Dava, ortak taşınmaza yapılan faydalı ve zorunlu masrafların BK'nun 61.maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir. ./.. -2- Paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza, paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise; bu masraf, diğer paydaşlardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira, vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir....
nın 06.04.2011 tarih ve 2010/3-727 E., 2011/75 K., Dairemizin 12.03.2014 tarih ve 2013/8037 E., 2014/1827 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'ndaki sebepsiz zenginleşmeye ilişkin maddelerdeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Öte yandan, hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Bunun sonucu olarak, taraflar arasında malvarlıkları arasındaki değişim bir sözleşmeye, tarafların açıkladıkları iradeye dayanırsa, sebepsizlikten ve sebepsiz zenginleşmeden sözedilemez....
Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Taraflar arasında malvarlıklarının değişimi bir sözleşmeye dayanır ise sebepsiz zenginleşmeden sözedilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda borçlunun borcunu anlaşmaya uygun bir şekilde yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya uygun davranmazsa alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep eder. Sebepsiz zenginleşmede ise sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi sözkonusudur. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya 2.derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez....
O hâlde, eldeki davanın sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olduğu kabul edilmelidir. Bu durumda uyuşmazlığın çözümü açısından sebepsiz zenginleşenin kim olduğunun tespiti önem kazanmaktadır.Davacının icra dosyasına haciz tehdidi altında yatırmış olduğu parayla kim menfaat temin ediyorsa onun sebepsiz zenginleşme davasının muhatabı olacağı hususunda kuşku bulunmamaktadır. İİK’nın 12. maddesine göre icra dairesi takip edilen para alacağına mahsuben üçüncü şahıs tarafından ödenen paraları kabule mecburdur. Bununla borçlu bu miktar kadar borcundan kurtulur....
Kesinleşen tanıma kararına dayanak--- davacının --- kararına istinaden yaptığı ödemeye istinaden, davalının fazla ödeme tutarı kadar sebepsiz zenginleştiği belirlenmiş, fazladan tahsil edilen tutarın iadesi gerektiği kanatine varılmıştır. Ancak uyuşmazlıktaki ---nedeniyle, alacak istemine uygulanacak hükümler yönünden-- Kanun hükümleri dikkate alınmış, --" başlığı altında 39. maddesinde; "(1) Sebepsiz zenginleşmeden doğan talepler, zenginleşmeye sebep olan mevcut veya mevcut olduğu iddia edilen hukukî ilişkiye uygulanan hukuka tâbidir. Diğer hâllerde sebepsiz zenginleşmeye, zenginleşmenin gerçekleştiği ------ uygulanır. (2) Taraflar, sebepsiz zenginleşmenin meydana gelmesinden sonra, uygulanacak hukuku açık olarak seçebilirler. " düzenlemesinin bulunduğu gözetilmiştir....
ın mal varlığında haksız bir artış olduğunu, davalı tarafın ileri sürdüğü def'ilerin sebepsiz zenginleşme davasına etki etmeyeceğini, zira müvekkilinin senedi hatalı olarak ödemesinin senetten kaynaklanan asıl borç ilişkisinden bağımsız bir borç ilişkisini ortaya çıkardığını, TBK'nun 77 ve devamı maddeleri gereğince sebepsiz zenginleşmenin borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak da gerçekleşebileceğini, sebepsiz zenginleşen davalı ........'ın zenginleştiği bu miktarı davacı tarafa iade edilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava; davalı banka tarafından davalının borçlu olduğu senet için senet alacaklısına hatalı olarak yapılan ödeme nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak geri alınması davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) KARAR Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 9.2.2012 günlü ve 2012/1 sayılı kararı ile arada sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan davalara ilişkin hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi 1.3.2012 tarihinden itibaren Yargıtay 3.Hukuk Dairesine verilmiş olmasına, mahkemece de, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme olarak nitelendirilip, bu yönde hüküm kurulmuş olmasına göre, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan tazminat K A R A R Davacılar vekili miras yoluyla intikal ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuş, 19.11.2002 tarihli ıslah dilekçesiyle, taşınmazların davalı ... tarafından satıldığını bildirerek, davasını sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan tazminat davasına dönüştürmüştür. Mahkemece de sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde hüküm kurulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (3.)...
(4) Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir. " hükmü düzenlenmiş olup, söz konusu hüküm Çeke dayalı müracaat hakkı düşmüş olan hamilin alacağına kavuşabilmesi için hamil ya doğrudan temel borç ilişkiye dayanmalı, yada 6102 Sayılı TTK'nun 732. maddesinde düzenlenen sebepsiz iktisap hukuki nedenine dayanmalıdır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2012/8345 esas ve 2014/213 karar sayılı kararı). Somut davamızda hamil çekin zamanaşımı süresi içerisinde takip yapılmaması sebebiyle kambiyo hukukundan doğan haklarını yitirmesi sebebiyle 6102 Sayılı TTK'nun 732. maddesinde düzenlenen sebepsiz iktisap hukuki nedenine dayanmıştır. 6102 Sayılı TTK'nun 732. maddesinde düzenlenen sebepsiz iktisap hukuki nedenine dayanılarak dava açma husumet ehliyeti çekin meşru hamiline aittir ve pasif husumet ehliyeti de çekin keşidecisine aittir....
Zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır. Zararın varlığının kabulü için, hâmile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olması yeterlidir ---------- İspat yükü bakımından TTK’nın 732. maddesinin 4. fıkrasında açıkça ispat külfetinin sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene ait olduğu belirtilmiştir. Diğer bir deyişle keşideci, sebepsiz zenginleşmediğini ya da senet bedelini cirantalardan birine veya hâmile ödediğine ilişkin bu ispat yükümlülüğünü yerine getirdiği takdirde sorumluluktan kurtulabilir. Zira, hâmilden temel ilişkiyi ve bu temel ilişkiden ötürü keşidecinin bir borcunun bulunmadığını ispat etmesi beklenemez. Bu sebeple keşidecinin, sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını ispat etmesi gerekir. Zamanaşımı süresi ise, müracaat hakkının TTK’nın 730. maddesine göre düştüğü veya borçlunun 749....