şartlarına uymaması halinde ceza ödeyeceğine ilişkin cezai şart mahiyetinde herhangi bir hükmün olmadığı, cezaların ancak kanunla düzenlenebileceği, kooperatif genel kurulunun davalıyı tek taraflı işlemi ile borçlandırmasının düşünülemeyeceği gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1984 KARAR NO : 2022/3253 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ANKARA 7. İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/01/2019 NUMARASI : 2017/68 ESAS - 2019/13 KARAR DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Sendikalara Karşı Açılacak Alacak Davaları) KARAR : Davalı işveren cevap dilekçesinde özetle, davacının dava dilekçesindeki beyanlarının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, gerçeği yansıtmadığını, davacının maddi-manevi zarara uğradığına dair bir yargı kararı olmadığından geçerliliği olmadığını, davacının 26/04/2016 tarihinde tekrar profesyonel yöneticiliğe atandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

      Maddede genel kurulun devredilemez yetkileri arasında yılsonu finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun onaylanması, kâr payı hakkında karar verilmesi, kazanç paylarının belirlenmesi sayılmıştır. Yargıtay 11. H.D 2018/3914 E. 2020/997 K. sayılı ilamında: "İlk derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, kâr payı dağıtımına ilişkin herhangi bir genel kurul kararı bulunmadığı, bu hali ile muaccel bir alacağın söz konusu olmadığı, TTK 616/1-e maddesi ile kar payı dağıtımının genel kurulun devredilemez yetkileri arasında bulunduğu, mahkemenin de genel kurul yerine geçerek yetkisini kullanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur....

        E-K sayılı ilamı ile mahkememizin tedbir isteminin reddi kararı kaldırılarak, davacı vekilinin tedbir talebi kabul edilip şirket müdürlüğüne seçilen ortakların yetkisinin kısıtlanmasına, şirketin ana sözleşmede olduğu üzere 3 ortak tarafından yönetilmesine ve şirketin 3 müdürden ikisinin imzası ile temsil edilmesine ve ihtiyati tedbire ilişkin karar uygulamasının da ilk derece mahkemesince yapılmasına ilişkinm karar verilmiştir. Oysa 6102 sayılı TTK'nın 616.maddesinde limited şirket müdürlerinin atanmaları ve görevden alınması hususu genel kurulun devredilemez yetkileri arasında sayılmıştır. Mahkemelerin hiçbir şekilde genel kurulun iradesinin yerine geçerek karar vermesi doğru değildir. İstinaf ... Hukuk Dairesinin bu yöndeki kararı genel kurulun iradesinin yerine geçilerek şirketin müdür atanması sonucunu doğurur ki bu husus doğru değildir. Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; davalılardan ......

          Mevzuattan kaynaklanan bu karışıklığın Anayasa’nın 36. maddesinde yer alan mahkemeye erişim hakkını ihlal eden sonuçlara ulaşmasını engellemek yargı yerine düşen bir görevdir....

            izahı olmayan ''davaya konu olan genel kurul toplantısına ilişkin Adıyaman 2....

            Davacı 30/11/2008 tarihli genel kurulun (4) dört nolu kararının, genel kurulun usulüne uygun yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğunu belirtmiş ve bu kararın üyeler arasında eşitsizliğe neden olduğunu ileri sürmüştür. Yukarıda da belirtildiği gibi, genel kurul kararının iptal edilmediği, kooperatifin yönetimi değiştikten sonra bir genel kurulun geçersizliğini ileri sürmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu, davacının emsal olarak dayandığı dava dosyasının temyiz incelemesinde Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin 08/04/2019 tarihli 2016/5266 E. 2019/1242 K. sayılı ilamı ile davacı kooperatifin genel kurul kararının geçerli olması nedeni ile alacaklı olamayacağını belirttiği görülmüştür. Bu nedenle davacının, genel kurula ilişkin istinaf istemlerinin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Gerekçeli karar başlığında davacının adresinin yazılmaması 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir....

            TTK'nin 4/1'inci maddesinde gösterilen mutlak ticarî davalar: TTK'de düzenlenen hususlardan doğan davalar; Türk Medeni Kanununun 962-969'uncu maddelerinden doğan davalar; TTK'nin 4/1-c maddesinde gösterilen Türk Borçlar Kanunu hükümlerinden doğan davalar; Fikri Mülkiyet Hukukuna ilişkin mevzuattan doğan davalar; Borsa, Sergi, Panayır ve Pazarlar ile Antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin hükümlerden doğan davalar; bankalara diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlemlerine ilişkin düzenlemelerden kaynaklanan davalardır. Özel kanun hükümleri gereği mutlak ticarî sayılan davalar ise; TTK'nin dışında özel kanunlarda düzenlenen işlerden kaynaklanan davalardır. Örneğin kooperatifler kanununun 99'uncu maddesi uyarınca bu Kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticarî sayılır. İflas davası da borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesinde açılır....

              Ticaret Mahkemesi'nin 2006/198 esas sayılı dosyasında mahkemece, belirtilen gündem maddelerinin iptal edildiğinin 15.06.2008 tarihli genel kurulun 8. gündem maddelerinde anasözleşmenin 63. maddesine göre yönetim kurulunca çıkarılan inşaat maliyetinin tüm ortaklardan alınmasına ayrıca kesin maliyetin tüm üyelere bölünmesi ile karar verildiğini, 9. gündem maddesinde sabit fiyatla daire satımına ilişkin 23.03.2003 tarihli genel kurul kararının iptali için yönetim kuruluna yetki verildiğini, kararların hukuka ayrıkı olduğunu ileri sürerek, 15.06.2008 tarihli genel kurulun 8 ve 9. gündem maddelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu