"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ 12.06.2012 havale tarihli ıslah dilekçesi uyarınca dava, kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan mülkiyetin tespiti ve alacak isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 5. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve mülkiyetin tespiti, alacak K A R A R Dosya içerisinde, dava konusu 122 ada 133 parselin baraj gölü altında kalmadan önce davacı tarafından yaptırıldığı ileri sürülen ...2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/65 D.İş sayılı delil tespit dosyası bulunmamaktadır. Yukarıda numarası açıklanan dava dosyasının mahkemesinden istenilerek dosya içerisine konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılabilmesi için geri çevrilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 05.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın asıl dava yönünden tapu iptali tescil talebinin reddine, alacak, muhdesat tespiti ve hapis hakkı talebi yönünden kabulüne, birleşen dava yönünden tapu iptal ve tescil talebi ile alacak talebinin reddine, muhdesat tespiti ve hapis hakkı yönünden tefrikine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Asıl davada davacılar vekili; davaya konu 559 parsel sayılı taşınmazın, davalıların murisi ... adına kayıtlı olduğunu, murisin ölümü ile mirasçılarının muristen kalan yerleri paylaşarak zilyet olduklarını, bu mirasçıların da, zilyet oldukları yerleri üçüncü kişilere sattıklarını veya birbirlerine devrettiklerini, bu şekilde, vekil edeni ...'...
Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu haczin borçluya bildirilmesine rağmen bir itirazda bulunulmadığını, satışa esas olmak üzere kıymet takdiri yapıldığında istihkak davasının açıldığını, haciz sırasında taşınmazın borçlu adına kayıtlı olduğunu, dayanılan satış vaadi sözleşmesi uyarınca mülkiyetin davacıya geçmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre: “takip borçlusu adına kayıtlı ...Mevkii 2949 Ada, 3 sayılı Parsel üzerinde bulunan 2. Blok 9 numaralı bağımsız bölüm üzerine 06.04.2009‘da haciz konulduğu, taşınmaza ilişkin davacı yararına 18.10.2007 tarihli satış vaadi sözleşmesinin bulunduğu, ancak tapu siciline tescil edilse de anılan sözleşme uyarınca mülkiyetin üçüncü kişiye geçmeyeceği“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Kesinleşmiş mahkeme kararı nedeniyle taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Kesinleşmiş paylı mülkiyete çevirme kararlarının taraflarca tapuya tescil ettirme zorunluluğu yoktur. Yargıtay 14. HD 2007/3201 E. 2007/3690 K. sayılı ilam “dava konusu edilen 84 parselin elbirliği ortaklığının paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Böyle olunca satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı doğmuştur. İfa olanağı sebebiyle davacı vekilinin karar düzeltme istemi kabul edilmelidir.” Yargıtay’ın emsal ilamında kesinleşmiş bir elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi kararının varlığı halinde ifa olanağı var kabul edilmektedir. İştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesine yönelik karar kesinleşmiş olup, tapuya tescil sadece açıklayıcı nitelikte olduğundan, yargılama esnasında iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürme kararının tapuda tescil ettirme zorunluluğu yoktur....
Dayanılan 13.11.2006 ve 26.07.2006 tarihli satış vaadi sözleşmeleri 5578 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce olduğundan bölünemez miktar uygulaması mümkün değildir. Diğer taraftan, 3194 sayılı İmar Kanununun 18/son maddesi ile imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak şekilde satış vaadi yapılamayacağı hükme bağlanmış ise de; satış vaadi borçluları davalılar 868 parsel sayılı taşınmazda 1/4, 869 parsel sayılı taşınmazda 3/32 paya elbirliği halinde malik olup tümü satış vaadinde bulunmuştur. Satış vaadi sözleşmesinin ifası halinde malik oldukları payın bütünlüğünün bozulması söz konusu olmadığından olayda 3194 sayılı Yasanın 18/son maddesine aykırılıktan da söz edilemez....
Mahkemece, Mülkiyetin tespiti ve iptali davası bakımından dosyanın tefrikine, dava konusu sulhnamenin iptali 2011/13055-15511 davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava mülkiyetin tespiti, iptali ve sulhnamenin iptali olarak açılmış olup, mahkemece, mülkiyetin tespiti ve iptaline yönelik davanın tefriki ile sulhnamenin iptaline karar verilmişse de Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde bağlantının varlığı kabul edilerek mahkemece resen veya istek halinde davalar birleştirilebilir (HUMK. 45. madde). Aynı mahkemede görülen ve aynı uyuşmazlıkla ilgili davaların birbirini etkileyecek nitelikte olduğu ortadadır....
DAVA : Mülkiyeti Muhafaza Kaydıyla Satış Sözleşmenin İptali DAVA TARİHİ : 16/09/2019 KARAR TARİHİ : 06/07/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Mülkiyeti Muhafaza Kaydıyla Satış Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali tescil alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı tapa iptali ve tescil davasının reddine, alacak davacısının kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 13.5.1999 tarihinde noterde düzenlenen gayri menkul satış vaadi sözleşmesi ile davalının 182 ada 72 parsel sayılı 25.907 metrekare taşınmazın 232/2400 hissesini kendisine satmayı vaat ettiğini, 2.500.000.000 TL satış bedelini ödediğini, ancak davalının tapuyu devretmediğini ileri sürerek tapunun iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde satışa konu taşınmazın dava tarihi itibariyle rayiç değerinin tespiti ile tahsiline, bu da olmaz ise ödediği miktarın ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece, Davanın KABULÜ ile, davacı ile davalı firme arasında düzenlenen 19/01/2014 Tarih ve 33 sayılı devre mülk satış vaadi sözleşmesinin FESHİNE, Davacı tarafça ödendiği anlaşılan 2.800,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Sözleşme gereği imzalandığı anlaşılan sözleşme ekinde bulunan 41 adet senedin İPTALİ ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 19.01.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....