in birleşen davaya yönelik temyiz itirazına gelince; Birleştirilen dava, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunundaki sebepsiz zenginleşmeye ilişkin maddelerdeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni; kişinin, iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Bunun sonucu olarak, taraflar arasında malvarlıkları arasındaki değişim bir sözleşmeye, tarafların açıkladıkları iradeye dayanırsa, sebepsizlikten ve sebepsiz zenginleşmeden söz edilemez....
YHGK'nın 06.04.2011 tarih ve 2010/3-727 E. ve 2011/75 K; Dairemizin 12.03.2014 tarih ve 2013/8037 E., 2014/1827 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'ndaki sebepsiz zenginleşmeye ilişkin maddelerdeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Öte yandan, hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir....
Dava konusu uyuşmazlık, davacının borçlu olmadığı bedeli, haciz tehdidi altında davalı alacaklıya ödediği iddiasına dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkindir. 818 sayılı BK.'nun 61-66.maddelerine (6098 sayılı TBK.'nun 77-82.maddelerinde) sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....
Dava konusu çek, süresinde bankaya ibraz edilmediğinden kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilmiş ise de, bu gibi durumlarda taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanılabilir ve alacağın her türlü delille ispatı olanaklı hale gelir.Taraflar arasında temel ilişki bulunmaması halinde ise, TTK.nun 644.maddesi hükmü çerçevesinde sebepsiz zenginleşme iddiası ile alacağın talep edilmesi mümkündür. HUMK.nun 76.maddesi uyarınca olayların açıklanması taraflara, hukuki nitelendirmesi hakime aittir.Somut olayda dava dilekçesindeki anlatımlardan sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanıldığının kabulü gerekir. Sebepsiz zenginleşme davalarında sebepsiz zenginleşmediğini davalı keşidecinin kanıtlaması gerekmektedir....
Bu durumda ispat külfeti davalı keşideciye düştüğünden davalı keşideciye sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlama olanağı tanınarak, delilleri sorulup uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden davalıya sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamak için delil sunma imkanı tanınmadan eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, 826 sayılı parseldeki taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı binanın davacılar tarafından yapıldığının tesbitine, davalıların sebepsiz zenginleşmesi sözkonusu olmadığından sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak yönünden davanın reddine karar verilmiş, tesbit isteminin kabulü yönünden davacılara ek harç yükleyecek şekilde hüküm oluşturulmuş, hüküm, davacılar tarafından muhtesatın tesbiti talepleri bulunmadığı, bu hususun dava dilekçesinde "hadise" şeklinde açıklandığı gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Hakim, taleple bağlı olup talep dışında veya talebi aşacak şekilde karar veremez (HUMK.74.md.vd.) Davada muhtesatın tesbiti, hadise ve açıklamalar kısmında belirtilip sonuç olarak sebepsiz zenginleşmeye dayalı 50.000,00 lira talep edildiği ve dava değeri de bu miktarla sınırlı gösterildiği halde, HUMK 74.md.ne aykırı olarak muhtesatın tesbiti hususunda da karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece, davacının suresinde ibraz edilmeyen çeke dayalı ilamsız takip başlattığı, ...sayılı ...' nın ... maddesi yollamasıyla .... maddesinde düzenlenen sebepsiz iktisap nedenine dayalı olarak davalıya başvurduğu, usulüne uygun tutulmamış olan davacı defterlerinde dava konusu çekin kayıtlı olduğu, davalının defterlerinin lehine delil teşkil edebilecek nitelikte olduğu, davalının sunduğu dava dışı lehtar şirketin düzenlediği belge ile birlikte tüm deliller değerlendirilerek ispat yükü üzerinde olan davalının sebepsiz zenginleşmediğini ispatladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, süresinde ibraz edilmeyen çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye dayalı başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Dava konusu itibariyle, ispat külfeti davalı tarafta olup, her zaman düzenlenebilecek belgelerle borçsuzluk kanıtlanamayacağı gibi, davalının kayıtlarında alacak kaydının bulunmaması da kanıtlamaya yeterli değildir....
Sebepsiz zenginleşme hâlinde zenginleşen ve fakirleşen arasında kanun gereği bir borç ilişkisi doğmakta olup bu borcun konusu malvarlığında meydana gelen fazlalığın geri verilmesidir. Sebepsiz zenginleşmede sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi söz konusudur. 28. Görüldüğü gibi, sebepsiz zenginleşme ikincil (talî) nitelikte olup mal varlığındaki azalmanın başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Başka bir anlatımla aynı olayda, aynî haktan (istihkak davası), zilyetlikten, sözleşmeden, sözleşme benzeri hukukî ilişkiden veya haksız fiilden kaynaklanan bir talebin ileri sürülmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulama alanı bulamayacaktır. 29. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendiğinde; davaya konu edilen alacağın sözleşmeden mi yoksa sebepsiz zenginleşmeden mi kaynaklandığı hususu uyuşmalığın çözümünde ayırıcı unsur olarak karşımıza çıkmaktadır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Davacının malik sıfatıyla yaptığı giderleri, tapusunun iptali nedeniyle yeni malik davalılardan istediği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalılar adına yargılama sırasında yeni tapu kaydı oluşmuşsa da binanın davalılara dava tarihinden önce fiilen teslim edilip edilmediği belirgin değildir. Binanın fiilen davalılara teslimiyle sebepsiz zenginleşme oluşacağından belirtilen hukuki olgunun araştırılarak belirlenmesi, teslim varsa yapılan giderlerin sebepsiz zenginleşme nedeniyle istenebilmesi, teslim yoksa sebepsiz zenginleşme bulunmadığından davanın reddedilmesi gerekmektedir....
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre çekin zamanaşımına uğraması halinde kambiyo hukukundan kaynaklanan hakların yitirileceği, ancak hamilin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak keşideciye başvurabileceği, bu durumda ispat külfeti kendisinde olan keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlaması gerektiği, somut olayda davalı keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini ispatlayamadığı, alacağın likit bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 07.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....