"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının kayden 10.5.1944 doğumlu olup 18.7.1964 tarihinde ölüm kaydının düşüldüğünü 2.5.1966 tarihinde bu kez 15.12.1948 doğumlu olarak ... ismiyle kayıt edildiğini, Şeref ile Şerafettin'in aynı kişi olduğunun tespiti ile mükerrer kaydın iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 17.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu şekilde ölümün tespiti davaları açıldığında sadece ölüm tespitine karar vermek yeterli olmamakta, ölüm tarihi mirasçılık haklarını etkileyeceği ve sicilde ölüm tarihinin belirtilmesi gerektiğinden mümkünse gün, ay, yıl ya da en azından yıl olarak tespiti gerekecektir. Mahkemece T.C. kimlik numaralı T4'ın ölüm tarihi 15.06.2006 tarihi olarak tespit edilmiş ise de nüfus kayıtlarında bu tarih T.C. kimlik numaralı T5 ölüm tarihi olarak kayıtlıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 12.04.2011 gününde verilen dilekçe ile terekenin borca batık olduğunun tespiti, mirasın reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine ilişkindir. Davacılar vekili, 22.08.2009 tarihinde vefat eden davacılar murisi ...'nun terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile davacıların mirası reddettiğinin tespitine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....
Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının ölüm tarihi esas alınarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Somut olayda, mahkemece murisin ölüm tarihi itibariyle üzerine kayıtlı gayrimenkul, menkul ve araç olup olmadığı, murisin ölüm tarihi itibariyle borç miktarının araştırılmadığı görülmektedir....
geldiğini, adı geçenler arasında resmi evlilik olmaması nedeni ile davacının, Mulla Süleyman Ceren'in resmi eşi Emiş Ceren’in çocuğu olarak nüfus hanesine kaydedildiğini beyan ederek, Emiş Ceren’in davacının babaannesi Emine Kodal'ın genetik annesi olmadığının tespiti ve mevcut hanedeki (Emiş Ceren hanesindeki) nüfus kaydının iptali ile, gerçek (genetik) annesinin Şemsi Kodal olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil ... ile ......
Davacı soy adı almadan ölen Melek'in mirasçısı olduğunu beyanla iş bu davayı açtığından, Melek'in nüfus kaydına ulaşılması ve ölüm tarihinin tespiti durumunda mirasçılarının mirasçılık hakları etkileneceğinden, Melek'in Murat ve Fatma adında 2 çocuğu olduğu bilindiğinden, Melek mirasçıları olan Murat ve Fatma'dan olma mirasçıların davacı tarafından davaya dahil edilmesi, Buca Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılarak 647 ada, 23, 89 ada, 13 parsel nolu taşınmazların iktisap vechi kısmında geçen "Melek'in 8 sene evvel ölmesi ile veraseti çocukları Fatma ve Murat'a münhasır bulunduğu cihetle" ibaresine esas olan veraset belgesinin titizlikle araştırılarak gönderilmesi için tapu müdürlüğüne müzekkere yazılması, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılarak Fatma ve Murat'ın anneleri Mehmet kızı Melek'in nüfus kaydı bulunup bulunmadığının tespiti ile varsa nüfus kaydının gönderilmesinin istenilmesi, taşınmazların tespitine esas tapu kayıtları ve vergi kaydının istenilmesi, Melek'in...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair .. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 14.12.2012 gün ve 590/1087 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... ve davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, harici satım ve kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak davalılar üzerindeki 495 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptaliyle vekiledeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan ... mirasçısı ... açılan davayı kabul ettiğini bildirmiş; diğer davalılar bir savunma getirmemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm ... mirasçısı davalı ... ve ......
Birinci talebi nüfus kayıtlarına göre kardeşi gibi görünen Suna Rollas'ın kendisi olduğunun tespiti, ikinci talebi ise gerçekte olmayan ve kendisi tarafından kimliği kullanılan Sevgi Rollas'a ait kaydın iptali talebidir. Kayıt iptali talebi bakımından; dava dilekçesinde davalı olarak sadece nüfus müdürlüğü gösterilmiştir. Oysa ki talep bakımından Sevgi Rollas kaydının iptali halinde hukukları etkilenecek olan annesi Zeynep ve kardeşleri Yüksel, Aysel, Ayten, Ekrem, Mursel, Mahmut, Faruk, Suna ve Nursel'in sağ iseler kendilerinin, vefat etmiş iseler kaydi mirasçılarının davada yer almaları gerekirken davaya katılmaları sağlanmadan eksik taraf teşkili ile yargılamaya devam olunması, Usul ve yasaya aykırı olmakla davacı vekilinin istinaf talebi yerindedir. 3- 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 7. maddesine göre, resmi sicil ve senetler, belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur....
Uyuşmazlık davacının eşinin 21.03.2000 tarihinde vefat etmesinden sonra oda kaydının iptal edilmesi sonucu primleri tahsil edilen dönemde Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılmayacağı ve davacıya bağlanan ölüm aylığının iptal edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır....
