Sözleşmenin, doğal yollar dışında tarafların ortak iradesiyle sona erdirilmesi yönündeki işlem ikale olarak adlandırılır. 4857 sayılı İş Kanunu'nda bu fesih türü yer almasa da, taraflardan birinin karşı tarafa ilettiği iş sözleşmesinin karşılıklı feshine dair sözleşme yapılmasını içeren bir açıklama (icap), ardından diğer tarafın da bunu kabulü ile bozma sözleşmesi (ikale) kurulmuş olur. Bozma sözleşmesinde icapta, iş ilişkisi karşı tarafın uygun irade beyanı ile anlaşmak suretiyle sona erdirmeye yönelmiştir. Bu sebeple, ikale sözleşmesi akdetmeye yönelik icap, fesih olarak değerlendirilip, feshe tahvil edilemez. Bu anlamda bozma sözleşmesinin şekli, yapılması, kapsam ve geçerliliği Borçlar Kanunu hükümlerine göre saptanacaktır....
TALEPLE BAĞLILIKVAKIF MÜTEVELLİ HEYETİ ÜYELİĞİNİN SONA ERDİRİLMESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 112 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 74 ] "İçtihat Metni" Dava dilekçesinde, mütevelli heyet kararının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin du-ruşmalı olarak yapılması bir kısım davalılar tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle, dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Davada, vakıf mütevelli heyetinin 21.11.2005 günlü toplantısında davacı Hüma'nın mütevelli heyet üyeliğinden çıkarılmasına ilişkin kararın iptali istenilmiştir....
Sözleşmenin işverenin feshi dışındaki bir sebeple sona ermesi halinde iş güvencesi hükümleri uygulanamaz. Bu bağlamda sözleşme ikale (bozma sözleşmesi) ile sona ermişse işçi iş güvencesi hükümlerine dayanarak feshin geçersizliğine karar verilmesini talep edemeyecektir. İkale, sözleşmenin tarafların ortak iradeleriyle sona erdirilmesidir. Niteliği itibariyle bir sözleşme olması sebebiyle ikale tarafların serbest iradelerine dayanmalıdır. Ayrıca ikale icabı işverenden gelmişse kanuni tazminatlarına ilaveten işçiye ek bir menfaatin sağlanması (makul yarar) gerekir. Aksi halde iş sözleşmesinin ikale ile sona erdirildiğinden söz edilemez. Somut olayda taraflar arasında 19.04.2017 tarihli "İş Sözleşmesinin İkale Anlaşması ile Sona Erdirilmesi ve Sonuçlarına İlişkin Protokol imzalanmıştır....
E) Gerekçe: Taraflar arasındaki iş ilişkinin “bozma sözleşmesi” yoluyla sona erip ermediği hususu uyuşmazlık konusudur. Bozma sözleşmesi (ikale) yasalarımızda düzenlenmiş değildir. Sözleşme özgürlüğünün bir sonucu olarak daha önce kabul edilen bir hukuki ilişkinin, sözleşmenin taraflarınca sona erdirilmesi mümkündür. Sözleşmenin, doğal yollar dışında tarafların ortak iradesiyle sona erdirilmesi yönündeki işlem ikale olarak adlandırılır. İş Kanununda bu fesih türü yer almasa da, taraflardan birinin karşı tarafa ilettiği iş sözleşmesinin karşılıklı feshine dair sözleşme yapılmasını içeren bir açıklama (icap), ardından diğer tarafın da bunu kabulü ile bozma sözleşmesi (ikale) kurulmuş olur. Bozma sözleşmesinde icapta, iş ilişkisi karşı tarafın uygun irade beyanı ile anlaşmak suretiyle sona erdirmeye yönelmiştir. Bu sebeple, ikale sözleşmesi akdetmeye yönelik icap, fesih olarak değerlendirilip, feshe tahvil edilemez....
İSTİNAF NEDENLERİ Davalı Sağlık Bakanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 6360 sayılı Kanun kapsamında Mersin Büyükşehir Belediyesinden müvekkili kurum geçtiğini, müvekkili kurumda 15.01.2015 tarihinden itibaren kadrolu işçi olarak çalıştığını, davacının ilk çalıştığı kurum olan Belediyeler İşkolları Yönetmeliğinin 20 sıra numaralı "Genel İşler" işkolundan müvekkili kurumun 17 sıra numaralı "Sağlık ve Sosyal Hizmetler" işkoluna geçerek işkolunun değiştiğini, 09.07.2013 tarih ve 28702 sayılı sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sendika Üyeliğinin Kazanılması Ve Sona Ermesi İle Üyelik Aidatının Tahsili Hakkında Yönetmelik gereğince işkolunu değiştiren işçinin sendika üyeliğinin kendiliğinden sona erdiğini, müvekkili kuruma atanan işçilerden devir veya nakil öncesi sendika üyesi olanların işkolu kodunun değişmesi halinde sendika üyeliği kendiliğinden sona erdiğini, davacının sendika üyeliği gerekçesiyle talep ettiği alacaklara hak kazanmadığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının...
İş Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, grevin sona erdirilmesi istemine ilişkindir. İstanbul 10. İş Mahkemesi, işçinin işini yaptığı yer mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. Bakırköy 8. İş Mahkemesi ise, davacının işçi değil işveren olduğu, her iki davalının da Bakırköy yargı çevresi dışında olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 5. maddesinde iş uyuşmazlıklarında yer itibari ile yetkili iş mahkemelerini belirlemiştir....
İş yerinde sendikal örgütlenmenin Aralık 2019 döneminde başladığı, işçilerin çoğunlukla Ocak 2020 döneminde üye oldukları, Ocak 2020 başında toplam 41 işçinin sendika üyesi olmasını takiben, işçilerin çekilme ve işkolu değişikliği sebebiyle sendikal üyeliklerinin sona erdiği anlaşılmıştır. Sendika üyeliği bulunan işçilerin sendika üyeliğinden iş akdinin feshedileceğinden bahisle çıkmaya zorlandığı, sendika üyeliklerini devam ettiren işçilerin iş akdinin feshediliği, sendika üyeliğinden istifa eden işçilerin ise iş yerinde çalışmaya devam ettiği, e-devlet sisteminden sendika üyeliği olan işçilerin sendika üyeliklerini sona erdirdiklerine dair kağıt istendiği tanık beyanlarıyla ispat edilmiştir. Sendika yazı cevabına göre; yazı cevabı tarihi olan 17/12/2020 tarihi itibariyle sendika üyesi işçi bulunmamaktadır. Yazı ekindeki belgeye göre; Ocak - Şubat 2020 döneminde işçilerin yoğunlukla çekilme sebebiyle sendikal üyelikleri sona ermiştir....
. … İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Türk Silahlı Kuvvetlerinde Tümgeneral rütbesiyle görev yapmakta iken kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayrılan ve Cumhurbaşkanlığı Danışmanlığından NATO Türkiye Daimi Temsilciliği Uzman Müşavirliğine atanan davacı tarafından, emekli aylığını almaya devam etmesi nedeniyle NATO Türkiye Daimi Temsilciliği Uzman Müşaviri olarak görev yaptığı 15/07/2010 - 30/09/2013 tarihleri arasında yersiz ödenen emekli aylığı ve ek ödeme tutarları ile bu tutarlara uygulanan yasal faiz toplamı 173.175,86 TL'nin adına borç çıkarılarak emekli aylıklarından tahsiline ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir....
. … İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı tarafından, iş akdinin 31/12/2016 tarihinde imzalanan ikale sözleşmesi ile sona erdirilmesi üzerine, kendisine ödenen ikale tazminatından kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen gelir (stopaj) vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali ile tahsil edilen tutarın dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesi istenilmiştir....
niteliğinde olduğu, bu durumda davacının yöneticilik sıfatının sona ermesi nedeniyle davalı sendika Merkez Yönetim Kurulunca alınan 14.10.2019 tarih ve 128 sayılı kararla davacının aylıksız izninin sona erdirilmesine ilişkin kararın yerinde olduğu, davacı tarafça davacı hakkında davalı sendika Merkez Disiplin Kurulu tarafından verilen bila tarih ve 04.11.2019 tarihli üyelikten çıkarma kararı kanun ve tüzüğe aykırı olduğu iddia edilmiş ise de 4688 sayılı yasanın 16. md. hükmü ve davalı sendika tüzüğündeki düzenlemeler dikkate alındığında; davalı Sendika Merkezi Disiplin Kurulu kararı ile davacının üyeliğinin sona erdirilemeyeceği, ilgili Merkez Disiplin Kurulu kararının, genel kurula taşınması gereken üyelikten çıkarılma teklifi niteliğinde olduğu, bu kararın ilk genel kurulda görüşülmesi ve nihai kararın verilmesi gerektiği, dolayısıyla bu kararın iptalinin istenmesinde davacının hukuki bir yararının olmadığı, davacı tarafça davalı sendika genel merkezinin ... ilinde 1 ve 2 nolu iki adet...