Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

zenginleşme kuralları çerçevesinde istenebileceği ve idari yargıda verilen iptal kararının eldeki sebepsiz zenginleşme dava sonucuna etkisi olmadığı gözetilmek suretiyle, 657 sayılı yasanın 146. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca inceleme yapılarak davalıya fazla ödenen miktar yönünden davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamına karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

    Sonuç olarak işbu davada davacı tacir ise de; davalı yukarıda anılan yasal düzenlemeler nazara alındığında davalının tacir olmadığı, davacının davasını davalı ile aralarındaki satım ilişkisi nedeniyle davalıya ödediği toplamı 70.000,00TL olan çek bedellerinin sebepsiz zenginleşme nedeniyle davalıdan tahsili talebi olduğu, Davalı tacir olmadığından yine davanın 4.maddede sayılan dava türlerinden olmaması nedeniyle işbu davada görevli Mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaatina varılmakla, görev dava şartı olduğundan ...nun 115/2.maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine ve davanın reddine, ...'nun 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde istemde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Sonuç olarak işbu davada davacı tacir ise de; davalı yukarıda anılan yasal düzenlemeler nazara alındığında davalının tacir olmadığı, davacının davasını davalı ile aralarındaki satım ilişkisi nedeniyle davalıya ödediği toplamı 70.000,00TL olan çek bedellerinin sebepsiz zenginleşme nedeniyle davalıdan tahsili talebi olduğu, Davalı tacir olmadığından yine davanın 4.maddede sayılan dava türlerinden olmaması nedeniyle işbu davada görevli Mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaatina varılmakla, görev dava şartı olduğundan ...nun 115/2.maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine ve davanın reddine, ...'nun 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde istemde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Bunun haricinde cirantalara karşı sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanarak müracaat edilmesine olanak bulunmamaktadır. Davacı, TTK 732. Maddesinde belirtilen sebepsiz zenginleşme sebebine dayanmış olup 6102 sayılı TTK'nın 732. maddesi uyarınca zamanaşımına uğramış bonoya dayalı olarak sebepsiz zenginleşme nedeniyle açılan işbu davanın ancak keşideci aleyhine açılabilecek olmasına göre, ciranta/lehtar olan davalı hakkında zamanaşımına uğramış bono nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak müracaat edilemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir(Yargıtay 11.HD. 2013/16390 Esas 2014/4214 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere). Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin ise takibin kötüniyetli olduğuna dair bir delil bulunmadığından reddine karar verilmiştir....

          Somut olayda mahkemece hukuki ilişkinin vasıflandırılmasında hataya düşülerek işbu davanın zamanaşımına uğrayan bono nedeniyle TTK'nın 644. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılmış bir dava olarak değerlendirilip ispat yükünün davalı-keşideciye ait olduğu ve davalı-keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı şirket yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/110 esas sayılı dosyası ile ödemenin ne suretle yapıldığı yönünde bir beyanın mevcut olmadığını belirterek açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; davacının talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedeni dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veye tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

              Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Sebepsiz Zenginleşme” başlıklı 732.maddesinin dördüncü fıkrası aynen: “Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir” şeklindedir. Sebepsiz zenginleşme talebinde bulunulabilmesi için, hamilin müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkmış olması gerekir. Zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır. Zararın varlığının kabulü için, hamile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olması yeterlidir (Bozgeyik, H.: Kambiyo Senetlerinde Sebepsiz Zenginleşme, Cilt:VII, Atatürk Üniv. Huk. Fak. Dergisi Haziran-2003, s.589 vd.)....

                Bu sebeple davacı.... tarafından eldeki dava ikame edilerek; öncelikle ayni hakkın kaybı nedeniyle açılan tazminat davasının yargılamasının yenilenmesi, tazminat ödenmesine ilişkin hükmün iptali, tazminat isteminin reddi ve bu hükme dayanılarak davalılara ödenen bedelin istirdadı talep edilmiştir. Mahkeme, yargılamanın yenilenmesi istemi ile istirdat istemini, tek dava dilekçesi ile birden fazla talepte bulunulması olarak değerlendirerek kendi içinde ayrı ayrı karara bağlamıştır. Mahkemece yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulüne dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamaktadır. İstirdat istemine yönelik hükme gelince; mahkeme istemi sebepsiz zenginleşme olarak nitelendirerek, iptal edilen tazminat kararında hüküm altına alınan miktarın, eldeki davanın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar vermiştir....

                  Sebepsiz zenginleşme hâlinde zenginleşen ve fakirleşen arasında kanun gereği bir borç ilişkisi doğmakta olup, bu borcun konusu mal varlığında meydana gelen fazlalığın geri verilmesidir. Sebepsiz zenginleşmede sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi söz konusudur. 23. Haksız fiilde ve sebepsiz zenginleşmede temerrüt için ihtarın gerekmediği yolunda açık bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Ne var ki, müşterek hukukun “gasp eden daima temerrüt hâlindedir” şeklindeki genel ilkesi, günümüzde de uygulama alanı bulmaktadır. Bu ilkeye göre, haksız fiilin faili ve sebepsiz zenginleşen daima temerrüt hâlinde bulunduğu için, zaten gerçekleşmiş olan temerrüdü sağlamak üzere alacaklının bunlara ayrıca bir ihtarda bulunması gerekmez. 24....

                    Dava dilekçesi ve Tensip Zaptı davalı borçluya Tebligat Kanun'unun 35.maddesine göre tebliğ edilmiş, davalının adresten ayrılmış olması nedeniyle tebligatın geri döndüğü, takibe itiraz etmediği ve beyan sunmadığı görülmüştür. İNCELEME VE GEREKÇE Dava hukuki niteliği itibari ile sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde davalı adına haciz sırasında ödenen ---- bakımından davalının sebepsiz zenginleştiği iddiasına dayalı açılan alacak davasıdır. Mahkememizce----- tarihli kararı ile kaldırılarak yukarıdaki dosya numarasını almış ve yargılamaya bu dosya üzerinden devam edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu