Davacının üyesi bulunduğu sendikanın yetki alma aşamasında işverence yapılan fesihlerde sendikal sebep bulunduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu hususta feshin sendikal nedene dayandığı gerekçesiyle davacının işe iadesine ve sendikal tazminata hükmedilmesine dair yerel mahkemece verilen çok sayıda karar Dairemizce onanmak suretiyle kesinleşmiştir. Ancak bu dosyada olduğu gibi sendikanın yetki tespitinden sonra yapılan fesihlerde sendikal neden bulunup bulunmadığı daha ayrıntılı bir şekilde araştırılmalıdır. Özellikle bu bağlamda sendikanın yetki aldığının işverene hangi tarihte bildirildiği, yetki tespitine itiraz edilip edilmediği, yetki tespitinin öğrenildiği tarihten sonra işverence yapılan fesihler ve fesihlerde sendika üyesi olan ve üye olmayan işçi oranı, üyelikten bu dönemde istifa eden ve istifa ederek işyerinde çalışmaya devam eden işçiler titizlikle araştırılmalı ve fesihte sendikal sebep bulunup bulunmadığı bu araştırmanın sonucuna göre değerlendirilmelidir....
ve ... işyerlerini bilerek işyerleri ibaresini kullandığını ve bu işyerlerinde çalışan Sendika üyelerinin toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanmasını öngördüğünü, ... işyerinde Sendikanın yetkili olmadığı ve toplu ... sözleşmesi hükümlerinin burada uygulanmayacağı ve Sendikanın burada temsilci bile belirleyemeyeceği iddiasında bulunulmasının yasal bir temelinin bulunmadığını, ... işyerine ilişkin daha önce yapılan yetki başvurusunun Bakanlık tarafından yürürlükte toplu ... sözleşmesi bulunduğu gerekçesiyle reddedildiğini, buna göre mevcut toplu ... sözleşmesinin gıda işkolundaki tüm işyerleri için geçerli olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle 16.04.2019 tarihli toplu ... sözleşmesinin ... işyerinde çalışan davacı Sendika üyelerini de kapsadığının, ... işyerinde çalışan ve 15.05.2019 tarihli başvuru ekinde işverene bildirilen toplam 29 işçinin de toplu ... sözleşmesi kapsamında olduğunun ve toplu ... sözleşmesinin yürürlük tarihi olan 01.02.2019 tarihinden itibaren...
Yukarıda belirtilen kanuni düzenleme karşısında, yetki tespitinin iptaline ilişkin açılacak davaların görevli makamın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-ç maddesine göre de, yetkinin kesin olduğu hallerde, mahkemenin yetkili bulunması hususu dava şartlarındandır. Yine 6100 sayılı Kanun'un 115/2. maddesine göre de, dava şartı yokluğu durumunda mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir. Somut olayda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 23673 sayı ve 26.12.2014 tarihli yetki tespiti kararı ile davacıya ait işletmede davalı sendikanın yetkili olduğu tespit edilmiştir. Dosya içeriğinden, davacıya ait işletme merkezinin “Altayçeşme Mah. Çam. Sok. No : 28/A Maltepe/İstanbul” adresinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular ışığında, somut olayda yetkili mahkeme, işletme merkezinin bağlı bulunduğu İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesidir....
Dava konusu iptali istenilen Yönetmeliğin 1. maddesinde, söz konusu Yönetmeliğin amacının, özel hukuk hükümlerine tabi olarak istihdam edilen personelin; hizmete alınmalarına, niteliklerine, görevlerine, sorumluluklarına, ücretlerine, mali ve sosyal haklarına, sözleşmenin feshine ve diğer hususlara ilişkin usul ve esasları belirlemek olduğu belirtilmiş olup, söz konusu düzenlemenin; davacı sendikanın üyesi olmayan kişilere yönelik olduğu, davacı sendikanın üyesi olan personelin hak ve menfaatlarine yönelik herhangi bir düzenleme getirmediği gibi, davacı sendikanın tüzel kişiliğinin hak ve menfaatlerini de doğrudan etkilemediği, salt Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nda örgütlü olmanın menfaat bağı için yeterli olmadığı hususları dikkate alındığında, dava konusu Yönetmelik ile davacı ... -Sen (... Sendikası)'nın menfaat ilişkisinin bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu itibarla, davacı Sendikanın Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Yönetim Kurulunun ......
Davacı, 2012 yılında Güvenlik-İş Sendikasını kurduklarını, kurucu üye ve halen sendikanın genel mali sekreteri olduğunu, sendikanın kurulmasından sonra örgütlenme faaliyetlerinin başladığını, 500 çalışanı olan işyerinde yaklaşık 400 çalışanın üye yapıldığını, 02.05.2014 tarihinde Bakanlık yazısı ile, ilgili sendikanın işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili kılındığını, yerel seçimler sonrasında sendika üyesi işçilere baskı yapılarak başka bir sendikaya üye olmaya zorlandıklarını, iş akdinin sendikal sebeple fesholunduğunu iddia etmiştir. Davacı tanıklarının, davacı iddialarını doğruladığı, sendika üyesi ve aktif olarak çalışan 10 işçinin iş akdinin feshedildiğini, başka sendikaya geçmeleri yönünde kendilerine baskı uygulandığını beyan ettikleri görülmüştür. Güvenlik-İş Sendikası, cevabi yazısında, ......
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasındaki konfederasyon üyelik aidatının üye sendikadan tahsili istemine ilişkin asıl dava ile menfi tespit istemine ilişkin birleşen davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir....
Mahkemesi DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT Taraflar arasındaki konfederasyon üyelik aidatının üye sendikadan tahsili istemine ilişkin asıl dava ile menfi tespit istemine ilişkin birleşen davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir....
İl Telekom Müdürlüğünde çalışmakta iken, .... yönetim kurulunun kararı ile istemi dışında 14.04.2008 tarihinde emekliye sevk edildiğini bunun üzerine davalı sendikanın gerek internet sitesinde, gerekse bölge müdürlükleri aracılığı ile emekliye sevk edilenlerin işe geri dönebileceklerinin ve bunun için gerekli evrak ve vekaletnamelerin gönderilmesi halinde işe iade davası açılabileceğinin sendika tarafından üyelerine duyurulduğunu, davacının da ....noterliğince düzenlenen vekaletnamesini sendikanın ..... temsilciliğine gönderildiğini, üyelerin vekaletname ve ilgili evraklarının sendikaya ulaşmasından itibaren işveren aleyhine çok sayıda işe iade davası açılıp davaların kabulle sonuçlandığı, bu davalar sonucunda davacı ile aynı kıdeme sahip üyelere 8 aylık brüt ücreti tutarında tazminat ödenmesine karar verildiğini ancak vekaletname gönderilmesine rağmen davacı için işe iade davası açılmadığından davacının zararının meydana geldiğini ileri sürerek, 1000 TL işe iade tazminatının tahsilini...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1628 KARAR NO : 2020/1216 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KOZLUK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/04/2021 NUMARASI : 2021/16 ESAS - 2021/269 KARAR DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Sendika Üyeliğinden Çıkarma Kararının İptali (Send. K. M. 19/4)) KARAR : Kozluk Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararına ilişkin olarak davalı tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan dosya incelendi....
Feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması için belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmeli, ayrıca davacının üyesi olduğu sendikanın yetki tespiti başvurusuna ilişkin belgeler celp edilerek incelenmeli ve toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre de, davacı işçinin kıdeminin beş yıldan fazla olmasına göre, işe başlatmama tazminatının beş aylık ücreti tutarı olarak belirlenmesi yerine yazılı şekilde dört aylık ücret tutarı olarak belirlenmesine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, 07.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi...