Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; 104 ada 14 numaralı parselin dava dışı 3. şahıs adına tespitine ilişkin kadastro tutanağının kesinleştiği 9.10.2007 tarihi davalıların sebepsiz zenginleşme tarihi olarak kabul edilerek 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun Hak Düşürücü Süreler ve Zamanaşımı Süreleri başlıklı 5. maddesinin tatbiki ile davada uygulanması gereken 818 sayılı Türk Borçlar Kanununun 66. maddesindeki bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada; zilyetlik devri ile satış senediyle ödenen bedelin, tapu devrinin gerçekleşmemesi nedeni ile, TBK'nun 77-82. maddeleri (BK'nun 61-66.maddeleri) gereğince iadesi talep edilmektedir....

    Asıl dava, elatmanın önlenmesi, karşı dava sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. 1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre, davalılar/karşı davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan, yerinde olmayan ve HUMK'un 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. 2. Davalılar/karşı davacılar vekilinin karşı dava yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır (TBK mad. 77/1) ....

      Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Davacı ... almış olduğu kamulaştırma kararına dayanarak davalıya ödeme yapmış, ancak ödemenin dayanağı olan kamulaştırma kararının İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ile yapılan ödeme sebepsiz kalmıştır. Bu durumda davacı ancak ödediği satış bedelini sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince geri isteyebilir. Ayrıca, zamanaşımı borcun muaccel olması ya da ifanın imkansız hale geldiği tarihte başlar. Taşınmazın zilyetliği alıcıya (davacı Belediyeye) devredilmiş ise, zilyetlik devam ettiği sürece zamanaşımı işlemeye başlamaz....

        Asliye Ticaret Mahkemesinin .../... esas sayılı dosyası ile borçlu olmadıklarının tespitine ilişkin tedbir talepli menfi tespit davası açtıklarını ve avans çekleri yönünden ödeme yasağı kararı aldıklarını, iş bu davanın halen devam etmekle beraber (davalı) dava dışı firmanın davayı kabul ettiğine ilişkin dosya ya cevap dilekçesi verdiklerini, iş bu dava dosyasının, mahkemede görülmekte olan dava dosyasına istenilerek incelenmesi gerektiğini belirterek sonuç olarak, davacının müvekkili aleyhine ...Şubesine ait ... keşide tarihli 80.000 TL bedelli çek uyarınca sebepsiz zenginleşme nedeni ile alacak talepli davasının şartları oluşmadığından davasının reddine, müvekkilinin araçları üzerine koyulan ihtiyati tedbir kararının HMK.389. Maddesinin şartları oluşmadığından kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava:Keşideciye karşı açılan sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasıdır. Davaya konu ......

          Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Dava, 1779 ada 5 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduğunu iddia eden davacının, taşınmazın dava dışı ..... isimli şahsa 700.000 TL bedelle satıldığını hissesine düşen 100.000 TL'nin, kendisine ödenmesi gerekirken davalıya ödenmesi nedeniyle, davalıdan 100.000 TL'nin tahsiline dayanan alacak davasıdır. Davacı ... 1779 ada 5 parselde hissedar olduğunu ileri sürerek iş bu alacak davasını açmıştır. Ne var ki dosyada mevcut tapu kayıtlarında, davaya konu taşınmazda davacı hissedar ya da malik değildir....

            Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Somut olayda; davacı tarafından iadesi talep edilen ecrimisil bedeline ilişkin, mahkeme kararı ile adlarına tescil edilen üçüncü kişilere ayrıca bir ödeme yapmadığı hususu dikkate alındığında sebepsiz zenginleşme koşulları oluşmadığından, davacının ödemiş olduğu bedeli davalıdan talep etme hakkı bulunmamaktadır. Diğer anlatım ile somut olayda sebepsiz zenginleşmenin koşulları oluşmamıştır. Mahkemece, anılan nedenler ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde verilen kararın bozulması gerekmiştir....

              Zira; bir davada ileri sürülen olguları kanıtlamak taraflara, bu olgulara dayalı olarak uyuşmazlığı nitelemek, uygulanacak yasa maddelerini arayıp bulmak ve doğru olarak uygulamak doğrudan hakime ait bir görevidir. ( HMK 33. madde) Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni, kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Taraflar arasında malvarlıklarının değişimi bir sözleşmeye dayanır ise sebepsiz zenginleşmeden sözedilemez. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya ikinci derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelmez. Bunun bir sonucu olarak da, sözleşmeden doğan bir hukuki ilişkinin bulunduğu hallerde tarafların sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir talepte bulunması olanaklı değildir. (HGK 13.06.2007 tarih, 2007/18-330 E.; 2007/350 K.; 17.02.2010 tarih, 2010/13-93 E.; 2010/88 K.)...

                zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir.Her ne kadar mahkemece, sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda değerlendirme yapılmak suretiyle davanın zamanaşımına uğradığı sonucuna varılmış ise de; uyuşmazlığın taraflar arasında akdedilmiş kira sözleşmesinden kaynaklandığı açıktır....

                  Dava, alacak talebine ilişkindir. Davacı taraf, keşidecisi davalı T3 olan 15/09/2001 tanzim, 27/10/2001 vade tarihli 6.500.000.000 Lira bedelli senede dayanarak alacak talebinde bulunmuş olup davacı alacağın dayanağı olarak gösterilen senedin lehtarıdır. Davacı taraf dava dilekçesinde Türk Ticaret Kanunu'nun 732. Maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme nedenine dayandığı açıklamıştır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2016/12374 Esas, 2017/6660 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; keşideci ile aralarında temel ilişki bulunan lehtar, ancak temel ilişkiye dayalı olarak alacak talebinde bulunabilir. Keşideci ile aralarında temel ilişki bulunan lehtarın TTK'nın 732. maddesinde öngörülen sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanması mümkün değildir. Öte yandan davacı temel ilişki bakımından yazılı delil başlangıcı sayılan senet dışında, iddiasını ispata elverişli başka bir delil de sunmamıştır. (Yargıtay 11....

                  Bunun doğal sonucu olarak hakim, kanunları doğrudan doğruya uygulayarak iddia ve savunmadaki sonuç ve istemleri karara bağlamakla yükümlüdür.Somut olayda; davacı, davasını sebepsiz zenginleşme olgusuna dayandırmış, davalı belediyenin imar iptali davasının yargılaması devam ederken dava konusu taşınmazdan elde ettiği kiraları talep etmiş, mahkemece, sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde talebin haklı olduğuna karar verilmiştir. Ecrimisil, taşınmaz (veya taşınır) üzerinde zilyetliği bulunmayan malik tarafından, taşınmaza bir hakka dayanmadan veya malike karşı ileri sürülebilir bir hakka dayanmadan zilyet olan kimseye karşı yöneltilebilen bir dava türüdür.Mahkemece; davacının talebinin ecrimisil olarak nitelendirip ona göre hüküm tesisi gerekirken, sebepsiz zenginleşme hükümlerinden kaynaklanan alacak davası olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu