Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının 8763 parsel sayılı taşınmazdaki 68208000 / 504172500 payının, 29/06/2006 tarihli imar uygulaması ile 2824 ada, 2 parsele dönüştüğü, taşınmaz üzerinde yer alan kârgir binanın 2 nolu bölümünün, 12/09/2005 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalıya satıldığı, satış bedelini tahsil ettiği halde tapuda tescil işleminin gerçekleştirilemediği, davalı tarafından 03/03/2011 tarihinde açılan satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılaması sonucunda.........Tüketici Mahkemesinin 2011/277 Esas, 2012/696 Karar sayılı kararı ile iptal ve tescil isteğinin reddine, taşınmaz rayiç bedelinin M.. M..’a ödenmesine karar verildiği, kesinleşen karara dayalı olarak yapılan icra takibi sonucunda ..........13....
Davalı Ali'nin çekişme konusu taşınmazda kayda ve mülkiyete dayalı bir hakkının bulunmadığı, tapu kaydındaki muhdesat şerhinin ilgililerine şahsi hak tanıyacağı, bu durumda ayni hak niteliğinde olan mülkiyet hakkına üstünlük tanımak suretiyle davalının haksız müdahalesinin önlenmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile elatmanın önlenmesi isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir. Dava, müdahalenin meni, karşı iddia satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanunu'nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu'nun 213.(237) maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun 706. ve Noterlik Kanunu'nun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, fesh edilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı fuzuli işgal nedeniyle el atmanın önlenmesi istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 13.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalı, davacı ile yaptıkları satış vaadi sözleşmesine dayanarak açtığı iptal ve tescil davası neticesinde çekişmeli taşınmazda paydaş haline geldiğini, çekişmeli dairenin maliki olup bu sıfatla ikamet ettiğini, davacının aralarındaki sözleşmeye uymadığını bildirip davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin verilen karar, Dairece; " öncelikle davada ileri sürülen elatmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan dava değeri üzerinden harç ikmalinin sağlanması, ondan sonra işin esası bakımından bir hüküm kurulması gerekirken, anılan husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava; 16.09.1999 tarihli harici satış sözleşmesine dayalı elatmanın önlenmesi olmadığı takdirde alacak istemine ilişkin olup, mahkemece elatmanın önlenmesi talebinin reddine, alacak isteminin kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalı tarafından temyiz edildiğinden, temyiz edenin sıfatına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 14.02.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Elbirliği malikleri arasında yapılmış olan satış vaadi sözleşmelerinin ifa olanağı mevcut ise de 11.02.2004 tarihli satış vaadi, elbirliği maliklerinden olmayan davalı ...’ya yapıldığından bu sözleşme ancak elbirliği mülkiyetinin sona erdirilmesi halinde hüküm ifade edecektir. Türk Medeni Kanununun 701/2 maddesi gereğince, elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. Elbirliği mülkiyetine konu taşınmazda pay sahibi olan davacı ayni hakka sahip olup, satış vaadi sözleşmelerine dayanan davalı ise aynı taşınmazda ancak kişisel hak iddiasında bulunabileceğinden, davacının ayni 2010/14527 - 2011/948 hakkına üstünlük tanınmak suretiyle davalının elatmasının önlenmesine karar verilmesi gerekir” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece, bozmadan sonra yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....
Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 10.05.2004 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davalılardan ..., 10.05.2004 günlü satış vaadi sözleşmesinin konusu olan bağımsız bölümü davacıya sattığını, muaraza çıkaran kişinin diğer davalı ... olduğunu belirtmiş, davalı ... ise, yapının imara aykırı olduğunu, eser sözleşmesinin iptali için dava açıldığını, açılan davanın bekletici sorun sayılması gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... hakkındaki davanın kısmen kabulü ile çekişme konusu yere elatmasının önlenmesine, 2500 YTL. ecrimisilin bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir....
Mahkemece; "Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davacı vekili; dava konusu bağımsız bölüme davalının müdahalesinin men'ine ve haksız kullanım nedeniyle ecrimisile hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Dosya kapsamındaki tapu kaydına göre; dava konusu bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı ile dava dışı yüklenici T5 arasında Ankara 15. noterliğinin 04.07.2006 tarih ve 19520 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde Satış Vaadi İçerikli ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin düzenlenmiş olduğu yine Ankara 25. Noterliğinin 26.06.2013 tarih ve 18955 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi İçerikli Kat Karşılığı Ek İnşaat Sözleşmesi hususu sabittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine 09.11.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 83 ada 233 nolu parselde bulunan apartmanın bir bölümünü davalıların 5 yıldan beri haklı ve hukuki bir sebebe dayanmaksızın kullandıklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalılar, dava konusu parselin giriş katında bulunan çekişmeli daireyi ... ... adlı yükleniciden 12.10.1998 tarihli gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi ile ... iktisap ettiğini, bayii ile dava dışı yüklenici arasında 09.09.1996 tarihli gayrımenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, çekişmeli dairenin ince işlerinin ... tarafından yapılıp masraflarının karşılandığını,çevreden çekişmeli daireye zarar gelmemesi için yaklaşık iki yıldır bedelsiz ve depo olarak .... kullanımına tahsis edildiğini öne sürerek davanın reddini savunmuşlardır....