Uyuşmazlık, sosyal yardım ödemelerinden eksik gelir ve damga vergisi kesilmesi nedeniyle davalıya yapılan fazla ödemenin tahsiline ilişkin sebepsiz zenginleşme davası niteliğindedir. Sebepsiz zenginleşme, TBK 72-82.maddeleri gereğince, bir kimsenin malvarlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Haklı bir sebep olmaksızın başkası zararına mal edinen kimse onu iade ile yükümlüdür. Sebepsiz zenginleşme kurumunun varlık sebebinde haksız değer kaymalarının önlenmesi amaçlanmıştır. Somut uyuşmazlıkta, davalıya yersiz ödeme yapıldığı sabittir....
Ancak, davada; mevzuat esaslarına aykırı olarak kursiyerlerden para toplandığı ve sınav yürütme kurulunda görev alan davalıya fazladan para ödendiği iddia olunarak, fazladan ödenen paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istirdadı talep edilmiştir. Bilindiği üzere, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. Borçlar Kanununun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....
TTK'nun 732/3-4 maddesi gereğince bononun zamanaşımına uğradığı 30/08/2018 tarihinden itibaren 1 yıl olup bu süre dolmuşturç Hamilin cirantaya müracaat edebilmesi için ciranta ile hamil arasında temel ilişkinin bulunması ve talep edenin bu temel ilişkiye dayanması gerekmektedir. Bunun haricinde cirantalara karşı sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanarak müracaat edilmesine olanak bulunmamaktadır. Davacı, TTK 732. Maddesinde belirtilen sebepsiz zenginleşme sebebine dayanmış olup 6102 sayılı TTK'nın 732. maddesi uyarınca zamanaşımına uğramış bonoya dayalı olarak sebepsiz zenginleşme nedeniyle açılan işbu davanın ancak keşideci aleyhine açılabilecek olmasına göre, ciranta/lehtar olan davalı hakkında zamanaşımına uğramış bono nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak müracaat edilemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir(Yargıtay 11.HD. 2013/16390 Esas 2014/4214 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere)....
C Blok 1 nolu bağımsız bölüm yönünden tapu iptali ve tescil talepli davanın Murat Poyraz' a yöneltildiği dikkate alındığında, tapu iptali ve tescil istemli davanın kesinleşmemiş olması nedeni ile takip ve dava tarihi itibariyle iki yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Davacı vekilinin davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş olmasına yöneltilen istinaf nedenleri yerindedir. Ancak davacının malik olmadığı bağımsız bölümler için yaptığı aidat ve katkı payı ödemesi nedeni ile sebepsiz zenginleşen taraf site yönetimi olmayıp taşınmaz maliki veya fiilen kullanandır....
nın 644. maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak talepte bulunabileceği, keşidecinin ise bu çek nedeni ile zenginleşmediğini ispat etmesi halinde sorumluluktan kurtulabileceği, somut olayda çekin verilme nedeni olan hafriyat işinin dava dışı şirket tarafından yerine getirilmediği anlaşıldığından çek keşidecisinin zenginleşmesinin söz konusu olmadığı, davalının bu çek nedeni ile dava dışı şirkete borcu bulunmadığından sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davacı hamile karşı da sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Takip konusu belgedeki miktar gözetildiğinde ispat yükü kendisinde olan davalı davacının açık muvafakati olmadığı sürece iddialarını tanık beyanlarıyla ispatlayamaz....
Deresi Mevkii 148 nolu tahrir kaydında davaya konu yerlerin mera olarak gösterilen yerin içerisinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddedildiğini ve kararın Yargıtayca onandığını, karar düzeltme talebinin de 02.04.2015 tarihinde reddedildiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, söz konusu taşınmazların mera vasfı ile hazineye ait olduğundan sebepsiz zenginleşme nedeni ile, şimdilik 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; ayrıca, dikmiş olduğu ağaçların ürün verme ömürlerinin sonuna kadar ileride alamayacağı semereler için, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar; davanın öncelikle süre ve husumet yönünden, kabul görmemesi durumunda esas yönünden reddine karar verilmesini istemişlerdir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme iddiasından kaynaklanmasına ve davalının da sebepsiz zenginleşme ile ilgili savunmalar yapmasına göre, kararın temyiz incelemesi Yüksek 3. Hukuk Dairesi'nin görevi dahilindedir. Ancak belirtilen dairece de görevsizlik kararı verildiğinden uyuşmazlığın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'nca çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 1.Başkanlığa sunulmasına, 27.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; dava açma süresinin geçtiğini, davacının, İçişleri Bakanlığından izin almaksızın geçiçi işçi çalıştırdığını; davacının aleyhine kişi borcu çıkartıldığını, davacının borcu ödediğini belirterek; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edebilmek, için öncelikle, davalının mal varlığında bir çoğalmanın meydana gelmesi gerekir. Bu zenginleşme, mal varlığının artması şeklinde olabileceği gibi, azalmasının önlenmesi şeklinde de olabilir. Zenginleşmenin miktarı istenebilecek alacağın da üst sınırını oluşturur....
Dava, tapulu taşınmaza ilişkin adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı alacağın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve devamı maddelerindeki (TBK'nın 77 ve devamı maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sebepsiz Zenginleşme Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme hükümlerince tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 12.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....