Katta olduğunu iddia ettiklerini belirterek davacının maliki bulunduğu bağımsız bölümün yerinin tespit edilerek davacı adına tahsisine karar verilmesini talep etmiştir. İddianın ileri sürülüş biçimine göre dava, davalı ile yapılan satış sözleşmesi kapsamında davacı tarafça satın alınan bağımsız bölümün belirlenerek tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz davacı adına kayıtlı olup davacının tapu iptal ve tescile yönelik herhangi bir talebi bulunmamaktadır. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2021 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. Bu iş bölümüne göre, Dairemiz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davaları ile yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölümüne ilişkin 30/09/1988 tarih 1987/2 Esas-1988/2 Karar sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararına dayalı tapu iptal ve tescil davalarına bakmakla görevlidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.01.2003 ve 05.06.2003 gününde verilen dilekçeler ile tapu iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.07.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil, birleştirilen dava muvazaalı temlik nedeniyle tapu iptal ve tescil istemlerine ilişkindir. Davalı ..., taşınmazı diğer davalı ...'...
Davacının dayandığı 30.6.1995 tarihli satış vaadi sözleşmesinin temelini 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler Hakkındaki Kanun oluşturmaktadır. Kısaca, davacıya imar affı hakkındaki yasa hükümlerince tahsis yapılmış, satış vaadi sözleşmesi yapılan tahsis işleminden sonra düzenlenmiştir. Gerçekten, orta yerde tahsis işlemi varsa 2981 sayılı Yasanın 3. maddesinde sayılan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca belirlenmiş ve belirlenecek yerlerdeki tahsis geçersizdir. Ancak, Dairemiz bozma kararında tahsis değil, doğrudan taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi değerlendirilmiş ve önceki karar Dairemize ait 23.3.2006 tarihli ilamın 2.bendinde yazılan nedenlerle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulduğundan yararına bozma yapılan taraf bakımından usulü kazanılmış hak meydana gelir. Bundan sonra istisnalar dışında kazanılmış hakkın ihlali söz konusu edilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; tapu tahsis belgesi ve satış vaadi sözleşmesine dayalı kişisel haktan kaynaklanan tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,3.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosyanın incelenmesinde; dava konusu .... İli, .... İlçesi, 101 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 01.06.2007 tarihinde davalılar murisi ...'e tahsis edildiği anlaşılmakla tahsise dayanak belgelere dosya içerisinde rastlanamadığından tahsisi yapan ilgili idareden ve tapu müdürlüğünden getirtilerek evraka eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 02.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Her ne kadar 775 sayılı yasanın 34. maddesinin 1. fıkrasında "Bu kanun hükümlerine göre belediyelerce tahsis olunan arsalar, yapılar ve bu arsalar üzerinde yapılan bina ile meydana gelen taşınmaz mallar tahsis tarihinden itibaren 10 yıl süre içinde devir ve temlik olunamaz, rehin ve diğer ayni haklarla takyit edilemez, satış vaadi sözleşmesine konu teşkil edemez..." hükmü yer almış ise de bu düzenleme, takyit süresi içinde satış vaadi sözleşmesi yapılmasına engel teşkil etmez. 10 yıllık takyit süresinin geçmesinden sonra da satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı doğmuş olduğundan mahkemece, yasal takyit süresi dolduktan sonra açılan tapu iptali ve tescil davası yönünden işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Somut olayda; davalı idare tarafından dava dışı Halil Yılmaz'a Üsküdar Selamiali Mahallesi 252 ada 33 parsel sayılı taşınmaz üzerinde gecekondusu bulunduğundan 03/07/1984 tarih 43 no ile 142m² lik yer tahsis edildiği ve tapu sicil müdürlüğünce tahsis belgesi düzenlendiği, dava dışı Halil Yılmaz'ın tapu tahsis belgesine dayalı şahsi hakkını düzenleme şeklinde tapu tahsis belgeli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı Hüseyin Tepeci'ye satmayı vaat ettiği, Hüseyin Tepeci'nin de noterde düzenlenen 15/02/2005 tarih ve 05342 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile temlik aldığı tapu tahsis belgesine dayalı şahsi hakkını davacıya satmayı vaat ettiği satış bedelinin nakden ve tamamen ödendiği sabittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.12.2007 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.03.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir....
Tüm bu nedenlerle; davacıların 04.11.2014 tarih ve 11521 yevmiye nolu taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak muris ...’ın şahsi haklarını devraldığına göre davanın esasına girilerek 29.01.1985 tarihli 6006 yevmiye nolu tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün, bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.02.2012 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....