Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, geçersiz araç satış sözleşmesi nedeniyle verilen senetlerin araç devrinin yapılmaması nedeniyle senetler nedeniyle bir borçlarının olunmadığının tespiti ile ilgili senetlerin iptali ve iadesi talebine ilişkindir. Dosya kapsamından; 19.02.2016 tarihli adi "araç satış protokolü" başlıklı belge ile 34 XX 241 plaka sayılı aracın esnaf kefalet kooperatifine olan kredi borcu düştükten sonra 125 bin TL'nin natik olarak kapatılacak şekilde 200 bin TL satış bedeli karşılığı satıcı T5 tarafından alıcı T1'ya satılarak teslim edildiği, sözleşmenin Kurtuluş korkmaz, T3, Ergün Balaban tarafından şahit sıfatıyla imzalanmış olduğu, davalı tarafından senet örneklerinin sunulduğu, senet örneklerine göre keşidecinin T1 olan 19/02/2016 keşide tarihli düzenleme yeri İstanbul olan kefili (avalisti) T3 olan ödeme tarihi 15/03/2016 olan 125.000,00 TL bedelli lehtarı T5 olan senet ile bedeli 75.000 TL olan ödeme günü belirtilmeyen 19.02.2016 düzenleme tarihli senetler olduğu görülmektedir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile devremülk satış sözleşmesi imzaladığını, söz konusu devremülkün tapuda devrinin yapılmadığını belirterek devremülk sözleşmesinin iptali, imzaladığı senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödediği 300 tl bedelin iadesini istemiştir. Davalı,davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, devremülk sözleşmesinin iptali, imzaladığı senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödediği bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacı kendisini vekille temsil ettirmesine rağmen davacı vekili yararına vekalet ücretine hükmedilmemiştir....

    Mahkemece, davanın Kabulü ile, 15/12/2013 tarih 12848 sözleşme no'lu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile, Sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, senetlerin davacıya iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 15.12.2013 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....

      Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Taraflar arasında tanzim olunan 25/10/2014 tarih İD 6177 nolu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, peşin ödenen 500,00 TL'nin davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 25.10.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, borçlu olmadığının tespiti ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ 12.06.2012 havale tarihli ıslah dilekçesi uyarınca dava, kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan mülkiyetin tespiti ve alacak isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 5. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve mülkiyetin tespiti, alacak K A R A R Dosya içerisinde, dava konusu 122 ada 133 parselin baraj gölü altında kalmadan önce davacı tarafından yaptırıldığı ileri sürülen ...2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/65 D.İş sayılı delil tespit dosyası bulunmamaktadır. Yukarıda numarası açıklanan dava dosyasının mahkemesinden istenilerek dosya içerisine konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılabilmesi için geri çevrilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 05.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 09.02.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 29.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı vaat borçlusu, 2507 sayılı parselde satış vaadine konu edilen bölümün 1777,68 m2 olduğunu, davayı bu miktar üzerinden kabul ettiğini bildirmiştir. Mahkemece, dava kısmen kabul edilmiş, 2507 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile 1777,68 m2’lik kısmının davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

              Mahkemece, Mülkiyetin tespiti ve iptali davası bakımından dosyanın tefrikine, dava konusu sulhnamenin iptali 2011/13055-15511 davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava mülkiyetin tespiti, iptali ve sulhnamenin iptali olarak açılmış olup, mahkemece, mülkiyetin tespiti ve iptaline yönelik davanın tefriki ile sulhnamenin iptaline karar verilmişse de Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde bağlantının varlığı kabul edilerek mahkemece resen veya istek halinde davalar birleştirilebilir (HUMK. 45. madde). Aynı mahkemede görülen ve aynı uyuşmazlıkla ilgili davaların birbirini etkileyecek nitelikte olduğu ortadadır....

                Gerçekten, dayanağını Borçlar Kanununun 22.maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılmasında amaç bir taşınmazın satış işlemini yapmak değil, satış işlemi ileride yapılmak üzere ön akit düzenlemektir. İlerde yapılması kararlaştırılan sözleşme ise taşınmaz satışıdır. Satış vaadi sözleşmesine konu taşınmaz mülkiyetinin iradi olarak vaad alacaklısına geçirilmemesi halinde Türk Medeni Kanununun 716.maddesinden yararlanacak olan vaad alacaklısı mülkiyetin hükmen geçirilmesini mahkemeden talep edebilir. Mahkemenin kuracağı hüküm, aynı zamanda vaad borçlusunun satış iradesi yerine de geçecektir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinde bulunması gereken asgari objektif unsurlar arasında sözleşme konusunun belirli olması da aranır. Zira, az yukarıda sözü edildiği üzere satış vaadi sözleşmeleri ileride bir taşınmaz satımı için yapılacak asıl sözleşmenin ön sözleşmesidir....

                  Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa; iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. (Bknz. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2016/661 Esas, 2018/5376 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2017/3627 esas, 2017/7555 karar sayılı ilamı) Kişisel borç doğuran bir sözleşme olması nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin geçerli olması için vaat borçlusunun satış vaadinin yapıldığı tarihte tapuda kayıtlı taşınmazın maliki olması gerekmez. Bir başka deyimle, borç doğuran bir sözleşmenin geçerliliği hiçbir zaman satıcının satış tarihinde veya daha sonra o şeye malik olması şartına bağlı değildir. Vaatte bulunanın satış vaadinin konusunu oluşturan taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisinin varlığını aramak da gerekmez....

                  UYAP Entegrasyonu