Diğer taraftan, Sendika Tüzüğünün “Şube Genel Kurulunun Toplantı Esasları” başlıklı 37 nci maddesinin birinci fıkrasına göre “Şube Genel Kurulu olağan toplantısı, ilgili mevzuatında belirtilen azami süreyi aşmamak, Sendika Genel Kurulunun toplantı tarihinden en az iki ay önce tamamlanmak kaydıyla Sendika Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan şube genel kurul toplantıları takviminde belirtilen tarihte yapılır. Ayrıca, salt çoğunlukla karar verilmiş olmak kaydıyla Şube Yönetim Kurulu’nun, Şube Denetleme Kurulu’nun kararıyla veya ilk ve son talep dilekçesi arasında en fazla 7 gün bulunmak ve aynı gerekçeye ya da aynı mahiyete dayalı olmak kaydıyla üyeler ile şube genel kurulu delegelerinin 1/5’inin yazılı isteği üzerine Sendika Yönetim Kurulunun kararıyla en geç 60 gün içinde olağanüstü genel kurul yapılabilir.” Bu genel açıklamalar ışığında temyiz itirazlarının değerlendirilmesi gerekmektedir....
Sendika tüzüğünün 20. maddesinin 41. bendinde düzenlenen “Sendika ve Şube yönetim kurulu üyelerinden aylıksız izine ayrılma talepleri olanlar hakkında karar vermek” hususu sendika yönetim kurulunun görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. Yine sendika “Şubeler Yönetmeliği”nin 12. maddesine göre de “Sendika yönetim kurulunun gerekli gördüğü hallerde şube yönetim kurullarından bir yönetim kurulu üyesi aylıksız izinli sayılır.” Dosya içeriğinden, davacının S.... şube başkanı olarak görev yaptığı, dava konusu 27.05.2014 tarih ve 2504 sayılı merkez yönetim kurulu kararı ile davacının ücretsiz izninin sonlandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, sendika merkez yönetim kurulunun 02.01.2013 tarih ve 1990 sayılı kararı ile en az 1000 üyeden aidatı kesilen şubelerdeki şube başkanlarının ücretsiz izne ayrılmasına karar verildiği ve davacının da bu kapsamda ücretsiz izne ayrıldığı anlaşılmıştır....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/04/2022 NUMARASI : 2022/99 ESAS 2022/121 KARAR DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Yetki Belgesi Bulunmaksızın Yapılan Toplu İş Sözleşmesinin Hükümsüzlüğü (Send. K. M.45)) KARAR : Yukarıda ayrıntısı yazılan ve istinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın incelenmesi sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmasının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sendikanın 20/05/2019 tarihli yetki belgesinin düştüğünün hükümsüz kaldığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi kararının özeti: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; ''Davacı T1 Ltd.Şti.'...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/272 ESAS - 2022/24 KARAR DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Sendikalara Karşı Açılacak Tazminat Davaları) KARAR : Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; Bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline ilişkindir....
Somut uyuşmazlıkta davacı, davalı sendika tarafından 6-7 Nisan 2019 tarihlerinde icra edilmiş olan 3. olağan genel kurulun iptalini ve buna bağlı olarak sendikaya kayyım tayinini talep etmiştir. Sendikanın 3. olağan genel kurulunun 6-7 Nisan 2019 tarihlerinde icra edilmesi sendika yönetim kurulunun 14/03/2019 tarihli kararı ile kararlaştırılmıştır. Bununla birlikte 6356 sayılı ...’nın 80 inci maddesinin birinci fıkrası atfı ile uygulanan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 83 üncü maddesi gereğince sendika yönetim kurulu kararlarının iptali için bir ve üç aylık hak düşürücü süreler mevcut olup bu süre içinde dava açılmadığından sendika yönetim kurulu kararı hukuken yürürlüktedir. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgulara göre sendika yönetim kurulu kararının iptaline yönelik bir dava açılmadığından 6-7 Nisan 2019 tarihlerinde icra edilen 3. olağan genel kurulun iptaline yönelik davanın da reddine karar verilmesi gerekmektedir....
izlenmesinde veya hukuki yardım gerekliliğinin ortaya çıkması durumunda üyelerini veya mirasçılarını her düzeyde ve derecedeki yönetim ve yargı organları önünde temsil etmek veya ettirmek, dava açmak ve bu nedenle açılan davalarda taraf olmak sendika ve konfederasyonların görevleri arasında sayılmıştır....
Başka bir anlatımla yasa koyucu, getirdiği bu düzenleme ile, idare tarafından sendika üyesi kamu görevlisi hakkında tesis edilen bireysel (subjektif) işlemler nedeniyle bu ilişkinin tarafı olmayan sendika ve üst kuruluşa, üyesinin isteğine bağlı olarak uyuşmazlığın çözümünde taraf olarak kendisini temsil etme yetki ve sorumluluğu vermektedir. Aktarılan Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararından da anlaşılacağı üzere, 4688 sayılı Yasanın 19/f maddesiyle, yalnızca sendikalara üye kamu görevlisinin menfaatini ihlal eden bireysel işleme karşı, onu temsilen dava açma yetkisi tanınmaktadır. Konfederasyonun üyelerini, kamu görevlilerinin değil, sendikaların oluşturduğu dikkate alındığında; konfederasyonun, sendika üyesi kamu görevlilerine yönelik düzenleyici işlemlere karşı dava açamayacağının kabulü zorunludur. Zira konfederasyon, yasayla verilen özel yetki dışında, sadece kendi tüzel kişiliğine yönelen düzenlemelere karşı dava açmaya ehildir....
Mahkeme itirazı onbeş gün içinde karara bağlar.” hükmü yer almıştır. 4688 sayılı Kanunu'nun 41/d maddesinde sendika üye sayıları ve her hizmet kolunda yetkili kamu görevlileri sendikaları ve bunların bağlı bulundukları konfederasyonların belirlenmesine ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığınca birlikte hazırlanacak yönetmeliklerle belirleneceğinin düzenlendiği, 09.11.2001 tarihli 24578 sayılı Resmi Gazetede “Sendika Üye Sayıları ve Her Hizmet Kolunda Yetkili Kamu Görevlileri Sendikaları ve Bunların Bağlı Bulundukları Konfederasyonların Belirlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” in yayınlandığı ilgili yönetmeliğin amacının “…4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununa tabi kamu görevlileri sendikalarının üye sayıları ile her hizmet kolunda yetkili kamu görevlileri sendikaları ve bunların bağlı bulundukları konfederasyonların belirlenmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir...
Bu itibarla, sendikanın yönetim, denetim ve disiplin kurulu üyelerinin belirlendiği genel kurulların, demokratik esaslar doğrultusunda icra edilmesi, sendika içi demokrasinin gerçekleşmesi yönünden son derece önemlidir. Bu cümleden olarak, bir sendikanın demokratik yapıya sahip olup olmadığına ilişkin en somut ölçüler genel kurulun yapısı ve işleyişinde aranmalıdır (ŞAHLANAN, Fevzi, Sendikaların İşleyişinin Demokratik İlkelere Uygunluğu, İstanbul, 1980, sh.119). Diğer taraftan, sendikalar hukukunda, tüzel kişiliğin sadece sendika genel merkezlerine ait olması ve sendika şubelerinin tüzel kişiliğinin bulunmaması sebebiyle, sendika şubelerine dava yöneltilemeyeceği söylenilebilirse de, şube genel kurulunun iptali davaları söz konusu olduğunda konuya ihtiyatla yaklaşmakta zaruret bulunmaktadır....
Bununla birlikte anılan fıkraya göre, kamu görevlilerinin sendikal haklarına ilişkin olarak getirilen kısıtlamaların, gördükleri hizmetin nitelikleriyle uyumlu olması gerekmektedir.” denildiğini, 4688 Sayılı Kanun’un 4. maddesinin son fıkrasında, meslek veya işyeri esasına göre sendika kurulamayacağı belirtilmiş ve aynı kanunun 5. maddesinde ise, sendikaların kurulabileceği hizmet kollarının gösterildiğini, 4688 Sayılı Kanunun 15. maddesinde ise, sendika üyesi olamayacaklar ve sendika kuramayacaklar belirtilmiş olup, aynı madde devamında, bu kanuna göre kurulan sendikalara üye olamayacaklar ve sendika kuramayacaklar arasında “Yüksek yargı organlarının başkan ve üyeleri, hakimler, savcılar ve bu meslekten sayılanlar” yer aldığından ve ayrıca, konu ile ilgili olarak, 4688 Sayılı Kanunun uygulanmasından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı sorumlu olduğundan dolayı, Bakanlığın 23.11.2012 gün ve 14346 sayılı görüş yazısı ile, (Yargı-Sen) isimli emsal sendika hakkındaki mahkeme kararları da...