Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm dosya kapsamından; davacı tarafça sebepsiz zenginleşme iddiasına dayanak yapılan senedin 19/09/2014 tarihinden 3 yıl sonra zamanaşımına uğradığı, TTK 732. Maddesi uyarınca bu senede dayalı olarak sebepsiz zenginleşme davasının senedin zamanaşımına uğramasından sonraki 1 yıllık sürede açılması gerektiği eldeki davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı sonuç ve vicdani kanaatine----------varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    Tüm dosya kapsamından; davacı tarafça sebepsiz zenginleşme iddiasına dayanak yapılan senedin 19/09/2014 tarihinden 3 yıl sonra zamanaşımına uğradığı, TTK 732. Maddesi uyarınca bu senede dayalı olarak sebepsiz zenginleşme davasının senedin zamanaşımına uğramasından sonraki 1 yıllık sürede açılması gerektiği eldeki davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı sonuç ve vicdani kanaatine----------varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi 2009/241 2010/516 KARAR Davacı ile davalı arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığı gibi, uyuşmazlık ve mahkemenin nitelendirmesi sebepsiz zenginleşmeye ilişkin olduğundan, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme niteliğine göre , kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 8.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Dosya içeriğine göre dava, hasar bedelinden haksız ve sebepsiz olarak mahsus edilen paranın sebepsiz zenginleşme nedeni ile iadesi istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Görüleceği üzere, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında uygun nedensellik (illiyet) bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekmektedir. Sebepsiz zenginleşme halinde zenginleşen ve fakirleşen arasında kanun gereği bir borç ilişkisi doğmakta olup, bu borcun konusu malvarlığında meydana gelen fazlalığın geri verilmesidir..." şeklinde sebepsiz zenginleşmenin açıklandığı, tarafların, geçersiz sözleşme sebebiyle verdikleri şeyleri sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince birbirlerinden talep edebilecekleri, geçersiz sözleşmelerde, Türk Borçlar Kanunu'nun 77- 82 maddeleri gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tarafların, karşılıklı olarak ancak verdiklerini geri alma hakkına sahip oldukları (Yargıtay 3....

          Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığı giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme satışın yapıldığı bedelin ödendiği anda gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır....

          Bu takdirde geçersiz sayılan işlem nedeniyle verilen satış bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talep edilebilir. Davalılar murisinin iade yükümlülüğü, sebepsiz zenginleşme hükümlerine tabi olmakla birlikte, Yargıtay'ın yerleşmiş kararlarına göre, iptal edilen satışı yapan davalılar murisinin kısıtlı, hukuki ehliyeti bulunmayan bir kişi olması nedeniyle, davalıların iade sorumluluğunun kapsamı ellerinde bulunan miktarla sınırlıdır. Bir başka anlatımla, davalılar murislerine verilen satış parasından kendilerine intikal eden bir miktar var ise bu miktardan sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca sorumludurlar....

            Dava konusu taşınmaz taraflar arasında iştirak halinde olup, davacı; taşınmazla ilgili ortaklığın giderilmesi davası açılması nedeniyle, kendisi tarafından taşınmaz üzerine dikilen ...... bedelini, sebepsiz iktisap hükümlerine göre, davalı kerdeşlerinden talep etmektedir. Sebepsiz zenginleşmede bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhinde çoğalması gerekir. Yani zenginleşme fakirleşmenin karşılığı olmalıdır. Başka bir anlatımla aralarında illiyet bağı bulunmalıdır. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Ekonomik yönden zenginleşmenin ve fakirleşmenin, taşınmazın şuyunun satış ücretiyle giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Davacının, dava açtığı tarihte ortaklığın giderilmesi davası sonuçlanmamış, dava konusu taşınmaz satılıp davacının elinden alınmamıştır. Diğer bir anlatımla bu aşamada sebepsiz zenginleşme oluşmamıştır....

              Davada, hatalı ödenen miktarın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili istenmiştir. Borçlar Kanununun 62. maddesi gereğince, borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir.Mahkeme gerekçesiyle belirtilen, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 27.1.1973 tarih 1972/6 E. 1973/2 K. sayılı kararı ile Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun 22.12.1973 gün ve 1968/8-1973/14 sayılı kararı ile çözümlenen husus, hatalı intibak veya hatalı terfi gibi bir şart tasarrufun sonradan idare tarafından geri alınması halinde, daha önce bu şart tasarrufa dayanılarak memura yapılmış olan fazla ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri istemenin idare hukuku ilkelerine göre mümkün olup olmadığına ilişkindir....

                Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK. m. 79 ve 80'de "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir.Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır.Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır.HGK'nun 05.12.1984 tarih ve 1982/13-387 E.-1984/997 K.sayılı kararı ile herhangi bir salt tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin idare tarafından BK'nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır.......

                  UYAP Entegrasyonu