Mahkemece, davalı ...’ın dava konut taşınmazı satın alırken 100.000,00 TL konut kredisi aldığı,satışın kamu alacağının tahsilini imkansız hale getirmek için muvazaalı yapıldığının ispatlanmadığından ve borçlunun bir başka taşınmazının da bulunduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesi gereğince üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile, eşeler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri (kayın)hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir. Somut olayda üçüncü kişi ...‘ın dosya içeriğinden kamu borçlusu ...’nın kayın biraderi yani eşinin kardeşi olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde davalılar arasındaki tasarruf ivazlı veya raiç bedel üzerinden olsa bile bağış niteliğinde olup davacı alacaklıya karşı geçersizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.08.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle ... iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, önalım hakkı nedeniyle ... iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacının 9923 parsel sayılı taşınmazda paydaş bulunduğunu, taşınmazın diğer paydaşlarından ...'ın 50000/393989 payını 12.07.2011 tarihinde davalıya satarak devrettiğini, satışın noter vasıtası ile davacıya bildirilmediğini öne sürerek davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır....
TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince, üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6- 358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır. Davalı, dava konusu taşınmazda pay edinmesinden sonra davacıyı satın almasına ilişkin TMK’nın 733/3 maddesi uyarınca noter bildirimi ile bilgilendirmemiştir....
ın hisselerinin iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline" karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 733/3 maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir....
a satılarak tescil edildiği, eldeki davada davacı Hazine'nin yapılan satış ve tescil işleminin yolsuz olduğu iddiasıyla davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescil istemiyle dava açtığı, Yargıtay'ın istikrar kazanmış içtihatları ile 6292 Sayılı Kanun uyarınca yapılan satışlarda 3. kişi tarafından tapu kaydının yolsuz oluştuğu iddiasıyla açılan davalarda, Hazine tarafından kayıt maliklerine yapılan satışın yolsuz olamayacağı kabul edilerek davaların reddi gerektiğinin içtihat edildiği, bu kapsamda üçüncü kişi tarafından açılan davalarda dahi Hazine'nin yaptığı satışın yolsuzluğu kabul edilmediğine göre, bu içtihatlara kıyasla ve hukukun genel ilkeleri uyarınca kişinin kendi kusuruna dayanarak hak iddiasında bulunmasının mümkün olmadığı, zira davalı tarafından satış başvurusunda bulunulduğunda ilgili koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin denetimi külfetinin Hazine'ye ait olduğu, bu kapsamda davacı Hazine'nin başvuruyu reddetme imkanının her daim olduğu, şartlar oluşmadığı...
e satış ve tescilinin yapıldığını tespit ettiklerini, satış bedelinin gerçek değerinin dışında olduğunu beyanla muvaazalı satışın iptali ile taşınmazların üzerine cebri icra marifetiyle alacağın tahsili hakkı tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile yapılan satışın gerçek bir satış olduğunu, evin satıldığı tarihte bankanın borcunun muaccel hale gelmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile müvekkilinin dava konusu daireyi 600.000 TL bedelle satın aldığını satıcı ile arasında herhangi bir akrabalık, arkadaşlık ve ticari ilişkisi bulunmadığını, müvekkilinin ekonomik durumunun gayrimenkulü satın almaya yeterli olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; ...'in müşterek boçlu ve müteselsil kefil olduğu, borç ile ilgili ... 27....
TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; davacı ... dava konusu 1 no'lu bağımsız bölümün 1/2 payının 16.04.2015 tarihinde kesinleşen ... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne, tapu kaydının iptaline dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı ... vekili, borçlu-davalı ... hakkında yapılan icra takibinin kesinleştiğini, haczedilen malların borcu karşılamadığını, borçlunun Denizli ili Değirmenönü Mah. 1431 ada 6 nolu parseldeki 6 nolu bağımsız bölümü alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla ve kötüniyetli olarak davalı ...'a düşük bedelle tapuda satıp devrettiğini, satış işleminin danışıklı olup bağış niteliği taşıdığını ve iptale tabi bulunduğunu ileri sürerek tasarrufun iptali ile cebri icra yetkisi tanınmasını istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 24.02.2006 gününde verilen dilekçe ile ehliyetsizlik nedeniyle satışın iptali ve tapu iptali-tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.07.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava,murisin satış tarihinde temyiz kudretini haiz olmadığının tespiti ile 127 ada 8 parselde kayıtlı taşınmazın davalıya olan satışının iptaline, satışın iptali ile birlikte satış nedeni ile oluşan tapu kaydının iptaline ilişkindir. Mahkemece, davanın kabul edilerek 127 ada 8 parselde kayıtlı taşınmazın davalıya satışına dair 03.06.2005 tarih 88 yevmiye nolu işleminin iptaline karar verilmiş , hükmü davalı vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi....'ın dava dışı .... tarafından vurularak öldürüldüğünü bu olay nedeniyle müvekkillerince bu kişi aleyhine tazminat davası açıldığını, davanın açıldığı gün ....'ın cezaevinden verdiği vekaletname ile adına kayıtlı olan taşınmazlarını davalı ...'e satarak devir ettiğini satışın alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını, davalı ...'...