A.Ş.' nin hesabına yapıldığı, davalı şirket tarafından paranın iade edilmediği, celp edilen ticaret sicil müdürlüğü kayıtlarına göre davalı şirketin yetkilisi olan ...'ın ... Cumhuriyet Başsavcılığı Yakalama Bürosuna vermiş olduğu beyanında, paranın sehven geldiğini ve iade edilmediğini ikrar ettiği, davacı ticari kayıtlarında da, banka havalesinin mevcut olduğu, taraflara arasında ticari ilişkinin olmadığı, somut durumda, davacı tarafından hata ile borcu olmadığı 25.000,00 TL' yi davalı şirkete gönderdiği, davalı şirketin de, TBK 77.madde uyarınca sebepsiz zenginleştiği, haksız olarak zenginleştiği parayı iade etmesi gerektiği, dava tarihinden önce davalıdan paranın iadesini talep ettiğini gösterir bir kayıt veya belge bulunmadığından, dava tarihi itibariyle davacının talepte bulunabileceği anlaşıldığından, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bu durumda taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlüdürler. Hukuken geçersiz sözleşmeden kaynaklanan bu nitelikteki bir uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme kurallarına göre çözümlenip tasfiye edilebilmesi için öncelikle sebepsiz zenginleşmenin kapsamını tespitteki ilke ve esasların açıklanmasında yarar vardır. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder. Bilindiği gibi ülkemizde yaşanan enflasyon uzun yıllar boyu yüksek oranlarda seyretmiş ve paramızın değeri (alım gücü) de bununla ters orantılı olarak devamlı düşmüştür....
Burada rücu hakkı veren zenginleşme ve bundan doğan iade talebi sözkonusudur. Yani bir başkasına yapılan ödemeden başkası istifade etmektedir. Bunun sonucu olarak ödemede bulunan (sigortacı) bundan yararlanan davalıya sebepsiz zenginleşmenin iadesi talebiyle başvuracaktır. Başka bir deyişle hataen kendini başkasının borcunu ifa ile borçlu sanarak ifada bulunan kişi, bu sayede borcundan kurtulana, borç olmayan şeyin ödenmesi hükümlerine tabi bir sebepsiz zenginleşme talebiyle rücu edecektir. Bu ise edimden doğan zenginleşmeye dayanan bir iade talebidir. Dosya kapsamına göre, davacı .... 01/04/2014 tarihli trafik kazasında vefat eden dava dışı ....nın hak sahiplerine sigortası bulunmayan .... araç sürücüsünün kusurlu olduğu kanaati ile yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme kapsamında iadesi talebinde bulunmuş, istinaf incelemesinden geçerek kesinleşen Çarşamba 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin .... esas sayılı dosyası ile sigortasız araç sürücüsü ....'...
(TMK 706, TBK 237, Tapu Kanunu 26, Noterlik Kanunu 60) Bu nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmayacağından taraflara verdiklerini haksız iktisap kurallarına göre isteyebilirler. Yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği taraflar iade borcu hesaplanırken denkleştirici adalet kuralı gereği, ödenen para dava tarihindeki değere güncellenmelidir. (Yargıtay 14. HD., 2016/17719 E., 2020/6191 K.) Denkleştirici adalet ilkesi, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder. Bu bakımdan sebepsiz zenginleşmeye konu alacağın iadesine karar verilirken, taşınmazın satış bedelinin alım gücünün ilk ödeme günündeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerekir....
Uyuşmazlık; davacı şirketin hesabından davalının hesabına gönderilen paraların, davalı yönünden sebepsiz zenginleşme teşkil edip etmediği noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. (TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme davası açılabilmesi için malvarlıkları arasında doğrudan doğruya bir ilişkinin bulunması, yani bir ‘’malvarlığı kayması’’nın olması şartı da aranmaktadır....
Sebepsiz zenginleşme nedeniyle rayiç bedelin tazmini istemine gelince; Kural olarak sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. TBK'nun 77 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sebepsiz zenginleşme hukukî nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, davacının tüketici olduğundan tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici mahkemesi tarafından ise, davanın sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davası niteliğinde olduğu, dava konusunun davalının sebepsiz zenginleşme uyarınca davacıya vermesi gereken 65.000,00.-TL alacak miktarına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda; uyuşmazlık, davacının, davalı müteahhitten ...'de inşa ettiği yapıdan ... numaralı daireyi 65.000,00....
Davacı şirket hesaplarından davalı şirkete gönderilen havalelere ilişkin banka dekontlarına göre; davacı şirket tarafından davalı ...'ya toplamda 136.618,00-TL havale yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece; dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı tarafça davalı ile aralarında herhangi bir mal ve hizmet alımı yapılmadığı halde davalı hesabına gönderilen ödemenin sebepsiz zenginleşme teşkı ettiğinden bahisle takip yapılmış olup, taraftar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
dan satın almak için görüştüğünü, pazarlık sonucunda müvekkilİ ve davalının aracın 26.000,00 TL bedel ile satışı konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin sehven havale miktarını 35.900,00 TL olarak girdiğini, ancak müvekkilinin bu hatasının farkına varmadığını, resmi araç satış sözleşmesini gerçek satış bedeli olan 26.000,00-TL üzerinden imza altına aldıklarını,müvekkilinin aracı teslim aldıktan sonra hesabında yaptığı inceleme ile yapmış olduğu hatanın farkına vardığını, davalıdan fazla göndermiş olduğu 9.900,00-TL nin tarafına iade edilmesini talep ettiğini ancak davalının iade etmediğini, davalıya ihtarname gönderdiklerini, davalının belirtilen aracı 35.900,00 TL bedel ile sattığını, aracın tam ve sağlam teslim edildiğini, kendisince faturanın KDV dahil 35.900,00 TL olarak kesildiğini, vekili tarafından satış bedelinin sehven 26.000,00 TL olarak beyan edildiğini bildirerek ihtarnameye itiraz ettiğini beyan ile davanın kabulüne, davalının sebepsiz zenginleşmesine neden olan 9.900,00 TL'nin...
Sebepsiz zenginleşmede bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığ aleyhinde çoğalması gerekir. Yani zenginleşme fakirleşmenin karşılığı olmalıdır. Başka bir anlatımla aralarında illiyet bağı bulunmalıdır. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Yıllarca evvel paydaşlardan biri tarafından vücuda getirilen ve onun tarafından kullanılıp yararlanılan muhdesat (bina, ... gibi) nedeniyle iade borçlusu ne zaman zenginleşmiş, alacaklısı ne zaman fakirleşmiş sayılacaktır? Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülmez. Zira vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın diğer paydaşlara herhangi bir katkısı kural olarak olmayacaktır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin taşınmazın şuyunun satış ücretiyle giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir....