(Koç, Evren a.g.e., sh. 382 ) Evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası, bozucu yenilik doğuran bir davadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu kapsamında geçerli bir şekilde kurulan evlatlık ilişkisinin sona erdirilmesi söz konusu olamaz. (Aydoğdu, Murat, Çağdaş Hukuki Gelişmeler Işığında Evlat Edinme, Ankara 2010, sh. 646; Dural, Mustafa/Öğüz, Tufan/Gümüş, Mustafa Alper, Türk Özel Hukuku Cilt III Aile Hukuku, İstanbul 2010, sh. 311) Zira, kan bağına bağlı olan soybağının tarafların anlaşması yoluyla sona erdirilmesi mümkün olmadığı gibi, evlat edinme yoluyla kurulan soybağının da sona erdirilmesi mümkün olmamalıdır. Bu ilkeye evlatlık ilişkisinin çözülemezliği denmektedir....
(Koç, Evren a.g.e., sh. 382 ) Evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası, bozucu yenilik doğuran bir davadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu kapsamında geçerli bir şekilde kurulan evlatlık ilişkisinin sona erdirilmesi söz konusu olamaz. (Aydoğdu, Murat, Çağdaş Hukuki Gelişmeler Işığında Evlat Edinme, Ankara 2010, sh. 646; Dural, Mustafa/Öğüz, Tufan/Gümüş, Mustafa Alper, Türk Özel Hukuku Cilt III Aile Hukuku, İstanbul 2010, sh. 311) Zira, kan bağına bağlı olan soybağının tarafların anlaşması yoluyla sona erdirilmesi mümkün olmadığı gibi, evlat edinme yoluyla kurulan soybağının da sona erdirilmesi mümkün olmamalıdır. Bu ilkeye evlatlık ilişkisinin çözülemezliği denmektedir....
(Koç, Evren a.g.e., sh. 382 ) Evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası, bozucu yenilik doğuran bir davadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu kapsamında geçerli bir şekilde kurulan evlatlık ilişkisinin sona erdirilmesi söz konusu olamaz. (Aydoğdu, Murat, Çağdaş Hukuki Gelişmeler Işığında Evlat Edinme, Ankara 2010, sh. 646; Dural, Mustafa/Öğüz, Tufan/Gümüş, Mustafa Alper, Türk Özel Hukuku Cilt III Aile Hukuku, İstanbul 2010, sh. 311) Zira, kan bağına bağlı olan soybağının tarafların anlaşması yoluyla sona erdirilmesi mümkün olmadığı gibi, evlat edinme yoluyla kurulan soybağının da sona erdirilmesi mümkün olmamalıdır....
terkinine, şirketin sona erdirilmesinin akabinde tasfiye işlemlerinin başlatılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Sözleşme özgürlüğünün bir sonucu olarak daha önce kabul edilen bir hukuki ilişkinin, sözleşmenin taraflarınca sona erdirilmesi de mümkündür. Sözleşmenin doğal yollar dışında tarafların ortak iradesiyle sona erdirilmesi yönündeki işlem ikale olarak değerlendirilmelidir. İşçi ve işveren iradelerin fesih konusunda birleşmesi, bir taraf feshi niteliğinde değildir. 4857 sayılı İş Kanunu'nda bu fesih türü yer almasa da, taraflardan birinin karşı tarafa ilettiği iş sözleşmesinin karşılıklı feshine dair sözleşme yapılmasını içeren bir açıklamanın (icap) ardından diğer tarafın da bunu kabulü ile bozma sözleşmesi (ikale) kurulmuş olur. Bu anlamda bozma sözleşmesinin şekli, yapılması, kapsam ve geçerliliği Borçlar Kanunu hükümlerine göre saptanacaktır....
Ancak; Dava konusu taşınmazın üzerinde kurulu olan kat irtifakının sona erdirilmesi ve kat irtifakı kaydının tapu kütüğünden silinmesi yanında tarafların arsa paylarının müşterek mülkiyet payına dönüştürülmesine karar verilmemiş olması doğru değil ise de, bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinin sonuna gelmek üzere "ve kat irtifakının sona erdirilmesi ile kat irtifakı kaydının tapu kütüğünden silinerek arsa paylarının müşterek mülkiyet payına dönüştürülmesine" sözcüklerinin eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 06.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hüküm süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I İş sözleşmesinin ikale ile sona erip ermediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Bozma sözleşmesi (ikale)yasalarımızda düzenlenmiş değildir. Sözleşme özgürlüğünün bir sonucu olarak daha önce kabul edilen bir hukuki ilişkinin, sözleşmenin taraflarınca sona erdirilmesi de mümkündür. Sözleşmenin doğal yollar dışında tarafların ortak iradesiyle sona erdirilmesi yönündeki işlem ikale olarak değerlendirilmelidir. İşçi ve işveren iradelerin fesih konusunda birleşmesi, bir taraf feshi niteliğinde değildir....
Sendika ile sendika yöneticileri arasındaki ilişkinin kural olarak vekalet ilişkisi olduğu kabul edilmelidir. Ücret, vekalet sözleşmesinin zorunlu unsuru değildir. Buradan hareketle sendikalarda profesyonel sendika yöneticisi ve amatör sendika yöneticisi olmak üzere iki tip yöneticinin söz konusu olduğunu söylemek gerekir. Sendika yöneticilerine verilecek ücretler ile sağlanacak diğer menfaatleri belirleme yetkisi ise münhasıran genel kuruldadır. Profesyonel sendika yöneticiliği, idare hukukunda yer alan statüler gibi değildir. Profesyonel sendika yöneticiliği kadrosunun açık olması, sendika yöneticisinin kendiliğinden o kadroya atanmış sayılacağı sonucunu doğurmaz. Sendika yöneticisinin de profesyonel sendika yöneticiliğini talep etmesi gerekir. Bir başka ifadeyle profesyonel sendika yöneticiliği, sendika yöneticisinin tercihine bağlı bir pozisyondur....
C) Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak; dava konusu merkez yönetim kurulu kararlarının kanuna, sendika ana tüzüğüne, sendika içi demokrasiye objektif iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Davacılar ile davalı sendika arasındaki uyuşmazlık, davalı sendikanın 13.09.2012 tarihinde almış olduğu ... Bölge Temsilciliğinin kapatılması, ......
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Sendika tarafından grev kararı alınmış ve grevin uygulanacağı tarih bildirilmişse de, bildirilen tarihte grevin başlamadığını, ayrıca sendika üye sayısının da dörtte üçten fazla azaldığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle grevin sona erdirilmesine ve yetki belgesinin geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı davaya cevap vermemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uygulanacağının bildirildiği tarihte grevin başlamadığı, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 60 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince yetki belgesinin hükmü kalmayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile yetki belgesinin hükümsüz kaldığının tespitine, uygulanmakta olan bir grev bulunmadığından grevin sona erdirilmesi talebinin de konusuz kaldığının tespitine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....