Zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır. Zararın varlığının kabulü için, hâmile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olması yeterlidir ---------- İspat yükü bakımından TTK’nın 732. maddesinin 4. fıkrasında açıkça ispat külfetinin sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene ait olduğu belirtilmiştir. Diğer bir deyişle keşideci, sebepsiz zenginleşmediğini ya da senet bedelini cirantalardan birine veya hâmile ödediğine ilişkin bu ispat yükümlülüğünü yerine getirdiği takdirde sorumluluktan kurtulabilir. Zira, hâmilden temel ilişkiyi ve bu temel ilişkiden ötürü keşidecinin bir borcunun bulunmadığını ispat etmesi beklenemez. Bu sebeple keşidecinin, sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını ispat etmesi gerekir. Zamanaşımı süresi ise, müracaat hakkının TTK’nın 730. maddesine göre düştüğü veya borçlunun 749....
"Sebepsiz Zenginleşme" ile ilgili yasa hükmünün genel olarak anlatıldığını, ancak somut olayda sebepsiz şekilde zenginleşmenin ne şekilde gerçek- leştiği hususunun karar yerinde değerlendirilmediğini, Dosyada bulunan Büyükçekmece ......
Sebepsiz zenginleşme hâlinde zenginleşen ve fakirleşen arasında kanun gereği bir borç ilişkisi doğmakta olup, bu borcun konusu mal varlığında meydana gelen fazlalığın geri verilmesidir. Sebepsiz zenginleşmede sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi söz konusudur. 23. Haksız fiilde ve sebepsiz zenginleşmede temerrüt için ihtarın gerekmediği yolunda açık bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Ne var ki, müşterek hukukun “gasp eden daima temerrüt hâlindedir” şeklindeki genel ilkesi, günümüzde de uygulama alanı bulmaktadır. Bu ilkeye göre, haksız fiilin faili ve sebepsiz zenginleşen daima temerrüt hâlinde bulunduğu için, zaten gerçekleşmiş olan temerrüdü sağlamak üzere alacaklının bunlara ayrıca bir ihtarda bulunması gerekmez. 24....
İlk derece mahkemesi tarafından; davacının davasını sebepsiz zenginleşme davası olarak ıslah ettiği, ancak keşideci aleyhine bu davanın açılabileceği, lehtar ciranta aleyhine ancak temel ilişkiye dayalı alacak davası açılabileceği, ancak davacının davasını sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayandırdığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili 22.09.2016 tarihli dilekçesi ile davasını sebepsiz zenginleşmeye dayalı itirazın iptali davası olarak ıslah etmiştir....
Hal böyle olunca; dava dışı yüklenicinin imar projesi ve ruhsata uygun yararlanılması olanaklı ve davalı arsa sahibinin mal varlığında artışa neden olan imalat bedelini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre davalı arsa sahibinden isteyebileceğinin kabulü gerekir. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, süresinde bankaya ibraz edilmemiş olan çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Somut olayda davacı taraf, dava dışı ... Şti.'...
Ürünleri'nin borcunun kapatılması için davalı hesabına havale yapıldığını, ancak borç miktarından düşülmediğini, davalının bu şekilde sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek davalıya ödenen 7.000,00-TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olup davacı davasını sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak açmıştır. Buna göre genel hükümlere göre çözülmesi gereken uyuşmazlığın İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp çözümlenmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 29.02.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Mahkemece zamanaşımına uğrayan dava konusu bonoların, yazılı delil başlangıcı niteliğinde olup, alacağın her türlü delil ile ispatının mümkün olduğu, davacının TTK.nun 644.maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde talepte bulunduğu, bu durumda ispat yükü üstünde olan davalı keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlaması gerektiği, davalıların sebepsiz zenginleşmediklerini usulen kanıtlayamadıkları, hatırlatılan yemin teklif hakkını da kullanmadıkları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 21.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece zamanaşımına uğrayan dava konusu bonoların, yazılı delil başlangıcı niteliğinde olup, alacağın her türlü delil ile ispatının mümkün olduğu, davacının TTK.nun 644.maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde talepte bulunduğu, bu durumda ispat yükü üstünde olan davalı keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlaması gerektiği, davalıların sebepsiz zenginleşmediklerini usulen kanıtlayamadıkları, hatırlatılan yemin teklif hakkını da kullanmadıkları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 21.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle; davalılara yapılan bu ödeme, davalılar tarafından açılan davada verilmiş olan mahkeme kararına dayanmakla, ödeme anında davalıların sebepsiz zenginleşmesinden, davacıların da sebepsiz yoksullaşmasından söz edilemeyeceği gibi davalıların dava dışı sigorta şirketinden almış olduğu tazminatın davalılar lehine sebepsiz zenginleşme olarak nitelendirilmesi olanağı da bulunmamaktadır. Şu durumda; mahkemece, davaya konu olayda sebepsiz zenginleşme şartları oluşmadığı gözetilerek davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacıların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....