Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde: BK. mad. 62'ye göre, istirdat ancak borçlu bulunulmayan bir şeyin iradi olarak tediyesi (ifası) halinde hataya tabi kılınmıştır, iradı olmayan bir tediye, hatta edada bulunan kimse edada bulunduğu zaman borcun olmadığını bilse bile, istirdat edilebilir (Andreas von Tuhr: Borçlar Hukukunun Umumi Kısmı, c.1-2, çev. Cevat Edege, Ank. 1983, sh. 425; Oğuzman, Kemal/Özturgut Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, İst. 1995; sh, 719; Öz, Turgut; Öğreti ve Uygulamada Sebepsiz Zenginleşme, İst.-1990, sh. 91 vd; Reisoğlu, Seza: Sebepsiz iktisap Davasının Genel Şartları, Ank. 1961, sh. 158). III) GEREKÇE VE SONUÇ Burada davacı taraf, davalıya "kendi çıkarı için" dava dışı üçüncü kişinin borcunu eda etmiştir. O halde davalıya (alacaklıya) "edim zenginleşmesi" istemi yöneltebilir. Zira davacı, borçlunun borcunu, ona karşı herhangi bir kişisel edim borcunu yerine getirme niyeti olmaksızın ve onun açık ya da varsayılı oluru bulunmaksızın, kendi isteğiyle kapatmıştır....

    Kararı, davalı temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ...- Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı istirdat talebine ilişkindir. Davalı yanca, ... Eyalet Mahkemesi tarafından verilen 14...2010 tarihli 8 O 454/07 nolu kararın tenfizi istemiyle ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve karar Yargıtay denetiminden geçerek 28.09.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşen karara istinaden davacı, 30.11.2012 tarihinde davalı avukatı Bora Berk Özyıldız hesabına 283.536,03 TL yatırmış olup bu husus tarafların kabulündedir....

      Sebepsiz zenginleşme hâlinde zenginleşen ve fakirleşen arasında kanun gereği bir borç ilişkisi doğmakta olup, bu borcun konusu mal varlığında meydana gelen fazlalığın geri verilmesidir. Sebepsiz zenginleşmede sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi söz konusudur. 23. Haksız fiilde ve sebepsiz zenginleşmede temerrüt için ihtarın gerekmediği yolunda açık bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Ne var ki, müşterek hukukun “gasp eden daima temerrüt hâlindedir” şeklindeki genel ilkesi, günümüzde de uygulama alanı bulmaktadır. Bu ilkeye göre, haksız fiilin faili ve sebepsiz zenginleşen daima temerrüt hâlinde bulunduğu için, zaten gerçekleşmiş olan temerrüdü sağlamak üzere alacaklının bunlara ayrıca bir ihtarda bulunması gerekmez. 24....

        Dava dışı Ferzi Ünal tarafından yapılan ödeme için davacının istirdat talebinde bulunması, aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle mümkün değildir. Öte yandan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 22/04/2021 tarih, 2019/4320 Esas, 2021/3961 Karar sayılı kararında; "...Her ne kadar davacı tarafça davanın istirdat davası niteliğinde olmadığı, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince açıldığı ileri sürülmüş ise de, istirdat davasının koşullarının oluştuğu durumlarda davaların sebepsiz zenginleşme davası olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığı ve davaya istirdat davası olarak bakılması gerektiği, davanın da 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.... Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına..." biçiminde; Yargıtay 19....

        in sebepsiz zenginleştiği ileri sürülerek, talepte bulunulmuştur. Sebepsiz zenginleşme BK.nun 61-66.maddeleri (TBK.nun 72-82.maddeleri) gereğince, bir kimsenin malvarlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun en temel özelliği şahsilik prensibi gereğince kime karşı zenginleşme olduysa ona karşı talepte bulunulması gerekir. Somut olayda; davalı ..., ... kızı ... hissesine bedel ödemeden sahip olmak suretiyle sebepsiz zenginleşmiştir....

          Sebepsiz zenginleşme kurumunun sözleşmeden ve haksız fiilden doğan borçlardan en önemli farkı, hiçbir ehliyet koşuluna bağlı olmamasıdır. Sebepsiz zenginleşmeden bir borç doğması için ne fakirleşenin nede zenginleşenin fiil ehliyetine sahip olması gerekir. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın zenginleşme koşullarının gerçekleşmesi yeter. Ayrıca işlem ehliyeti veya sorumluluk ehliyeti aranmaz. Hak ehliyetine sahip olmak sebepsiz zenginleşme ilişkisinde taraf olmaya yeterlidir. Bu özellik, sebepsiz zenginleşme kurumunun denkleştirici adaleti sağlama işlevinin sonucudur. Burada önem taşıyan sadece haksız değer kaymalarının telafi edilmesidir (Prof. Dr.Turgut Öz, Sebepsiz Zenginleşme, 1990 . İst.). Bu durumda kredi sözleşmesinin imzalandığı sırada borçlunun fiil ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığına göre sözleşmenin geçerli olduğundan söz edilemez. Geçersiz sözleşmelerde ise herkes aldığını geri vermekle yükümlüdür....

            İlk derece mahkemesi kararında; icra dosyasından yanlışlıkla ya da fazladan tahsil edilmiş paranın söz konusu olmadığı, İİK'nın 361. maddesindeki şartların oluşmadığı, davalının istirdat ya da sebepsiz zenginleşme davası açarak paranın iadesini sağlayabileceği gerekçesiyle şikayetin kabulüne, muhtıranın iptaline karar verilmiştir....

            Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade borcunun kapsamı ve yapılmış olan giderlerden hangilerinin geri istenebileceği, giderlerin niteliğine ve zenginleşen kimsenin iyiniyetli ya da kötü niyetli oluşuna göre farklılık göstermektedir. "Geri vermenin kapsamı" başlığı altında düzenlenen TBK'nun 79.ve 80.maddeleri uyarınca "sebepsiz zenginleşen, zenginleşmenin geri istenmesi sırasında elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısmın dışında kalanı geri vermekle yükümlüdür."...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, özel yasadan kaynaklanmakta olup, mahkemece de sebepsiz zenginleşme nitelendirmesi yapılmadığından, (sebepsiz zenginleşmeye göre özel hüküm niteliği taşıyan bir hükmün uygulanması gereken durumlarda, özel hükmün genel hükümden önce gelmesi ilkesi uyarınca sebepsiz zenginleşmeye değil bu kurallara başvurulur.) (Yrd.Doç.Dr.Turgut Öz-Öğreti ve Uygulamada Sebepsiz Zenginleşme Kitabı) davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece; “…sebepsiz zenginleşme nedeniyle istirdat davasının şartları oluşmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyizi üzerine; Dairemizin, 01.02.2012 gün ve 2011/19833 E.-2012/2199 K.sayılı ilamı ile “Borçlar Kanununun 62.maddesi gereğince, borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. O halde, mahkemece; herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin, Borçlar Kanununun haksız iktisap kuralları çerçevesinde istenip istenemeyeceği değerlendirilmeden, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu