ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/05/2013 NUMARASI : 2003/837-2013/183 Taraflar arasında görülen davada;Davacılar; paydaşı oldukları 3011 ada, 19 parsel sayılı taşınmaz hakkında dava dışı yüklenici ile yaptıkları noterde düzenlenen 21.12.1995 tarihli, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmediğinden bahisle 17/06/1998 tarih ve 18547 yevmiyeli sözleşme ile feshedildiğini, yapımına başlanılan binanın yarım kaldığını, ikinci normal kattaki, iki yana cepheli dairenin davalılar tarafından yükleniciden satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak satın alındığı iddiası ile işgal edildiğini, taşınmazın tahliyesi amacıyla 3091 sayılı Yasa uyarınca yapılan başvurunun 20/11/2001 tarih, 18 sayılı karar ile ihtilafın dava yoluyla çözümlenmesi gerektiğinden bahisle reddedildiğini, bu defa davalılar tarafından İstanbul 5....
Oysa ki; taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanan hak şahsi bir hak olup, davacı(ayni), mülkiyet hakkına sahiptir. Mahkemece, şahsi hak ile ayni hakkın çatışması halinde, TMK.nun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Davacının temyiz itirazları belirtilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
C..... aleyhine Uzunköprü Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/341 Esas 2003/281 Karar sayılı dosyasında, satış vaadi sözleşmesine dayanarak açtığı ferağa icbar davasının kabulüne karar verilerek kesinleştiği, anılan kararda, 108 ada 78 parselde M..... C.....'a miras yoluyla geçecek hissenin iptali ile davacı M..... adına tesciline şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere; taşınmaz halen elbirliği mülkiyetine tabi bulunmaktadır. Yukarıda sözü edilen ve noterce düzenlendiği anlaşılan satış vaadi sözleşmesi dava dışı iştirakçinin şayi payının satışının vaadedilmesine ilişkindir. Bu tür bir sözleşmenin hüküm ifade edebilmesi diğer bir deyişle uygulanabilir duruma gelmesi taşınmazdaki elbirliği mülkiyeti rejimine son verilerek paylı mülkiyetin tesis edilmesi ile yani taşınmazın paylı mülkiyet konusu olması ile mümkündür. Bu aşamadan önce açılan davada payın satış vaadi alacaklısına devir ve temliki mümkün değildir....
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Davacının 24.03.1971 günü tanzim edilen Noter Satış Vaadi Senedi ile ... ... köyü 771, 772, 773, 774, 775, 776, 777, 778, 779, 782, 784 ve 785 sayılı parselleri satın aldığı, ancak, satış vaadi sözleşmesi ile satın alınan bu taşınmazların tapuda devirlerinin yapılmadığı, ... Yönetiminin tapu malikleri aleyhine kesinleşmiş tahdide dayalı açtığı tapu iptali ve tescil davaları ... ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince kabul edilerek, taşınmazların tapu kayıtları iptal edilerek orman niteliğiyle tapuya tescil edildiği, tapu iptali davaları devam ederken, diğer taraftan ... Yönetiminin taşınmazların kullanıcısı olan ... hakkında açtığı elatmanın önlenmesi davasının ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1979/205 - 1980/941 sayılı kararı ile kabul edilerek davalı ...'...
Bu yasal açıklamalardan sonra dava konusu olaya gelince; Davacılar tapuya dayalı olarak el atma ve ecri misil talebinde bulunmuş, davalı Ceyhan 1. Noterliği'nin 14/10/2003 tarih ve 04661 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile davaya konu taşınmazda hak sahibi olduğunu, müvekkilinin dava konusu taşınmazı satın aldığı, 2003 yılında müvekkilinin satın aldığı kişide dahil birçok kişinin bu taşınmazlarda hakkının olduğunu, ancak o zamanlarda tapularının bulunmadığını, müvekkilinin satış vaadi sonucu satın aldığı kişiye karşı satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası açtığını ve bu davanın da Ceyhan 1....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekilleri tarafından, davalılar aleyhine 25.01.1999 ve 23.02.1999 günlerinde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescili, birleştirilen dava ile ... ve arkadaşları elatmanın önlenmesi ve ecrimisil tahsili davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 05.12.2012 gün ve 2012/12491-14200 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava satış vaadi sözleşmesi ve zilyetliğe dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunca 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2015 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, 2797 Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 09.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, 527 parsel hakkındaki davanın feragat nedeniyle, 526 parsel hakkındaki iptal ve tescil davasının satışın resmi şekilde yapılmamış olması sebebiyle reddine, satış vaadi şekil yönünden geçersiz olduğundan taleple bağlılık ilkesi uyarınca 2.000.000 TL (2.000.TL) satış bedelinin davalıdan alınmasına, birleşen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının reddine karar verilmesi üzerine; hüküm asıl dosya davacıları ile davalı-karşı davacı vekili taraflarından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Asıl dosyada davacılar, 18.01.1991 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanarak istekte bulunmuştur. Sözleşmenin yapıldığı tarih itibarı ile 526 parsel tapuda kayıtlıdır. Tapuda kayıtlı bulunan bir taşınmazın haricen satışı Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213 ve Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanununun 60.maddesi hükümleri karşısında geçersizdir. Böyle bir satış haricen satın ve devralan kişiye mülkiyet hakkı bahşetmez. Bu durumda, taraflar verdiklerini geri isteyebilirler....
ın da taşınmazı kiracı sıfatıyla kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalı ...,davacı kooperatif ile yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca üç dükkan ve iki mesken niteliğindeki toplam beş bağımsız bölümün kendisine verilmesi gerektiğini ancak kooperatifin iki mesken niteliğindeki bağımsız bölümü kendisine teslim etmediğini, dolayısıyla kooperatifin yükümlülüklerini yerine getirmediğini öne sürerek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece,davalı ... bakımından çekişmeli yerin yargılama sırasında boşaltıldığı gerekçesi ile elatmanın önlenmesi isteği hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve yine davalı ...'...