"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; imar ile ilgili mevzuattan kaynaklanan tapu iptal tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 16.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,30.4.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın görevden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının ayrı ayrı Hazineye irad kaydedilmesine, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle davaların görevden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı ve davalı S.. B.. vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 02/06/2022 NUMARASI : 2022/81 ESAS, 2022/273 KARAR DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Toplu İş Sözleşmesi Yorumu (Send. K. M.53)) KARAR : İSTANBUL 4. İŞ MAHKEMESİ'nin 02/06/2022 Tarih, 2022/81 Esas, 2022/273 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın dairemize tevzi edildiği anlaşılmakla, dosya ve ekleri incelendi....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 16/06/2022 NUMARASI : 2021/202 ESAS - 2022/489 KARAR DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar KARAR : Davalı bakanlık vekili cevap dilekçesinde, davanın süresi içerisinde açılmadığını, mahkemenin yetkili bulunmadığının tespiti halinde davanın yetkisizlik yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava konusu işlemin usul ve hukuka uygun olarak tesis edildiğini, iptalini gerektirecek bir hususun bulunmadığını belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddini istemiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2021 NUMARASI : 2021/162 ESAS 2021/92 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya incelendi....
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve mahkemenin davacıya ait iş yerinde davalı sendikanın teşkilatlanmasından kaynaklanan rahatsızlığın iş mahkemelerinde iş mevzuatı çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği ve haksız rekabet adı altında ticaret mahkemelerinde çözüm aramanın hukukun dolanılması ve kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğuna ilişkin gerekçesi yerinde değilse de, davacı mallarına ilişkin bir kötüleme içermeyen boykot çağrısının haksız rekabet teşkil etmediğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
GEREKÇE : Dava İtirazın iptali, alacak (Fikir ve Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan haklardan kaynaklanan alacak) ile icra inkar tazminat talebinden ibarettir. 6102 TÜRK TİCARET KANUNU IV – Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri (1) 1....
Oysa denetime elverişli olacak şekilde başvuru tarihinde çalışan işçilerin ve üyelerin isim isim listelenmesi ve sendika üyelerinin üyelik tarihi ile varsa üyelikten ayrılma neden ve tarihlerinin, başka sendikalara üyelikleri söz konusu ise bunlara ilişkin üyelik tarihleri ve varsa üyelikten ayrılma neden ve tarihlerinin gösterilmesi gereklidir. Ancak bu biçimdeki bir bilirkişi raporunun açık ve denetime elverişli olabileceği, tarafların somut itirazlarına kaynaklık edebileceği unutulmamalıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunun açık ve denetime elverişli olmaması da isabetsizdir. 3-Mahkemece verilen ilk kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından 2010/20167 esas, 2010/18860 karar sayılı kararla bozulduğu görülmektedir....