Dava, davalının hesabına sebepsiz olarak yapılan 31.170,00 TL havale sebebiyle sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı istirdat istemine ilişkin olup mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacılar vekilinin temyiz istemi üzerine Dairenin 18.04.2022 günlü ilamıyla onanmıştır. Onama ilamına karşı davacılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş ise de dava değeri olan 31.170,00 TL’nin yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca karar düzeltme sınırının altında kaldığı anlaşıldığından davacılar vekilinin karar düzeltme dilekçesinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin karar düzeltme dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 21.11.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Yerel mahkemece uyuşmazlık; istirdat ve haksız haciz nedeniyle manevi tazminat olarak nitelendirilmiştir. diğer bir anlatımla uyuşmazlık sebepsiz zenginleşme olarak nitelendirilmemiştir. (2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi). Davanın bu niteliği gözeten Dairemizce, 19.12.2011 gün ve 2011/22286 E, 2011/21145 K.sayılı ilam ile dosyanın inceleme ile görevli Yargıtay 4.Hukuk Dairesine günderilmesine karar verilmiş, ancak Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 05.12.2012 gün ve 2012/160 E, 2012/18545 K.sayılı ilamı ile temyiz inceleme görevinin dairemize ait olduğundan bahisle dava dosyası iade edilmiştir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 11.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
aralarındaki sebepsiz zenginleşme ve istirdat davasına dair ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 09.10.2012 günlü ve 2011/310 E-2012/320 K.sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 07.03.2013 günlü ve 2013/1273 E-2013/3873 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında açıklanan gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK.nun 440.nci maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE ve 219.00-TL.para cezasının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, 27.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasında yapılan 19/02/2007 tarihli protokolün uygulanmasından kaynaklanan istirdat isteminden ibarettir.Mahkeme kararında sebepsiz zenginleşme hukuki nitelemesi yoktur.Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir.Ancak dosya daha önce iş bölümünden kaynaklanan görevsizlik nedeniyle Yargıtay 19. ve 1. Hukuk Dairelerince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiştir....
Davanın esası açısından mahkeme tarafından yapılacak ilk tespit davanın niteliğidir.İstirdat davasının şartlarından biri ödenen bedelin cebri icra tehdidi altında ödenmesidir.Talebe konu icra dosyasında itiraz ile birlikte takip durmuş olmakla borçlu tarafından yapılan ödeme sonrası --- açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır.Ancak davacı tarafça bedelin iadesi istendiğinden ve maddi vakıların davacı tarafça bildirileceği ancak uygulanacak hukukun ---- belirleneceği göz önüne alınarak 6098 sayılı TBK'nın 77.maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı göz önüne alınmalıdır.---- Sayılı kararında '' Uyuşmazlık, davanın İİK'nun 72/7 maddesine dayalı istirdat davası mı yoksa sebepsiz zenginleşme -------- dayalı bir dava mı olduğu yönünde toplanmaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 331. (HUMK md. 76) maddesine göre; “-----, Türk hukukunu ------- uygular."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine atıf yapılmışsa da, dava konusu olayda sebepsiz zenginleşme koşullarının gerçekleşmediğini, keza sebepsiz zenginleşme için Kanunda belirlenen 2 yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiğini, davanın İİK hükümlerin uyarınca açılan istirdat davası niteliğinde olduğunu, İİK'nın 72/7. maddesi uyarınca ödeme tarihinden itibaren 1 yıl içinde açılmadığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini, davacının icra takip dosyasına herhangi bir ödeme yapmadığını, davacının 18 yaşında bir öğrenci olduğunu, dosya borçlusu muris babası ...'ın borçlarından kurtulmak amacıyla işyerini kızı ... adına muvazaalı olarak devrettiğini, Ankara ... Müdürlüğünün ... sayılı dosyasına konu 15.016,00 TL borcun ihtirazı kayıtsız olarak davacının annesi ... tarafından ödendiğini, takip ve dava konusu senetlerin davacının babası ve diğer borçlu ...'...
Bu şekilde açılan dava, icra takibi nedeniyle borçlu olmadığı bir paranın istirdatı istemine ilişkin olup, İİK'nun 72. maddesinde düzenlenen istirdat davası niteliğindedir. Her ne kadar davacı tarafça eldeki davanın istirdat davası niteliğinde olmadığı, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince açıldığı ileri sürülmüş ise de; yerleşik Yargıtay uygulaması gereğince, istirdat davasının koşullarının oluştuğu durumlarda davaların sebepsiz zenginleşme davası olarak nitelendirilmesi doğru görülmemekte ve davaya istirdat davası olarak bakılması gerektiği kabul edilmektedir. (Yargıtay 19....
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme davası açılabilmesi için malvarlıkları arasında doğrudan doğruya bir ilişkinin bulunması, yani bir ‘’malvarlığı kayması’’nın olması şartı da aranmaktadır. Yine, Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür....
Ltd.Şti. adına ödediği parayı geri istediği, İİK 72/7 maddeye göre, icra dosyasında takibe itiraz etmeyen veya itirazı kaldırılan ve bu yüzden borçlu olmadığı bir parayı ödeyen borçlunun, paranın geri alınması için, istirdat davası, hak düşürücü süre geçmiş ve şartları mevcut ise sebepsiz zenginleşme davası açabileceği, davacı üçüncü kişinin, TBK'nın 195. maddesine göre, “ borçlunun borcunu ödeyen üçüncü kişinin, borçlu ile borcun nakli sözleşmesi yapmış gibi kabul edilerek”, iş bu ödemeden dolayı bu madde hükmü gereğince, icra takip borçlusu olan dava dışı takip borçlularına rücu etme hakkının bulunduğu, davacı tarafından, icra takibine konu olan borcun, üçüncü kişi sıfatı ile davalı alacaklıya ödenmiş olması sebebiyle, davalı alacaklıya geri alma, sebepsiz zenginleşme davası açamayacağı" gerekçesiyle; davacının davasının aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir....