gönderilmesine karar verildiği, bu haliyle ihale tarihi itibariyle takibin ve icra emrinin iptali talepli davanın reddine ilişkin karara karşı geçerli ve usule uygun şekilde istinaf kanun yoluna başvurulduğunun açık olduğu görülmüştür....
Mıntıka 2744 Ada, 5 Parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı 265/928 payının tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tesciline” karar verilmiştir. Hükmü, davalı şirket temsilcisi temyiz etmiştir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir....
Şti'ye sattığını öne sürerek 6183 sayılı Yasanın 27 ve devamı maddeleri uyarınca geçersiz vekaletname ile yapılan satışın iptalini, araç elden çıkarılmış ise takdir edilecek bedelinin ödenmesini talep ettiğini,geçersiz vekaletname ile yapılan satışın 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek bir tasarruf olmadığını, ölüm ile vekalet ilişkisi son bulduğuna göre olayda hukuken geçerli bir tasarruftan söz edilemeyeceği, bu durumda borçlu ... yönünden hukuken geçerli bir tasarruf bulunmadığına göre davacının alacağını tasarrufun iptali davasını açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığının irdelenmesi, davacının hukuki yararı varsa... mirasçıları hakkında ... takibi olup olmadığının araştırılması,... mirasçıları ile ... ...’ın davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra tarafların delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı olduğu üzere karar verilmesinin...
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kadastro sonucunda, ... İlçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı 9.422,31 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edildikten sonra, tashihen devir suretiyle ... adına intikal ve tescil edilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'nden verilen 17/12/2020 tarihli ve 2020/640 Esas, 2020/1336 Karar sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, toplanan delillere göre satışın gerçek bir satış olduğu, mal kaçırma amacını taşımadığı, davacının önceki yargılamada satışın gerçek olduğuna ilişkin beyanda bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun dava konusu aracını 13.02.2013 tarihinde teyzesinin oğlu Salih'e devrettiğini belirterek, bu tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ..., aracı icra takbinden önce aldığını ve satışın gerçek olduğunu belirterek haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ..., satışın gerçek olduğunu, zaman zaman aracı kullandığını belirterek davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.10.2005 gününde verilen dilekçe ile şahsi hakka dayalı tapu iptali tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.01.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Belediye Tüzel Kişiliğinin Satışı nedeniyle tapu iptali tescil, olmadığı takdirde satış bedelinin tahsili istemleriyle açılmıştır. Mahkemece, davacının mülkiyet aktarılması isteği satışın yöntemine uygun yapılmadığından, bedele ilişkin talep ise zamanaşımı noktasından reddedilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir....
Muris tarafından sağlığında yapılan bu sözleşmenin geçersizliği veya buna benzer bir nedenden ötürü iptali için dava açılmamıştır. Davacı tanıkları yapılan satışın gerçek olduğunu, murisin ihtiyaçlarını oğlu İzzettin'in karşıladığını ve ihtiyaçları için satışın yapıldığını beyan etmişler, bu beyanları muris Celile hakkında yaptırılan 12.11.2005 tarihli ekonomik ve sosyal durum araştırması doğrulamıştır. Kaldı ki, murisin davacı mirasçılarına temlik ettiği mal varlığı dışında diğer mirasçılarına intikal edecek mal varlığı bulunduğu yapılan araştırma ile tespit edilmiş olup, mal kaçırma kastının bulunmadığı, diğer mal varlıkları hakkında temliki tasarrufta bulunmamasından anlaşılmaktadır. Davalılar tarafından biçimine uygun resmi şekilde yapılan satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğini ispat edebilecek nitelikte deliller ileri sürülemediğinden ve yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 6292 sayılı kanun uyarınca yapılan satış işlemi ile bu satışın dayanağı olan muvafa katnamenin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın davalılardan Hazine yönünden idari yargı görevli olduğu gerekçesiyle reddine, diğer davalılar yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin 10. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/131 E. - 2019/360 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6292 sayılı kanun uyarınca yapılan satış işlemi ile bu satışın dayanağı olan muvafa katnamenin iptali talebine ilişkindir....
Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. ... ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Somut olayda, dava konusu araç borcun doğumundan sonra 08.01.2013 tarihnde borçlu tarafından davalı ...'a satılmış, 31.01.2013 tarihinde haciz için borçlu şirket adresine hacze gidildiğinde araç, adresin önünde görülmüş ve aracın tescil belgesi borçlu şirket çalışanı tarafından ... müdürüne teslim edilmiştir. Aracın halen borçlu elinde bulunma nedeni de izah edilememiştir. Bu durumda araç satışa rağmen borçlu tarafından kullanıldığına göre satışın iyiniyetli olduğundan söz edilemez....