Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar, dava konusu taşınmazın kendilerine ait iken müteahhidin talebi üzerine davalıya devredildiğini, davacının, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince, verdiğini müteahhitten isteyebileceğini, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının ileri sürdüğü hususların Küçükçekmece 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/1257 esas sayılı dosyasında değerlendirildiğini, kesin hüküm bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, tapu kayıt malikinin davacıya yapılan satış nedeni ile sebepsiz zenginleştiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir....

    Ortada, salt hatalı ödeme işlemi bulunmakla, idarenin bu işlem nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak, genel mahkemede dava açması olanaklıdır. Ortada bir şart tasarruf bulunmadığından, şart tasarrufun varlığı halinde uygulanacak ilkelerin somut olay yönüyle uygulama yeri yoktur.Hal böyle olunca, hiçbir hukuki dayanağı olmayan, şart tasarrufa da konu olmayan hatalı ödemelerin, Borçlar Hukukunun sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri alınmasına karar verilmesi gerekir. (H.G.K.01.03.2012 gün ve 3-809 E-125 K.) Mahkemece; dava konusu yapılan ödemelerin, hatalı ve mevzuata aykırı olarak ödenip ödenmediği araştırılmadan ve bu konuda bilirkişi raporu alınmadan davanın kabulüne karar verilmiştir....

      Bilindiği üzere; Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. “Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu ( 818 Sayılı B.K.'nun konuya dair 61 vd. maddelerindeki ( 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu ( Benzer hüküm 6098 Sayılı T.B.K.'nun m. 77 vd.yer almıştır.)düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Bu genel açıklamadan sonra sebepsiz zenginleşmenin gerçekleşmesi için aranan şartların açıklanmasında yarar görülmüştür....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının işbu davaya konu para alacağının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade talebine ilişkin olduğu, dolayısıyla uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği, bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen kararın istinaf inceleme görevinin 5. Hukuk Dairesine ait olduğu anlaşıldığından, dosyanın Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- İstinaf incelemesinin Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dosyanın istinaf incelemesi için, görevli Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 6100 sayılı HMK.nın 352/1- a maddesi gereğince, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda OYBİRLİĞİ ile KESİN olarak karar verildi....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın, askerlik görevini yaparken sakatlanan davalıya 01.06.2002-31.10.2007 tarihleri arasında 5434 sayılı Yasa gereği ödenen aylıkların statü hukukuna tabi olarak çalışması nedeniyle yersiz ödemelerin sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda yasal faizi ile birlikte tahsiline ilişkin olduğu, davada 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir....

        Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Eldeki davada, davacı taraf, davalıya olan borcuna karşılık lehtar kısmı boş bir şekilde vermiş olduğu bono senetlerini ödemesine rağmen, davalının senetleri iade etmemesinden ve senetleri de üçüncü kişilere vermiş olmasında dolayı senedi elinde bulunduran üçüncü kişi tarafından başlatılan takibe ödeme yapmak zorunda kaldığını, senedin iki defa ödenmesinden dolayı senetlerin verildiği davalının sebepsiz zenginleşmiş olduğunu ileri sürerek, üçüncü kişiye ödeme yapmak zorunda olduğu icra dosyasındaki borcun davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsilini istemektedir. Ayrıca aleyhine haksız olarak başlatılan takipte mal varlığının haciz konulması nedeniyle itibarının sarsıldığını belirterek de manevi tazminat istemiştir....

        Sebepsiz zenginleşme dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın genel kurallarına ilişkin birinci kısmın birinci bölümünde “borç ilişkilerinin kaynakları arasında” ve üçüncü ayırımında 61 ilâ 66.maddeler arasında düzenlenmiştir. 61. maddesinin 1. cümlesine göre, haklı bir neden olmaksızın başkasının zararına zenginleşen kimse, onu geri vermek zorundadır. Hemen belirtilmelidir ki, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. BK'nın konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

          (HMK. 31.md; HUMK'nın 76.madde) Hakim, bir davada sadece tarafların ileri sürdüğü maddi olaylar, sonuç ve istemlerle bağlı olup; tarafların dayandığı kanun hükümleri ve onların nitelendirmeleriyle bağlı değildir. Bunun doğal sonucu olarak hakim, kanunları doğrudan doğruya uygulayarak iddia ve savunmadaki sonuç ve istemleri karara bağlamakla yükümlüdür.O halde Mahkemece; taraflar arasındaki uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yapılan masrafların iadesi istemi olarak nitelendirilmesi ve uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda çözümlenmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz Zenginleşme; geçerli olmayan veya varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Dava Tazminat (Sebepsiz Zenginleşmeden) istemine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşme, haklı bir neden olmaksızın bir kimsenin malvarlığının başka bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşme, haksız olarak başkasının mal varlığından veya emeğinden zenginleşen kimsenin, bu zenginleşmeyi geri vermesi amacını taşır. Bu şekilde, hukuki değerler arasında bozulmuş olan denge yeniden tesis edilmiş olur. Sebepsiz zenginleşme TBK 77- 82. maddeleri arasında düzenlenmiştir. TBK.m.77/I’de “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü olacağı” ifade edilmiştir....

            Bu açıklamalar doğrultusunda somut olay incelendiğinde; davacı tarafça delil olarak dayanılan müfettiş raporlarına göre davalıya fazla maaş ödemesi yapıldığını ileri sürerek, anılan fazla ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca iadesini, ayrıca davalının davalının mal varlığı ve alacakları üzerine alacağı temin etmek amacı ile ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu