WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.02.2008 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tecsil birleştirilen davada mülkiyetin tespiti talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne birleştirilen davanın reddine dair verilen 13.04.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalılar, birleştirilen dosya davacıları vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece uyulan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.04.2018 tarihinde oybirliği ile...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada Tüketici ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve alacak istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, devre mülk sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığından Tüketici mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada Tüketici Mahkemesi ve Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve alacak istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların Tüketici mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....

        Mahkemece, davanın Kabulü ile, 15/12/2013 tarih 12848 sözleşme no'lu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile, Sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, senetlerin davacıya iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 15.12.2013 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....

          Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Taraflar arasında tanzim olunan 25/10/2014 tarih İD 6177 nolu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, peşin ödenen 500,00 TL'nin davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 25.10.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, borçlu olmadığının tespiti ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile devremülk satış sözleşmesi imzaladığını, söz konusu devremülkün tapuda devrinin yapılmadığını belirterek devremülk sözleşmesinin iptali, imzaladığı senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödediği 300 tl bedelin iadesini istemiştir. Davalı,davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, devremülk sözleşmesinin iptali, imzaladığı senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödediği bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacı kendisini vekille temsil ettirmesine rağmen davacı vekili yararına vekalet ücretine hükmedilmemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 09.02.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 29.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı vaat borçlusu, 2507 sayılı parselde satış vaadine konu edilen bölümün 1777,68 m2 olduğunu, davayı bu miktar üzerinden kabul ettiğini bildirmiştir. Mahkemece, dava kısmen kabul edilmiş, 2507 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile 1777,68 m2’lik kısmının davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

                Gerçekten, dayanağını Borçlar Kanununun 22.maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılmasında amaç bir taşınmazın satış işlemini yapmak değil, satış işlemi ileride yapılmak üzere ön akit düzenlemektir. İlerde yapılması kararlaştırılan sözleşme ise taşınmaz satışıdır. Satış vaadi sözleşmesine konu taşınmaz mülkiyetinin iradi olarak vaad alacaklısına geçirilmemesi halinde Türk Medeni Kanununun 716.maddesinden yararlanacak olan vaad alacaklısı mülkiyetin hükmen geçirilmesini mahkemeden talep edebilir. Mahkemenin kuracağı hüküm, aynı zamanda vaad borçlusunun satış iradesi yerine de geçecektir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinde bulunması gereken asgari objektif unsurlar arasında sözleşme konusunun belirli olması da aranır. Zira, az yukarıda sözü edildiği üzere satış vaadi sözleşmeleri ileride bir taşınmaz satımı için yapılacak asıl sözleşmenin ön sözleşmesidir....

                  Davacı taraf, icra takibine konu edilen alacak dolayısıyla davalıya borçlu olmadığını, icra takibine dayanak yapılan belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını, ayrıca söz konusu sözleşmenin geçersiz bir sözleşme olduğunu ve alacak hakkı doğurmadığı gerekçeleriyle borçlu olmadığına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf, davacı ile aralarında yapılan takibe konu oto satış sözleşmesi gereğince Kartal 21 Noterliğinin 29.04.2016 tarih 17821 yevmiye nolu mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesi ile aracın davacıya teslim edildiğini, aracın fiilen davacıya teslim edilip, davacının ve tasarrufuna geçtiğini,borcunu ödemediği için yapılan ilamsız takibe itiraz etmeyen borçlunun huzurdaki davayı açtığını, sözleşme altındaki imzanın da kendisine ait olduğunu, sözleşmede tanık olarak imzası bulunan Ünal SONAT'ın da hazır bulunduğu ortamda imza attığını bu nedenle davanın reddini savunmuştur....

                  Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa; iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. (Bknz. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2016/661 Esas, 2018/5376 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2017/3627 esas, 2017/7555 karar sayılı ilamı) Kişisel borç doğuran bir sözleşme olması nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin geçerli olması için vaat borçlusunun satış vaadinin yapıldığı tarihte tapuda kayıtlı taşınmazın maliki olması gerekmez. Bir başka deyimle, borç doğuran bir sözleşmenin geçerliliği hiçbir zaman satıcının satış tarihinde veya daha sonra o şeye malik olması şartına bağlı değildir. Vaatte bulunanın satış vaadinin konusunu oluşturan taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisinin varlığını aramak da gerekmez....

                  UYAP Entegrasyonu